Fotoğraf: sosyal medya
Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, 17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü'nüne ilişkin açıklama yaptı.
Deniz, yaptığı yazılı açıklamada "Yoksulluğun yaygınlaşması ve derinleşmesi, dünya barışını tehdit ediyor” dedi.
"Günlük 1,90 ABD Doları ya da daha altında gelirle geçinmek zorunda olanlar yoksul, 1,25 ABD Doları ya da daha altında geliri olanlar ise, aşırı yoksul olarak tanımlanmaktadır" diyen Deniz, açıklamanın devamında şunları belirtti:
"Ülkemizde de Türk-İş tarafından düzenli olarak açıklanan verilere göre, 2020/Eylül ayı itibariyle dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 7.973,00 TL., açlık sınırı da 2.448,00 TL.olarak tespit edilmiştir.
"Dünya halkları arasındaki gelir dağılımı, nimetlerin adil şekilde paylaşımındaki adaletsizlik, yerkürenin en büyük sorunudur. Dünya devletlerinin bu sorunu gidermeye yönelik tutumları yetersiz kalmakta, yoksulluk artıyor.
"Pandemi yoksulluğu arttırdı"
"Yaklaşık 10 aydır süren, küresel etkiye sahip pandemi nedeniyle yaşamın kısıtlanması, bilinen yoksulluğu arttırmış, geçmişten gelen yoksulluk sorunu bu dönemde dünya barışını tehdit edecek risk oluşturmaya başlamıştır.
"Ülkemizde de farklı boyutta yaşanan yoksulluk sorununun temelinde, gelirin adil ve hakça dağıtılamamış olması yer alıyor, bu duruma özellikle dolaylı vergilerdeki yüksek oranlar neden oluyor
"Her türlü mal ve hizmet satışından alınan KDV., ÖTV. ve benzeri dolaylı vergi oranlarının yüksek olması nedeniyle iletişim için cep telefonu görüşmesi yapan işadamı ile asgari ücretli yurttaş aynı vergiyi vermekte; enerji tüketimi yapan dar gelirli ve zengin yurttaşın cebinden aynı vergi alınyor.
"Vergi adaleti sağlansın"
"Halen toplanan 100 liralık verginin yarısından çoğu mal ve hizmet satışından alınan dolaylı vergilerden oluşmakta, vergilendirmenin temeli olan 'az kazanandan az, çok kazanandan çok' vergi alınması ilkesi bir kenara itilmekte, benzin istasyonları, iletişim, enerji firmaları ve benzeri işyerleri vergi dairesi gibi çalıştırılmaktadır. Dolaylı vergilerin toplam vergiler içindeki yüksekliği, ülkemizi OECD ve dünya ülkeleri arasında üst sıralara çıkarmış bulunuyor.
"Yoksullukla mücadele, ülkemiz ve dünya halkları için vazgeçilemez bir sorumluluktur. Bu nedenle gelir dağılımı adaletini düzeltecek başta vergilendirme olmak üzere tüm önlemlerin alınması, yayılma ve derinleşme eğilimindeki yoksulluğun önünün alınması zorunludur." (RT)