Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'ye Sur ilçesinde Dört Ayaklı Minare'nin çatışmalarda gördüğü zarar üzerine yapılan basın açıklaması sırasında öldürülmesi ardında cevaplanması gereken birçok soru bıraktı.
Meslek hayatı boyunca faili meçhul cinayetlerin aydınlanması için hukuki mücadele veren Tahir Elçi’nin cinayetinin de faili meçhuller arasına gireceği şüphesi öldürüldüğü andan itibaren dile getiriliyor.
Sur ilçesinde yaşananlar hakkında yanıt bekleyen soruları üç gazete sıraladı. Cumhuriyet, Hürriyet ve Zaman toplamda 32 soru sıraladı.
Ortak merak Tahir Elçi’nin ölümüne neden olan kurşun çekirdeğinin bulunup bulunmadığı, bölgede bir süredir çatışma yaşandığının bilinmesine rağmen basın açıklamasında neden yetersiz güvenlik olduğu ve Tahir Elçi’ye isabet eden kurşunun onun bulunduğu yöne ateş eden polislerin silahından çıkıp çıkmadığıydı.
İşte üç gazetenin 32 sorusu:
Cumhuriyet gazetesi
1- Polislerce takip edilen araç neden Tahir Elçi’nin basın açıklaması yaptığı yerin yakınlarında durduruldu?
2- Olay yerinde onlarca polis bulunmasına karşın Elçi neden korunamadı?
3- YDG-H’li olduğu belirtilen iki silahlı kişiden öndekinin gazetecilerin yanına gelmeden sağ elindeki silahı sol eline alarak kabzasından tuttuğuna ve ikinci kişinin gazetecilerin önünde silahı yere fırlattığına ve polislerin Elçi’nin de bulunduğu yöne doğru ateş ettiğine ilişkin görüntülere göre Elçi polisin silahından çıkan kurşunla mı vuruldu?
4- Elçi, 3. bir noktadan gelen kurşunla vurulmuş olabilir mi?
5- Elçi’nin faili meçhul cinayetlerdeki gibi ensesinden tek kurşunla vurulması bir mesaj mı? HDP Eş Genel Başkanları Demirtaş ve Yüksekdağ’a yönelik suikast ihbar ve iddialarının gündeme geldiği ve “ suikastler yaşanacak” tartışmalarının yapıldığı bir dönemde Tahir Elçi’nin öldürülmesi tesadüf mü?
6- Olay yerindeki gazetecilerin görüntüleri, güvenlik kamerası görüntüleri ve deliler toplandı mı? Mobese kameraları çalışıyor muydu?
7- İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre eylem yapılacağı istihbaratı alındığına göre basın açıklamasına neden izin verildi? Polislerin bilgisi yok muydu?
Hürriyet gazetesi
1- Gelen haberlerden taksi içindeki teröristlerin takipte oldukları anlaşılıyor. Farklı bir eylem gerçekleştirdikten sonra mı kaçıyorlardı? Yoksa bir eyleme mi gidiyorlardı?
2- Polisler taksiyi durdururken yeterli güvenlik önlemi neden alınmadı?
3- Teröristlerin içinde bulunduğu ticari araç neden zırhlı güvenlik aracıyla durdurulmadı?
4- Tahir Elçi basın açıklaması yaparken olay yerinde kaç polis görevliydi?
5- Polisler saldırganlara ateş ederken çevre güvenliğini dikkate aldı mı?
6- Tahir Elçi ve basın açıklamasına katılanlar silah sesleri duyulduğu andan itibaren neden güvenli bir alana geçirilmedi?
7- Görüntülerde tabancayı namlusundan tutarak koşan kişi kim?
8- Polislerin art arda ateş ettiği ancak vuramadığı terörist sonrasında neden takip edilemedi?
9- Tahir Elçi öldürüldükten sonra ayak tarafında bulunan tabanca kime ait?
10- Tahir Elçi’ye isabet eden mermi çekirdeği olay yerinde bulundu mu?
11- Polisler kaçan teröristin arkasından ateş ettikleri sırada mermilerden biri yanlışlıkla Tahir Elçi’ye isabet etmiş olabilir mi?
Zaman gazetesi
Hadisenin yaşandığı yer Diyarbakır'ın Sur ilçesi. Mobese görüntülerinde bir taksi Turistik Caddesi'nden Balıkçılarbaşı'na doğru geliyor. Elçi'nin vurulduğu sokağın baş tarafında sağa doğru yaklaşıyor. Bu sırada 3 polis memuru taksiye doğru harekete geçiyor. Araçtan açılan ateşle 2 polis vuruluyor. Saldırganlar ise Elçi'nin bulunduğu sokağa doğru koşmaya başlıyor. Polisler saldırganlara hem aşağıdan hem yukarıdan ateş ediyor. Ama şahıslar olay yerinden kaçıp gidiyor. Elçi ise kanlar içinde yere yığılıyor. Peki, soru işaretleri neler?
1- İçişleri Bakanlığı, saldırganların 1 gün önce polise beyaz Toros'la 150 kurşun sıkan teröristler olduğunu açıkladı. Öyleyse, polise saldıran bu kişiler neden takip edilemedi, yakalanamadı?
2- Teröristlerin içinde bulunduğu aracın Kayapınar ilçesinden beri takip edildiği, taksiyi Emniyet'e ait bir aracın Balıkçılarbaşı'na kadar izlediği doğru mu?
3- Balıkçılarbaşı'ndaki polisler neden taksiye doğru koşmaya başladı? İhbar veya istihbarat varsa neden gerekli güvenlik tedbirleri alınmadı? Elini kolunu sallayarak taksiye giden polisler neden tedbirsiz davrandı? Neden çelik yelek giyilmedi?
4- Takside teröristlerin bulunduğu istihbaratı alındıysa, müdahale neden daha önce yapılmadı? Müdahale için Baro Başkanı Elçi'nin açıklama yaptığı sokağa gelmeleri mi beklendi?
5- Saldırı yapılacağı öngörülemedi mi?
6- Diyarbakır'ın hemen her köşesinde zırhlı araçlar dururken, iki polisin şehit edildiği Balıkçılarbaşı'nda neden zırhlı araç yoktu?
7- Tahir Elçi'nin açıklama yaptığı Dört Ayaklı Minare'nin 40-50 metre aşağısında hendeklerin kazılı olduğu, silahlı şahısların nöbet tuttuğu bilinmesine rağmen gerekli önlemler neden alınmadı?
8- Bölgedeki polis sayısı yeterli miydi?
9- Terör riski olmasına rağmen Dört Ayaklı Minare'nin önünde açıklama yapılmasına neden izin verildi? AKP İl Binası önünde açıklama yapılmasını bile defalarca engelleyen, izin vermeyen polisler, can güvenliği bulunmayan bir noktaya neden izin verdi?
10- Bir TV programında yaptığı açıklamadan sonra ölüm tehditleri aldığını açıklayan Elçi'ye neden koruma verilmedi?
11- Saldırı sonrası onlarca polisin arasında 65 metre koşmalarına rağmen saldırganlar nasıl oldu da etkisiz hale getirilemedi?
12- Elçi'nin basın açıklamasını takip eden güvenlik ve foto film şubeleri, sokağın başında terörle mücadelenin bir operasyona hazırlandığını biliyor muydu?
13- Emniyet birimleri arasında gerekli koordinasyon kuruldu mu?
14- Sokağın başında polisi şehit ettikten sonra Tahir Elçi'nin bulunduğu yöne doğru koşan 2 kişiden birinin YDG-H'ya mensup Mahsum Gürkan olduğu doğru mu? (HK)