Sezgin Tanrıkulu, Edirne'de işitme engelli 14 yaşındaki Z.K.'ye tecavüz olayıyla ilgili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle soru önergesi verdi.
Z.K. yaşları 24 ile 76 arasında değişen beş kişinin tecavüzüne uğramış, bu kişiler teşhis edilmelerine rağmen Nisan 2012'de mahkeme tarafından serbest bırakılmışlardı.
Devlet tarafından koruma altına da alınmayan Z.K., bu sefer tecavüz nedeniyle hamile kalınca emekli hakim Nilgün Kurtoğlu, Fatma Şahin'e konuyla ilgili e-posta göndermiş ama cevap alamamıştı.
Olayın medyaya yansımasının ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bağlı bir müsteşar ve hukuk müşaviri inceleme yapmak üzere Edirne'ye gitti.
Radikal gazetesinin haberine göre, olaya adı karışan ikisi kadın dokuz kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden birinin Z.K.'nin 17 yaşındaki abisi A.K. olduğu belirtiliyor.
Şüphelilere, Z.K.'ye tecavüz edildiği iddia edilen bölgelerde tespit ve yer gösterme işlemi de yaptırıldı. Gözaltılar, Z.K.'nin psikolog eşliğinde işaret diliyle verdiği ifadeden sonra gerçekleşti.
Tanrıkulu: Bakanlığınız sessiz kaldı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Fatma Şahin'in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde Z.K.'ye yaşları 24 ile 76 arasında değişen beş kişinin tecavüz ettiğini, Z.K.'nin bu kişileri teşhis etmesine rağmen, mahkeme tarafından 4 Nisan 2012'de serbest bırakıldıklarını hatırlattı.
Ardından Savcılık ve Çocuk Şube Müdürlüğü'nün de Z.K.'yi koruma altına almadığının altını çizen Tanrıkulu, emekli idare hâkimi Nilgün Kurtoğlu'nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'den yardım istemesine rağmen Bakanlığın sessiz kaldığını söyledi.
"Yetkililerin sessiz kalması ve kılını dahi kıpırdatmaması sonucu 14 yaşında istismara uğrayan kızımız hamile kalmıştır."
"Kürtaj sınırının aşılması nedeniyle kendisinin çığlığına kulak vermeyen adaletten son bir kez hak isteyerek hamileliğinin sona ermesine beklemektedir."
Tanrıkulu'nun soruları
Sezgin Tanrıkulu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'e şu soruları yöneltti:
* 14 yaşında engelli kızımızın istismarının gerek teşhislerle gerekse tıbbi incelemelerle kanıtlanmasına rağmen mahkemenin verdiği karar hangi gerekçelere dayanmaktadır?
* Bakanlığınız mahkemenin verdiği bu insanlığa aykırı kararın iptali veya yeniden değerlendirilmesi adına başvuruda bulunmuş mudur? Bulunulmadıysa görev yetki alanınızda işlenen bu hukuk cinayetine neden seyirci kalınmıştır?
* Savcılık ve Çocuk Şube Müdürlüğü ile birlikte Bakanlığınızın yardıma muhtaç birini yasal bir hak olmasına rağmen koruma altına almamasının gerekçesi nedir?
* Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın bu olay karşısındaki tutumu, insanlık onurunu zedeleyen böyle bir eyleme seyirci kalmak mı yoksa bu tür utançların önüne geçmek mi olmalıdır?
* Kanunları yerle bir eden sorumlular hakkında açılmış soruşturma var mıdır? Varsa bu soruşturmaların kapsamı nedir?
* Böylesine bir olaya göz yummak iktidarınızın yeni bir Aile Politikası mıdır? İstismar sonucu hayata gelecek çocukların iktidarınıza muhtaç hale getirilmek istenmesindeki amaç nedir?
* 14 yaşındaki kızımızın hamileliğinin sona erdirilmesi adına Bakanlığınızca bir girişiminiz olacak mıdır?
* Ortaya çıkan bu skandala rağmen 14 yaşındaki Z.K'yi koruma altına almamaya kararlı mısınız? Ya da görevinizi yerine getirmemenizden dolayı istifa etmeyi düşünüyor musunuz?
Kurtoğlu: Kürtaj ve koruma şart
Radikal gazetesinden İsmail Saymaz'ın dün yayımlanan "Önce kürtaj sonra koruma" başlıklı haberinde yer alan bilgilere göre, Edirne'de hayatını sürdüren emekli idare hâkimi Nilgün Kurtoğlu, geçen nisan ayında, cinsel istismara uğradığı halde korunma altına alınmayan Z.K.'nin çığlığını işiten tek kişiydi.
Kurtoğlu, Aile ve Sosyal Politikaları Bakanı Fatma Şahin'e "Bu çocuğu koruyun" diye e-posta attı. Kurtoğlu'nun bu e-postası karşılık bulamadan Z.K. bu kez tecavüz sonucu hamile kaldı. Kurtoğlu, Z.K.'nin önce kürtaj yapılmasını ardından koruma altına alınması gerektiği görüşünde.
"Ben halen hâkim olsam ve bu dava tazminat istemiyle önüme gelseydi, idare açısından hiç iyi olmazdı. Çünkü bu olayda, korunma istenmemiş ve dolayısıyla çocuk korunmamış. Bu korunamama nedeniyle mağduriyet yaşamış. Devletin çocuğu koruması gerekiyordu." "Çocuğunun neden korunmadığı sorusuna idarenin cevap vermesi gerekiyor. Sonuçta idarenin kendi personelini sürekli eğitmesi, yeni olasılıklara hazırlaması, farkındalık yaratması gerekiyor. Çocuğa derhal kürtaj yapılması lazım."
"Bu çocuk 14 yaşında ve hamile... Eğitim hakkı elinden alındı. Çocuk doğurma kararı alınırsa hamile olduğu için okula gidemeyecek. Sonra çocuğu doğurur doğurmaz da satılacak. Umudum o ki koruma kararı çıkar, çocuk kürtaj olur, ruhsal tedaviye alınır. Ailenin de korunması gerekiyor."
Şahin "e-posta gelmedi" diyor
Radikal gazetesinin bugünkü haberine göre ise bakanlık yetkilileri Z.K.'nın durumuyla ilgili emekli idari hâkim Nilgün Kurtoğlu ya da farklı bir isim tarafından Bakan Fatma Şahin'in elektronik posta adresine herhangi bir başvuru ulaşmadığını belirtti.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de twitter hesabından yaptığı açıklamada "Engelli bir vatandaşımızın başından geçen cinsel istismar vakasıyla ilgili olarak şahsıma emekli bir hâkim tarafından e-posta atıldığı fakat tarafımdan hiçbir müdahalede bulunulmadığı belirtiliyor. Konuyla bizzat ilgilenip gerekli araştırmayı yaptırdım. Ancak elektronik posta adreslerime bu olayla ilgili olarak herhangi bir e-posta başvurusu ulaşmadığını tespit ettim" dedi.
Ancak Radikal'in haberine göre, Kurtoğlu'nun e-posta kutusunda Şahin'e bir elektronik posta gönderildiğinin kaydı bulunuyor. Elektronik postanın 22 Mayıs 2012'de saat 16.18'de Bakan Şahin'in kurumsal adresi olan ve TBMM sitesinde yer alan [email protected] adresine gönderildiği görülüyor. E-postada şöyle deniyor: "Bu çocuk sağır ve dilsiz. 50 yaş üstü beş kişi tarafından galiba bir yıl tecavüze uğramış. İlk duruşmada tüm sanıklar serbest bırakıldı. Çocuğun babası kanser hastasıymış. Kısacası çocuğun korunmaya ihtiyacı var. Sahip çıktığımız ve kurtardığımız her çocuk yarınımızın güvencesidir. Sizin de aynı düşündüğünüzü biliyorum." (EKN)