Fotoğraf: HDP
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin, tecride karşı başlattığı nöbet eylemi, 8. Gününde devam etti.
Bugünkü nöbete, milletvekilleri Tülay Hatimoğulları, Erdal Aydemir, Ayşe Sürücü, Celadet Gaydalı, Şevin Coşkun, Hasan Özgüneş, Abdullah Koç, Hüseyin Kaçmaz, Mehmet Rüştü Tiryaki ve Kemal Bülbül katıldı.
Açıklamayı Tülay Hatimoğulları yaptı:
“Öcalan avukatlarıyla, ailesiyle görüşmeli”
“İmralı’daki tecridi Türkiye’deki genel siyasi gelişmelerden kopuk değerlendiremeyiz. AKP iktidarı eliyle bu ülkede bir tek adam rejimi, bir otoriter rejim inşa edilmek isteniyor.
“Öcalan barış sürecinde yürütülen görüşmelerde bu sorunun çözülebileceğine dair çok önemli emareler sunmuştur. Dönüp soralım herkese, dönüp soralım bu alanda çalışma yürütmüş olan sosyologlara, akademisyenlere, bu sorunlar üzerinde çalışma yürütmüş insanlara: Çatışma varsa bu sorun nasıl çözülür?
“Bu sorun diyalogla çözülür, muhatapları ile masaya oturarak çözülür. Üçüncü göz oluşturarak, bir araya gelerek çözülür. Bunun denemesi yapıldı ve bu ülke o tarihlerde rahat bir nefes aldı. Diyoruz ki Türkiye halkları olarak, bu sorunun çözümünde hepimiz elimizi taşın altına koymaya hazırız.
“Kürt kardeşlerimizle aynı ülkede, aynı topraklarda yaşamak istiyoruz. Onların anadillerinde eğitim görmesini hak olarak görüyoruz. Bu mücadeleyi verenlere ağırlaştırılmış bir tecrit uygulamak yerine, tıpkı barış döneminde inşa edilmeye çalışılan diyalogun oluşturulmasını istiyoruz.
“Bir an önce tecridin ortadan kalkmasını istiyoruz. CPT’yle görüşmemiş olmasının basına yansıması nedeniyle başta ailesi, Kürt halkı olmak üzere, bölgedeki bütün halklar ve demokrasi güçleri Sayın Öcalan’ın sağlığından artık büyük endişe duyuyor.
“Bu konuyla ilgili açıklama yapmak başta Adalet Bakanı olmak üzere, aslında Saray’ın görevidir. Adalet Bakanı kendi görevini yapamamaktadır. Çünkü Adalet Bakanlığı’nın üzerinde o kararları veren Saray rejimi vardır.
“Bir kez daha ifade ediyoruz: Sayın Öcalan ve arkadaşlarının yaşamları ve sağlıklarıyla ilgili haberdar olmak istiyor kamuoyu ve bu talebe kulak verilmelidir. Aynı şekilde “umut hakkı” denilen durumu hatırlatmak isteriz. “Umut hakkı” cezaevlerinde ağırlaştırılmış müebbet ya da müebbet hapis cezası alan bütün insanlar için AİHM’in ve tarafı olduğumuz sözleşmelerin uygun gördüğü bir haktır.
“Umut hakkından yola çıkarak, Sayın Öcalan başta olmak üzere İmralı’da uygulanan tecridin ortadan kalkması ve anayasal bir hak olan avukatlarıyla, aileleriyle görüşmelerin bir an önce gerçekleşmesini istiyoruz. Bu talepler gerçekleşene kadar da bizler bu nöbeti engellemelere rağmen devam ettireceğiz.”
TIKLAYIN - "CPT, İmralı ziyaretinde Öcalan ile görüştü mü?"
TIKLAYIN - CPT, Öcalan'la görüşüp görüşmedikleri sorusuna yanıt vermedi
(AS)