Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yaşları 13-24 arasındaki beş kişinin askerlerce öldürülmesiyle ilgili bugün karar verdi.
Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 2. maddesi uyarınca “yaşam hakkını ihlalden” suçlu bulundu. Beş kişinin ailesi toplam 330 bin 930 Euro tazminat alacak.
Birlikte öldürüldüler
İzmir’de yaşayan 24 yaşındaki Sibel Sartık ve 15 yaşındaki kuzeni Nergiz Özer, 17 Aralık 2004’te evlerini terk etti. Sartık, ailesine Siirt’te yaşayan üç çocuğunu ziyaret edeceğini söyledi.
16 yaşındaki Zühal Esen ile 13 yaşındaki Zerga Esen de 20 Aralık 2004’te Manisa’daki evlerinden alışveriş yapmak için çıktı.
22 yaşındaki Hamdullah Çınar da Ankara’da yaşıyordu. Ailesi ondan son olarak Aralık 2004’te haber aldı.
Sibel Sartık, Nergiz Özer, Zühal Esen, Zerga Esen ve Hamdullah Çınar 19 Ocak 2005’te Şırnak’ta sınıra yakın bir yerde askerlerce öldürüldü.
Ertesi gün hazırlanan jandarma raporunda, özel harekat polisinin Cudi dağı civarında 9-10 kişiyi gördüğünü ve kendilerine istihbarat verdiğini anlattı. Bunun üzerine bölgeye giden 26 asker, grubun kendilerine ateş açtığını, onların da “teslim olun” çağrısında bulunduğunu belirtti. Ateşle karşılık verilmesi üzerine çatışma çıktığını anlattılar.
Parmak izi yok, atış izi alınmadı
Askerler ertesi sabah beş kişinin cesedini buldu. İfadelerinde, ölenlerin yanlarında silah da olduğunu söylediler. Silahların ıslanmış ve çamura bulanmış olduğunu, bu nedenle parmak izi alamadıklarını iddia ettiler.
Öldürülen beş kişinin cenazesi Şırnak Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Savcılık da yaptığı incelemenin sonucunda, beş PKK’linin askerlerle girdiği çatışmada öldürüldüğü sonucuna vardı.
İnsan Hakları Derneği’nin 27 Ocak’ta yayınladığı rapora göre, Sibel Sartık ile Nergiz Özer’in cenazeleri de ailelerine verilmedi, bilinmeyen bir yere gömüldüler.
İHD’liler, bölgedeki köylülerle de konuştu ve raporlarında, “beş kişinin evlerinden PKK’ye katılmak için çıktığını, daha silah edinemeden askerlerce öldürüldüğünü” yazdılar.
Mahkeme “teröristler” dedi
Sibel Sartık’ın annesi Gülbahar Özer ile Nergiz Özer’in babası Yusuf Özer 1 Şubat 2005’te askerlerin çocuklarını öldürdüğü şikayetiyle ve bununla ilgili soruşturması açılması talebiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, öldürülenlerin yanında silah olmadığı zaten silah kullanmayı da bilmedikleri ifade edildi.
Jandarmanın hazırladığı balistik raporuna göre, çevrede bulunan boş kovanlar, ölen beş kişinin yanında bulunduğu iddia edilen silahlardan çıkmıştı. Polis bilirkişisi de 11 yaşından itibaren bir çocuğun silah kullanabileceğini belirtti.
Savcılık olayda yer alan askerleri de “görgü tanığı” olarak sorguladı. 6 Mart 2006’da soruşturmayla ilgili takipsizlik kararı verildi. Aynı gün PKK açıklama yaptı, “Ölen beş kişinin PKK’li olmadığını ancak PKK’li gerillalarla buluşmaya geldiklerini” söyledi.
Aileler savcılık kararına itiraz etti ve ölenlerin elinde ateş edip etmediklerini belirlemek üzere örnek bile alınmadığını ifade etti. İtirazı değerlendiren mahkeme, ölenlerden “terörist” olarak bahsetti ve itirazı reddetti.
10 Şubat 2011’de iç hukuk yolları tükendi, aileler AİHM’e başvurdu.
AŞHM bugün kararını açıkladı. Türkiye’nin AİHS’nin yaşam hakkını düzenleyen 2. maddesini ihlal ettiğine karar veren mahkeme tazminata hükmetti.
Sibel Sartık’ın annesi Gülbahar Özer, Nergiz Özer’in babası Yusuf Özer, Zerga Esen’in babası Halil Esen, Zühal Esen’in babası Hüseyin Esen ve Hamdullah Çınar’ın babası Abdurrahman Çınar kişi başı 65 bin Euro manevi tazminat ile masraflar için toplam 5 bin 930 Euro alacak. (AS)