Haberin İngilizcesi için tıklayın
Boğaziçi Üniversitesi’nde Afrin operasyonu için lokum dağıtanları protesto etmelerinin ardından tutuklanan öğrencilerin aileleri İstanbul Tabip Odası’nda (İTO) basın toplantısı yaptı.
Tutuklu öğrencilerden Deniz Yılmaz’ın babası Bülent Yılmaz’ın okuduğu açıklamada 19 Mart’tan beri üniversitede yaşanan olaylara değinilerek “Çocuklarımız hedef gösterilmiştir” denildi.
Yılmaz açıklamanın sonunda hedef gösterenlerin özür dilemesi, çocuklarının serbest bırakılarak hukuksuzluğun son bulmasını talep etti.
Açıklamanın sonunda bir kadın ayağa kalkarak “Okuması yazması olmayan özel güvenlikler bizim çocuklarımızı her gün dövüyor. Boğaziçi’ne gelene kadar kimsenin sesi çıkmıyordu. Bugün de kapım çalınır mı diye biz uyuyamıyoruz. Lütfen ayrım yapmayın, hepsi bizim yavrumuz” diye katılımcılara seslendi.
Tuncer: Barış isteyen çocuklardı
Yaren Tuncer’in annesi Özgür Tuncer kızının evlerinin karşısında bir defne ağacı için ağladığını söyleyerek “Sadece barış isteyen çocuklardı, ne diyebilirim ki” ifadelerini kullandı:
“Yavrumu her cana duyarlı, toplumda yaşananlara karşı farkındalığı yüksek bir çocuk olarak büyüttüm. Ağaçlar için de şehitler için de gözyaşı dökebilen bir çocuk o. İktidar için canlar yanmasın, analar ağlamasın istediler.
“Biz onları evlerinde özgürce yetiştirdiğimiz için dışarıda da özgürce konuşabileceklerini zannettiler.”
Kösem: Kalem tutması gereken eller kelepçeyle tanıştı
Esen Deniz Üstündağ’ın ablası Özlem Kösem “Biz kızımızı Atatürk sevgisiyle vatan sevdalısı bir birey olarak yetiştirdik. Kardeşim 23 Mart’a kadar sıradan bir barınak gönüllüsü öğrenciydi. Ama o günden bu yana kalem tutması gereken elleri kelepçeyle tanıştı” diye konuştu.
Birtek: Okulda berabersek hapishanede de onlarla olalım
Boğaziçi Üniversitesi eski Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Faruk Birtek de açıklamada söz alarak “Bizim üniversitemizde her görüş özgürce ifade edilir” dedi:
“İsmi geçen çocukların pırıl olduklarına eminim, onlardan terörist olamaz. Bütün çocukların suçsuz olduğu ortaya çıkacak fakat ben dayanamıyorum. Dershanede berabersek hapishanede de onlarla olmak istiyorum.
“Eğitim hakkı ilk gündeme geldiğinde başörtülü öğrenciler vardı ve girebildikleri tek üniversite Boğaziçi’ydi. Biz o dönem anayasal suç işledik. Ama bugün anayasada komünist öğrenci okula giremez diye bir şey yok ancak öğrencilere yapılan muameleye bakın.”
Akan: Arkadaşlarımızla gurur duyuyoruz
Boğaziçi öğrencileri adına konuşan ve kendisi de 22 Mart’ta gözaltına alınıp serbest bırakılan Tilbe Akan “Arkadaşlarımızla kendi seslerini zorbalığa karşı ifade edebildikleri için gurur duyuyoruz” diye konuştu.
Akan insani duygularla yapılan eylemlerin çarpıtıldığını belirterek bunun sebebini Boğaziçi Üniversitesi’nin “iktidarın bastırdığı düşüncelere her zaman yer vermiş olması” olarak açıkladı.
Açıklamaya katılanlar
Açıklamaya çok sayıda akademisyen ve öğrencinin yanı sıra DİSK Genel Başkanı Kani Beko, TTB Başkanı Raşit Tükel, KESK Eş genel Başkanı Aysun Gezen, HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Prof. Dr. Gençay Gürsoy, ANAP eski Genel Başkanı Nesrin Nas, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, TMMOB MMO Başkanı Battal Kılıç, İTO Sekreteri Samet Mengüç, ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, EMEP MYK üyesi Levent Tüzel ve Halkevleri Eş Genel Başkanı Nuri Günay katıldı. (TP)