Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) tarafından, Friedrich Ebert Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği’nin katkılarıyla yürütülen “Toplumsal Kutuplaşmanın Sebepleri ve Boyutu Araştırması Raporu” yayımlandı.
Bilgisayar destekli telefon ile anket (CATI) yöntemi ile Türkiye genelinde gerçekleştirilen ve yüzde 95 güven aralığıyla yüzde 3 hata payını gözeten araştırmada toplamda 1067 görüşme yapıldı.
Raporun kamuoyuyla paylaşıldığı toplantı, 25 Aralık Pazartesi günü online olarak gerçekleştirildi. Sosyal Demokrasi Vakfı Başkanı Rasim Şişman, gerçekleştirdiği sunumunda raporun detaylarına ilişkin bilgileri ve görüşlerini paylaştı.
Huzur içinde yaşamanın koşulu en başta ekonominin düzelmesi
Araştırmaya katılanların yüzde 32,4’ü, Türkiye’de daha fazla huzur içerisinde yaşayabilmek için yapılacak en öncelikli şeyin ekonominin düzeltilmesi olduğunu ifade ediyor. İkinci sırada ise yüzde 14,5’lik bir oranla adaletin işlemesinin gerekliliği vurgulanıyor.
Refahın azalmasıyla birlikte, refahın bölüşülmesinde de sorunlar gittikçe artıyor. Her grup birbirinin gözüne batıyor. Türkiye’de adaletin olmaması ve plansız göçmen politikası bunu besliyor.
Her şeye rağmen büyük çoğunluk barışı savunmaya devam ediyor
Araştırmaya katılanların yüzde 69,7’si, barış için müzakereyi tercih ediyor. Barışın güvence altına alınması için “gerekirse savaşılmalıdır” diyenlerin oranı ise yalnızca 30,3.
Bununla birlikte yanıtların cinsiyet bazında dağılımı da dikkat çekiyor. Kadınlarda müzakereyi savunanların oranı yüzde 77,2 iken; erkeklerde bu oran yüzde 62,4.
Oy tercihi dağılımına bakıldığında ise Cumhur İttifakı’nda müzakereye olan eğilim azalmakla birlikte muhalefeti destekleyen seçmen grubunun büyük çoğunluğunun barış için savaşı değil, müzakereyi tercih ettiği açıkça görülüyor.
Toplumsal kutuplaşmanın ana nedeni siyasiler
Araştırmaya katılanların yüzde 19,6’sı, toplumdaki kutuplaşmanın en büyük nedeni olarak siyasilerin söylem ve davranışlarını işaret ediyor.
Bu yanıtı yüzde 14,8’lik oran ile “Eğitimsizlik ve Cehalet” ve yüzde 6,8’lik oranla “AKP” cevapları takip ediyor.
Çoğunluk kutuplaşmanın sebebi olarak DEM Parti’yi görüyor
Sonuçlara göre kutuplaşmanın asıl mağduru olan DEM Parti, çoğunluk tarafından kutuplaşmayı en fazla artıran parti olarak görülüyor.
Kutuplaştırmayı artırıcı yöndeki etkisi en düşük olan parti ise yüzde 47,5’lik bir oran ile İYİ Parti.
MHP’nin seçmenleri, AKP’nin kutuplaştırmayı artırdığına inanıyor
AKP’nin kutuplaşmaya etkisi, oy tercihi dağılımına göre incelendiğinde çarpıcı bir veri gün yüzüne çıkıyor. AKP’nin ittifak ortağı MHP’nin seçmenlerinin yüzde 52,6’sı; AKP’nin kutuplaştırmayı artırdığına inanıyor.
Toplum, kendisini ortanın biraz sağında konumlandırıyor
Araştırmaya katılanların, “Siyasi açıdan Türkiye’de yıllardır sol, sağ, merkez diye bir gelenek var. Siz kendinizi siyasi açıdan 10’luk cetvelin neresinde görüyorsunuz? 1-Sol, 10-Sağ olacak şekilde değerlendirir misiniz?” sorusuna verdiği yanıtların genel ortalaması 5,9.
Sonuçlara göre, Türkiye toplumu kendisini ortanın biraz sağında konumlandırmış gözüküyor.
Toplumsal kutuplaşmanın azalacağına dair inanç çok düşük
Araştırmaya katılanların yüzde 52,9’u, önümüzdeki yıllarda Türkiye’deki kutuplaşmanın artacağı yönünde öngörüde bulunuyor. Buna karşın kutuplaşmanın azalacağına inan kesim ise yüzde 14,5’lik bir oranla sınırlı kalıyor.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
(HA)