İnsan hakları örgütlerine, başta 163 emekli ve muvazzaf askere tutuklama kararı çıkan Balyoz Davası ile Ergenekon, KCK ile Devrimci Karargah davalarındaki tutuklama uygulamalarını sorduk. Örgütler, Türkiye'de tutuklamanın tedbir değil ceza olarak kullanıldığı konusunda hemfikir.
Bakkalcı: Gündelik hayat nefes alınamaz hale geldi
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Sekreteri Metin Bakkalcı: Son dönemde insan hakları konusunda ciddi kaygılarımız var. Gündelik hayat daraltılıyor, nefes alınamaz hale getiriliyor. Eski Devlet Güvenlik Mahkemeleri'ni (DGM) muhtevasını sürdüren Özel Yetkili Mahkemeler (ÖYM) var.
Keyfiyete dayanan yasa maddeleri var. İktidarın elinde bunu yapabilecek yasalar, insan gücü ve fiziksel ortam da var. Türkiye, son 5 yılda tarihinde görülmemiş bir süreç yaşadı. Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2005'te 60 binin altında olan cezaevi nüfusu ikiye katlandı, 120 bini geçti. Bu 120 binin yaklaşık yarısı tutuklular. Bu da yargının ne denli siyasallaştığını gösteriyor. Bu ülkede darbeler oldu, öncelikle, 28 Şubat da dahil yapılmış darbelerle hesaplaşılması gerekir.
Şeyhanlıoğlu: Tüm davalarda adil yargılama istiyoruz
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Sekreteri Emrah Şeyhanlıoğlu: Balyoz davasıyla ilgili yargılama dosyasını görmediğim için bir yorum yapamam. Dosyaya vakıf değilim, özel koşullarının toplu tutuklama gerektirip gerektirmediğini bilmiyorum. Ama şüpheli veya sanık kim olursa olsun hukuk devleti ilkesinden vazgeçilmemeli. 2010'un sonundan bu yana "özel değil adil yargılama" şeklinde bir çalışma başlattık. Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmalarını talep ediyoruz. Sadece Balyoz için değil bütün davalarda adil yargılama yapılması gerekir.
Cengiz: Balyoz gibi davalarda tutuklama normal
İnsan Hakları Gündemi Derneği (İHGD) Başkanı Orhan Kemal Cengiz: Yorum yapmak için davayı incelemek ve mahkemenin tutuklama gerekçesini görmek gerekir. Ancak, Ergenekon davasındaki tutuklamalar konusunda da sıkıntılar var. Asli failler serbest kalırken onlara yardım edenler cezaevinde. Ancak Balyoz çapında bir suçlama bulunduğunda, dünyanın neresinde olursa olsun, bu kadar önemli pozisyondaki kişiler tutuklanır. Türkiye'de tutuklama ceza olarak uygulanıyor. Sadece Ergenekon davası dikkat çekiyor ama Özel Yetkili Mahkemeler'de bu sorun hala devam ediyor.
Beytar: Usulde eksik ve yanlışlar yapılıyor
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUM-DER) Genel Başkan Yardımcısı Emrullah Beytar: Türkiye'deki tutuklama kararları hükmün infazı şekline dönüştü, yargının modernize edilmesi gerekir. Aksi halde yargılama mekanizması usulden ciddi hatalar yapmaya devam edecektir. Balyoz'la ilgili tutuklama gerekçeleri elimize ulaşmış değil ancak bu süreçte de usulde eksik ve yanlışlar yapılmaktadır. Yargı Türkiye'nin en büyük problemlerinden biri. Hep askeri vesayetten bahsediliyor ama yargının ideolojik tavrı, yargı mekanizmasının siyasallaşması büyük bir problem. Özellikle hakimler, AİHM kararlarından haberdarmış gibi görünmüyor. (AS/EÖ)