Fotoğraf: Evrensel.
Cumartesi Anneleri/İnsanları 758 haftadır abluka altında kayıplarının akıbetini sormaya bu hafta da devam etti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nin Beyoğlu'nda bulunan binası önünde yağmura karşın toplanan kalabalık bu kez Silopi'deki evinden zorla götürülüp bir daha kendisinden haber alınamayan Kerevan İrmez'in akıbetini sordu.
Eyleme kayıp yakınları, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Ahmet Şık ve Oya Ersoy ve çok sayıda yurttaş destek verdi.
"Panzere Beyaz Toros eşlik ediyordu"
Basın açıklamasını okuyan gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın kız kardeşi Maside Ocak okudu: "Kerevan İrmez için adalet istiyoruz" dedi ve devam etti:
"35 yaşındaki 8 çocuk babası Kerevan İrmez Şırnak'ta yaşıyordu. Sahibi olduğu kamyonlarla nakliye işi yapıyordu. Defalarca gözaltına alındı, ağır işkence gördü.
"Gözaltındayken Şırnak Emniyet Müdürü'nün kendisini 'Şırnak'ı terk etmezsen sonun iyi olmayacak' diyerek tehdit etmesi üzerine ailesi ile birlikte Silopi'ye taşındı.
"19 Ekim 1995 gecesi Silopi'deki evi askeri kamuflaj giysili, çoğu kar maskeli kişiler tarafından basıldı. İrmez'in elbiselerini giymesine izin verilmedi. Yatak kıyafeti ile zorla panzere bindirildi. Panzere zırhlı bir askeri araç ve bir Beyaz Toros da eşlik ediyordu.
"Yüzleri maskeli olmayanları teşhis edebilirim"
"Sabah olunca Emine İrmez savcılığa, emniyet müdürlüğüne ve tümen komutanlığına giderek eşini evden götürenler hakkında şikayet dilekçesi verdi ve eşinin akıbetinin araştırılmasını talep etti.
"Yetkililer Emine İrmez'e eşinin güvenlik güçlerince gözaltına alınmadığını, onu götürenlerin örgüt üyesi olabileceğini söyledi. Emine İrmez, 'Eşimi götürenler askeri araçla geldiler ve onu askeri araçla götürdüler. Eşimi götürenlerden yüzleri maskeli olmayanları teşhis edebilirim' diye itiraz etti ama sonuç değişmedi.
"Resmi olarak tanıklık yapmaya korktular"
"Kerevan İrmez'in Silopi'ye bağlı Görümlü (Bespin) köyünde bulunan Jandarma Karakolu'nda görüldüğüne dair aileye bilgi veren kişiler, resmi olarak tanıklık yapmaya korktular.
"Ailenin ısrarla aramayı sürdürmesi üzerine tümen komutanlığındaki bir yetkili 'Onun adını bir daha ağzınıza almayın, yoksa siz de zarar görürsünüz' diye tehdit etti.
"Kerevan İrmez'den bir daha haber alınamadı. Yargı makamlarını göreve çağırıyoruz; Kerevan İrmez dosyasında maddi gerçeği açığa çıkartacak, ceza adaletini sağlayacak etkinlikte bir soruşturma ve kovuşturma için harekete geçin."
Ocak, açıklamayı kayıplardan ve 59 haftadır yasaklanan kayıplarla buluşma mekanı olan Galatasaray'dan vazgeçmeyeceklerini dile getirerek sonlandırdı.
Kızı: Hayat hep yarım ve eksik kaldı
Kerevan İrmez'in kızı Zozan İrmez'den gelen mektubu Cumartesi İnsanlarından Hatice Onaran okudu.
Onaran'ın okuduğu mektupta şu ifadeler yer aldı:
"Bizi ayakta tutan babamızın geri geleceğine dair içimizde diri tuttuğumuz umut ve inancımızdır. Babamdan sonra hayat bizim için hep yarım ve eksik kaldı.
"Babamı gözaltına almaya geldikleri gece, bize yaşatılan o korku dolu dakikalar hepimizin hayatında çağlar deviren izler bıraktı. Ağlayış ve bağırışlar içinde ardından ne kadar koştuysak da, bu sefer vahşi hayvanları üzerimize salarak sana yetişmemize engel oldular.
"Ve bir kez daha bizi korkunun içine hapsettiler. Biz elimiz kolumuz bağlı, gözyaşlarımızla ardından bakakaldık. Haklı olarak hakkımızın takipçisi olacağımızı ve mücadelemize devam edeceğimizi belirtiyoruz. Bütün Cumartesi Anneleri ve ailelerinin acılarını paylaşıyoruz.
"Babam Kerevan İrmez ve tüm gözaltında kayıpların akıbetinin açığa çıkarılmasını ve sorumluların yargılanmasını istiyoruz."
"Umudumuz bizi hep ayakta tutuyor"
Gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın abisi Ali Ocak söz aldı.
24 yıldır adalet aradıklarını söyleyen Ocak, "Umudumuz bizi ayakta tutuyor. 24 yıllık mücadelemizin 23 yılında Halil Amca hep sessiz bir çığlık olarak Galatasaray'a geldi.
"Adalet arayışını, sessiz çığlığıyla sürdürdü. Onun ve Kiraz'ın arayışını sürdüreceğiz. Ama esas mücadelemiz olan gözaltında kaybetme gibi insanlık suçunu işleyenlerin yakasına yapışacağız" dedi. (PT)
Kaynak: Evrensel.