Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Vedat Ahsen Coşar, "Ergenekon", "Balyoz" ve "KCK" davalarında başvurulan tutuklamalara tepki göstererek, tutuklamanın ceza olarak uygulanmaması gerektiğini, başvurulacak son çare olduğunu bildirdi.
TBB Başkanı Coşar, yaptığı yazılı açıklamada, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 100/3 maddesindeki suçlarda, sanıkların serbest bırakıldıklarında kaçacakları veya kanıtları karartacakları varsayımına dayalı olarak tutuklama kararı verilmesinin, ceza hukukunun temel ilkelerine aykırı olduğunu açıkladı. Coşar, bu uygulamanın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) konuyla ilgili kararlarına da aykırı olduğunu ifade etti.
"Davanın niteliği değil adil yargılama önemli"
Açıklamada, TBB'nin, "Davaların niteliğinden, suçlanan kişilerin konumundan çok, adil yargılanma hakkıyla ilgili, Anayasa'nın 138/3 maddesi hükmü konusunda duyarlı olduğu" belirtildi.
"Ergenekon, Balyoz ve KCK davaları" konusundaki görüşlerini paylaştığını altını çizen Coşar, tutuklamanın, evrensel ceza yargılaması ilkeleri bağlamında ve masumiyet karinesi uyarınca değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Tutuklamanın, ceza niteliğinde olmayan, makul sürede sona erdirilen ve son çare olarak başvurulan bir tedbir olduğunu açıkladı.
"Bu uygulama AİHM kararlarına da aykırı"
Coşar, açıklamasına şöyle devam etti:
"Tutuklama, özgürlüğü korumanın önüne geçemeyeceği gibi, yurt dışına çıkma yasağı ya da diğer başka adli kontrol araçları kullanılabildiğinde başvurulacak bir yöntem de değildir. AİHM'e göre, tutukluluğun devamı veya tutukluluk kararı verilmesi için makul bir kuşkunun yanı sıra kaçma, kanıtları karartma, yeni bir suç işleme gibi olguların bulunması, bunların ciddi kanıtlara dayanması gerekir. Aksi halde uygulama, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 5/3. maddesi hükmüne aykırıdır."
TBB Başkanı Coşar, KCK davasında Kürtçe savunma hakkına saygı gösterilmesi gerektiğini söyledi. Coşar, Kürtçe savunma talebinde bulunan KCK davası sanıklarının bu isteğinin, AİHS'in 6/3.maddesinin "a-e fıkralarında" düzenlenen adil yargılanma hakkı kapsamında olduğunu ifade etti. (AS/EÖ)