Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, Kanal İstanbul Projesi ÇED olumlu kararına karşı İstanbul’da yaşayan yurttaşların dava açma hakkına ilişkin bilgilendirme yazısı ve dava dilekçesi örneği yayınladı.
Bilgilendirme yazısında, davanın hangi mahkemeye açılacağı, bireysel veya toplu dava açımında yapılması gerekenler, dava ücretleri gibi konu başlıklarında değerlendirmeler yer aldı.
TIKLAYIN - TMMOB: Gelin, Kanal İstanbul’a Karşı Dava Açalım
Buna göre, dava açmaya karar veren kişilerin dava dilekçesinden 2 adet çıktı alıp adını, soyadını, adresini ve TC kimlik numarası ile ilgili bilgileri eksiksiz doldurup imzalaması gerekiyor.
Davayı bireysel olarak açmanız durumunda, dilekçe ekine nüfus kimliğinizin 1 adet fotokopisini de eklemeniz lazım. TMMOB burada bir not düşerek dava dilekçesinin ekine, bilim insanları ya da Devlet Su İşleri (DSİ), TÜBİTAK GİBİ kurumlar tarafından hazırlanmış olan teknik bilgileri ekleyebileceğinizi de söylüyor.
Kanal İstanbul'un ÇED olumlu kararını karşı dava açmak için son gün ise 17 Şubat...
Nasıl dava açılır?
TMMOB’un bilgilendirme metni şöyle:
İstanbul’da yaşayan tüm yurttaşların Kanal İstanbul Projesine Dava Açma Hakkı Var mı?
Evet, İstanbul’da yaşayan tüm yurttaşların Kanal İstanbul Projesine dava açma hakkı vardır.
Danıştay kararlarında“(…)çevre, tarihi ve kültürel deerlerin korunması ve imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren konularda dava açma ehliyetinin daha geniş yorumlanması gerektii Danıtay içtihatlarıyla kabül edilmiş bulunmaktadır.” değerlendirmesi yapılmaktadır. Ülkemizin tarihi, sosyal ve ekolojik dokusunun korunması, çevrenin kuşaklardan kuşağa taşınması istenciyle açtığımız bu davada, aktif, kişisel ve meşru bir menfaatlerimiz vardır.
Davayı hangi mahkemeye açabilirim?
Kanal İstanbul Projesi İstanbul il sınırlarında yer aldığı için İstanbul’daki İdare Mahkemelerine dilekçe ile başvurarak dava açabilirsiniz.
Davayı tek mi açmam gerekiyor? Başka nasıl bir yöntem izleyebilirim?
Davayı bireysel ya da toplu olarak açabilirsiniz. Bir sivil inisiyatif, dernek ve kurumun açtığı davada davacı ya da müdahil olabilirsiniz. Birden fazla yurttaş, birden fazla dernek ve/veya kurum birlikte dava açabilirsiniz.
Toplu dava açmak için nasıl bir yöntem izlemem gerekiyor?
Birden fazla yurttaş ve dernek ve/veya kurum birlikte toplu dava açmayı planlıyorsanız; bu konuda iki yöntem izleyebilirsiniz:
- Davayı avukatsız takip etmek istiyorsanız; dava dilekçesini tüm davacıların imzalaması gerekiyor. Davacı dernek veya kurum adına imzaya yetkili kişinin imza atması gerekiyor. Böyle bir durumda, dilekçe ekine imzaya yetkili olunduğuna dair belgenin konulması gerekiyor.
- Davayı avukatlar aracılığıyla takip etmek istiyorsanız; Böyle bir durumda, Noter aracılığıyla vekaletname düzenlettirmeniz gerekiyor. Davacı olarak gerçek ve tüzel kişiler, birlikte ortak vekaletname düzenletebileceğiniz gibi ayrı ayrı vekaletname de düzenletebilirsiniz. Aynı vekaletname ile birden fazla avukata vekalet verebilmeniz de mümkün.
Dava Ücretleri?
Dava açabilmeniz için, dava dilekçesi ile birlikte dava harçlarını yatırdığınıza dair ödeme makbuzuna da sahip olmanız gerekiyor. İdari yargıda dava açarken, bilirkişi harçları ödenmiyor. Yargılama sürecinde mahkemenin, bilirkişi incelemesine karar vermesi durumunda; davacılardan bilirkişi ve keşif ücretlerini yatırmalarını istiyor.
Kural olarak, bilirkişi masrafı yargılama sırasında ödenmeyebilir. Mahkemeye ek dilekçe vererek, bilirkişi ve keşif ücretlerinin, dava sonunda davayı kaybeden tarafa yüklenmek üzere hazineden temin edilmesini isteyebilirsiniz. Böyle bir durumda, dava sonucunda kaybeden tarafın (davacı ya da davalı) bilirkişi ve keşif ücretlerini hazineye ödemesine karar verilecektir.
Ekler
* DSİ'nin 20 Nisan 2018 tarihli görüş yazısı için tıklayın
* DSİ'nin 3 Aralık 2019 tarihli görüş yazısı için tıklayın
* TÜBİTAK görüşü için tıklayın
* İtiraz dilekçesi örneği için tıklayın
Kanal İstanbul projesiCumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, başbakan olduğu dönem 2011’de yaptığı bir konuşmada “yeni bir İstanbul” hedefinden söz etti. “Çılgın proje” olarak sunulan bu planın içinde Kanal İstanbul adı da ilk kez duyuldu. “Çılgın proje”de neler var?Haliç Kongre Merkezi’nde 2011’de yapılan toplantıda projeye ilişkin temel bilgiler açıklanmıştı. Projenin en önemli ayağı ulaşımda entegrasyondu. Bugün bu projede hedeflenen 3. Köprünün 3. Havalimanının yapımı bitti. Torba yasayla bölge ranta açıldıMayıs 2016’da 20 kanunun toplam 32 maddesinde değişiklik yapıldı. Mera Kanununa eklenen ek madde ile Kanal İstanbul’un bulunduğu bölgenin imara açılmasına ön ayak oldu. Yasaya getirilen “otoyol hariç erişme kontrolünün uygulandığı yol” ibaresinin dahil edilmesiyle de Kanal İstanbul’a bağlanan yolların ücretli olacağı sonucuna varıldı. 2018'de rotası açıklandı2018’de dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan projenin güzergahını nihayet açıkladı. Karadeniz ile Marmara Denizi arasında yapay bir suyolu oluşturacak kanalın Küçükçekmece Gölü’nden başlayarak, Küçükçekmece-Sazlıdere-Durusu koridoru boyunca 45 kilometre olacağını söyledi. ÇED süreci Kanal İstanbul projesi için hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu’nca yeterli bulunduktan sonra 23 Aralık 2019'da askıya çıkarılmış ve kamuoyunun görüşlerine açıldı. Raporun askıda olduğu 10 gün boyunca projenin iptalini isteyen yurttaşlar, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı il müdürlüklerinde uzun kuyruklar oluşturarak itiraz dilekçelerini verdi. TIKLAYIN - Kanal İstanbul’a 34 Maddelik ÇED İtirazı Ancak 17 Ocak'ta Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kanal İstanbul ÇED Raporu'nu onayladıklarını bildirdi. Raporda ne var?75 milyar lira bedel ile yapılacak Kanal İstanbul için hazırlanan son ÇED raporuna göre; projenin 7 yılda tamamlanması planlanıyor. Küçükçekmece, Avcılar, Arnavutköy ve Başakşehir ilçelerinden geçecek yaklaşık 45 km uzunluğunda ve 20.75 metre derinliğinde olan projenin kazı aşaması da 4 yıl sürecek. Yılda yaklaşık 275 milyon metreküp kazı yapılacak. Kanaldan çıkacak toplam hafriyat miktarı yaklaşık 1 milyar 155 milyon 668 bin metreküp olarak hesaplandı. Bu miktarın 1 milyar 79 milyon 252 bin metreküpünü kara kazısı, 76 milyon 416 bin metreküpünü deniz ve göl taraması oluşturacak. Kanal boyunca karada yapılması planlanan yaklaşık 1,1 milyar metreküplük kazının 800 milyon metreküplük kısmı Karadeniz’e bağlanılan kesimde gerçekleştirilecek. Kanal İstanbul Projesi kapsamında işletme (trafik) simülasyonu ve kanal işletme prensibinin belirlenmesi kapsamında yapılan çalışmalar sonucunda da kanalın tek yönlü işletmesine karar verildi. Kanal İstanbul Projesi kapsamında; kanal içerisinde acil bağlama alanları, acil müdahale merkezleri, kanal giriş ve çıkış yapıları, gemi trafik sistemleri gibi alt ve üst yapılar, liman, lojistik merkez, yat limanı, kanal içerisinde ihtiyaç duyulan noktalarda karşıdan karşıya ulaşımı deniz yolu ile sağlayacak kıyı yapıları, tahkimat ve dolgu alanları gibi kıyı tesisleri yapılması planlanıyor. Kanal İstanbul Projesi ile entegre olarak geliştirilecek projeler; Marmara ve Karadeniz Konteyner Limanları, Küçükçekmece Yat Limanı ve Karadeniz kıyısında rekreasyon amaçlı dolgu ile lojistik alan dolgusu olarak sıralandı. Karadeniz kıyısına rekreasyon ve lojistik alan için toplam 54 milyon 605 bin 865 metrekare dolgu yapılacak. Dolguda kanal hafriyatından çıkacak malzeme kullanılacak. Projenin inşaat aşamasında yaklaşık 8-10 bin kişinin, işletme aşamasında ise 500-800 kişinin çalışması öngörülüyor. Çalışma alanı olarak tanımlanan ve inşaat faaliyetlerinin yürütüleceği kesim yaklaşık 63.2 milyon metrekare olarak hesaplandı. İnşaat faaliyetleri tamamlandıktan sonra kanal yapı yaklaşım sınırına kadar olan kesim diğer kamu ihtiyaçları için terk edilecek alan 25.75 milyon metrekare olacak. Kanal için kullanılacak alan 37.5 milyon metrekare olarak açıklandı. TIKLAYIN - Kanal İstanbul'da Üç Gerekçe, Üç İtiraz TIKLAYIN - Kanal İstanbul İtirazları: Ekolojik Yapı Bozulacak, Kent Yumurta Kokacak |
(TP)