13 ay önce "kaçak elektrik kullandığı" gerekçesiyle beş yıl hapse mahkum olan ve yakalandığı ilik kanseri nedeniyle hayati tehlikesi bulunan Basri Vardar'ın tahliye talebi kabul edildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ceza İnfaz Kanunu'nun 16/2. maddesindeki "hapis cezasının infazı, mahkumun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa mahkumun cezasının infazı iyileşinceye kadar geri bırakılır" hükmünü hatırlatarak, Vardar'ın tahliyesini talep etmişti. Vardar'ın avukatı Fazıl Ahmet Tamer, müvekkilinin bugün saat 18:30 civarında tahliye dileceğini söyledi.
Vardar, hapishanede kaldığı süreçte Samatya Hastanesi'nde tedavi oluyordu. Bu hastaneden, "cezaevinden tahliye olması gerekir" şeklinde rapor almıştı. Buna karşın Adli Tıp Kurumu, "hastanede kalabilir" raporu vererek ek raporlar tahliye etti.
İkinci rapor olumlu
Ancak Vardar'ın tekrar gönderildiği Samatya Hastanesi, "Burada hastalığın tedavi koşulları yok" diyerek tedavi etmeyi kabul etmedi. Bu kararın ardından Vardar, Çapa'daki İstanbul Tıp Fakültesi'ne götürüldü.
İstanbul Tıp Fakültesi'nde de benzer bir rapor verildi ve "Hastane koşullarının tamamen steril olması gerekir, yanına hiç kimse girmemeli ve kök hücre nakli için hazırlık süreci başlayacak. Yurtdışından ilaç getirilmesi süreci zaman alacağından, ona uygun tedbir alınması gerekir" dendi. Tedavi sürecinin zorlu olacağına vurgu yapıldı.
Biz bu raporlarla birlikte tekrar Adli Tıp'a başvurarak tekrar tahliyesi yönünde bir rapor için talepte bulunduk. Adli Tıp bu kez olumlu bir rapor verdi ve "hapishane koşullarında tedavi olamayacağı" yönünde rapor çıktı. Raporla birlikte Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na başvuruldu ve tahliye kararı çıktı. (AS)