Yeşiller Partisi'nin kurduğu Ekolojik Anayasa Girişimi, yeni anayasanın demokratik ve sivil olmanın yanı sıra özgürlükçü, sosyal ve ekolojik de olması gerektiğini açıkladı, anayasadaki tüm maddelerin, tüm yasaların ve mevzuatın ekolojik bir yaklaşımla ele alınması gerektiği vurguladı.
Doğa, bir hak öznesi
Dünyanın ağır bir ekolojik krizin etkisi altında olduğunu ve doğanın tahribinin şimdiki ve gelecek kuşakların yaşam hakkını tehdit ettiği dile getirildiği 19 Şubat tarihli atölyenin sonuç bildirgesinde şu konulara değinildi:
* Doğa bir hak öznesi olarak tanımlanmalıdır.
* Su, tohum ve diğer doğal varlıkların kaynak olarak değil, doğanın bir parçası ve onlara bağlı yaşayan tüm canlılara ait olarak görülmelidir.
* İnsan, çıkarları ve geleceği doğadan ayrı ve bağımsız varlık olarak kabul edilemez. Bu nedenle insan merkezli (antroposentrik) değil yaşam ve ekoloji merkezli (biyo/ekosentrik) bütüncül bir hak anlayışı tercih edilmelidir.
İnsan, doğanın emanetçisi...
* İnsan, doğanın emanetçisi olarak görülmelidir. Doğal varlıkların insana emanet edilmiş olduğu, insanın gerektiği takdirde kendi haklarını savunmayacak olan doğanın ve diğer canlıların vekilliğini üstlenebileceği kabul edilmelidir.
* Ekolojik kriz, iklim değişikliği, kaynakların tüketilmesi ve doğanın tahribi nedeniyle geleceği tehlikeye giren yeryüzünün korunması için bugün yaşayan insanlar ve diğer canlılar kadar, gelecek kuşakların hakları da mutlaka güvence altına alınmalıdır.
* Doğanın hakları çerçevesinde, çevre sorunlarının ve kirliliğin ulusal sınırlarla sınırlandırılamayacağı, küresel bir anlayışın zorunlu olduğu kabul edilmelidir.
* Dilsel ve kültürel çeşitlilikle biyolojik çeşitlilik arasındaki bağın dikkate alınarak dillerin ve kültürlerin de doğa ile birlikte korunmasının güvence altına alınması sağlanmalıdır.
Ekolojik vatandaşlık
* Vatandaşın ödevleri dahilinde doğayı korumak ve emanetçisi olmak anlamında ekolojik vatandaşlık kavramına anayasal bir içerik kazandırılmalıdır.
* Çevre konularında yerel karar alma mekanizmalarının güçlendirilmelidir.
* Kamu yararı ilkesinin ekolojik bakış açısıyla yeniden tanımlanmalı, doğa ile ilgili kamusal kararları denetleyecek özerk kamu denetçisi mekanizmasının anayasada yer almalıdır.
* Ekolojik olarak sürdürülebilir, sosyal olarak adil bir ekonomik sistemin geliştirilmesi anayasal olarak güvence altına alınmalıdır.
* Temiz suya erişimin bir insan hakkı olarak tanımlanması, gıda hakkına ve sağlıklı beslenme hakkına temel insan hakları arasında yer verilmelidir.
* Hayvanlara yönelik işlenen suçların kabahat kapsamından çıkarılarak hayvan hakları anlayışı çerçevesinde suç olarak tanımlanması ve hayvan haklarına anayasal bir içerik kazandırılmalıdır.
* İklim değişikliği, küresel ısınma, çevre kirliliği ve doğanın korunması ile ilgili tüm uluslararası anlaşmaların imzalanması ve iç hukuka aktarılması sağlanmalıdır."
Ekolojik Anayasa Konferansı
Duyarlı herkesi ekolojik anayasa için tartışma sürecini derinleştirmeye ve 22 Mayıs'da gerçekleşecek Ekolojik Anayasa Konferansı'na katılmaya davet eden girişimin çağırıcıları şöyle:
Ali Alper Akyüz, Alidost Numan, Ali Kerem Saysel, Ali Osman Karababa, Arif Ali Çangı, Ayşe Bilge Dicleli, Ayşegül Devecioğlu, Ayşen Candaş, Barış Doğru, Barış Gencer Baykan, Bülent Müftüoğlu, Çiğdem Kılıçgün Uçar, Defne Koryürek, Deniz Ataç, Fatoş Çırnaz, Fikret Adaman, Gediz Akdeniz, İsmail Duygulu, Kemal Tuncaelli, Korhan Gümüş, Melda Onur, Mahmut Boynudelik, Mehmet Horuş, Meryem Koray, Muammer Sakaryalı, Neşet Kutluğ, Nilüfer Oral, Oya Ayman, Ömer Madra, Pelin Batu, Sebahat Tuncel, Semra Cerit Mazlum, Sevgi Mutlu, Serkan Köybaşı, Şenol Karakaş, Tolga Öztorun, Uygar Özesmi, Ümit Şahin, Yakup Okumuşoğlu, Yüksel Selek.
Web sitesi: www.ekolojikanayasa.org
E-Posta: [email protected]