Diyarbakır Suriçi'nde yaşanan değişim ve dönüşümler çocuk oyun alanlarını olumsuz etkiledi. Çocuklara ilişkin saha çalışması yürüten Rengarenk Umutlar Derneği çocuklar, ebeveynler ve muhtarlarla yapılan mülakatlar sonucunda 97 sayfalık Çocuk Oyun Hakkı raporunu hazırladı.
Rapora göre Sur Belediyesi'nin stratejik planları oluşturma aşamasında; çocuk katılımını önemsemediği ve çocukların başta oyun alanları olmak üzere sosyal, kültürel ve sanatsal aktivitelere yer vermediği ortaya çıktı.
Rengarenk Umutlar Derneği Avrupa Birliği desteğiyle, 2010-2020 yıllarını kapsayan Suriçi'nde gerçekleşen değişim-dönüşümlerin çocukların oyun alanlarını nasıl dönüştürdüğünü; mevcut oyun alanlarının nicel ve nitel durumu ve çocuk haklarına uygunluğunu araştırmak için izleme çalışması yürüttü.
Bu çalışma kapsamında; 115 çocukla anket, 25 ebeveynle mülakat, 5 muhtar ve 1 muhtar azasıyla görüşmeler gerçekleştirerek Çocuk Oyun Hakkı Raporu'nu hazırladı. İzleme çalışmasında elde edilen verilere göre, özellikle kayyım belediyeciliğinde çocuk oyun hakkının ihlal edildiği belirlendi. Suriçi bölgesi geniş bir alana sahip olmasına rağmen bölgenin tamamında sadece altı parkın olduğu ve bu parklardan sadece üçünün kullanılabilir durumda olduğu tespit edildi.
Sur ilçesinde 2015-2016 yıllarında yaşanan silahlı çatışmalardan Sur sakinlerinin tamamının olumsuz etkilendiği hatırlatılan raporda şöyle deniliyor:
"Ancak çocuklar, yaşları itibariyle yaşananları anlamlandırmakta zorlandıkları için en yoğun etkilenen sosyal grup olmuştur. Çatışma sebebiyle çocuklar yaşam hakları da dâhil olmak üzere, birçok hak ihlaline maruz kalmıştır. Çatışma sürecinde ve sonrasında tahrip edilen yaşam alanları, okulları, zamanının önemli bir bölümünü geçirdikleri ve geleneksel oyun alanları olan sokaklar ve zaten çok sınırlı olan oyun parkları zarar görmüştür."
Çatışmalar en çok çocukları etkiledi
Yetkililerin çatışmalı ortama maruz kalan ve o bölgede yaşamaya devam eden çocuklar için travmatik süreçleri iyileştirici etkisi bilinen güvenli oyun alanlarını oluşturmaları, kültür ve sanat faaliyetlerini artırmalarının beklendiği belirtilen raporda, oyun alanlarının yetersiz sayıda olması, güvenlikli olmaması ve bakımsız olmasından kaynaklı çocukların yeterince zaman geçiremediği ifade edildi.
Suriçi bölgesinin 7 mahallesinde yapılan izleme çalışmasında; parklarda vakit geçiren çocukların pek çok riskle karşı karşıya kaldığı, çocukların oyun alanlarının niteliklerine dair acil olarak geliştirilmesi ve iyileştirilmesi gerektiği gözlendi.
Çocukların oyun oynamak amacıyla alternatif olarak kullandıkları sokaklarda ise mahalle sakinleri tarafından azarlandıkları belirtilen raporda, çocukların oynayabilecekleri alanlarının yetişkinler tarafından sınırlandırılmasının, çocukların harabe yapıları kullanmaya mecbur bırakıldığı belirtildi. Rapora göre "Yürütülen saha çalışmasında sıkça dillendirilen harabe yapılarda gerçekleştiği belirtilen vakalar, sadece çocukları değil, tüm mahalle sakinlerini kaygılandırmaktadır. Çatışmalar sonrasında artan metruk/harabe yapıların düzenlenmesi, denetlenmesi ve güvenliğinin sağlanması aciliyet arz ediyor."
Ayrımcılık da etkili
Çocuklar, cinsiyete, engelliliğe ve etnik kökene göre yaşadığı ayrımcılık nedeniyle de oyun alanlarını kullanamıyor. Kız çocuklarının, aileleri tarafından güvenli olmadığı öne sürülerek, oğlan çocuklarına kıyasla daha az sokağı kullandıkları görülüyor. Engelli çocuklar ise sokağın erişilebilir olmaması ve kendilerine hitap edecek oyun alanlarının olmaması nedeniyle bir yetişkinin refakati olmaksızın sokağa çıkamıyor.
Suriye'den gelen göçmen çocuklar, parklarda diğer çocuklar tarafından ayrımcılığa maruz kalabiliyor. Raporda, bu ayrımcılık türlerine dair birincil sorumluluğun devlete ait olduğunu ve devletin eksik politikalarının birer sonucu olduğuna dikkat çekiliyor.
Oyun hakkının yetişkinler tarafından görmezden gelindiği hatırlatılan raporda, yerel yönetimlerin kent planlamalarındaki rolü nedeniyle, çocuk hakları bağlamında ödev ve sorumluluklarının oldukça fazla olduğuna vurgu yapılarak, Valiliğin sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapması öneriliyor.
Medyanın farkındalık oluşturması elzem
Çocukların oyun hakkının gündeme alınması ve hak temelli bir farkındalığın oluşması için medyaya da çağrı yapılıyor:
"Medyanın toplumsal algıyı belirlemekle ilgili etkisi düşünüldüğünde, çocukların oyun hakkı ile ilgili içerik üretmesi ve hak temelli bir dil kullanması oldukça elzem."
Raporda, Diyarbakır'da yer alan sivil toplum örgütlerinin, sendikaların, meslek odalarının ve bağımsız araştırmacıların, çocukların oyun hakkını gündemlerine alması gerektiği ifade edilerek, çocukların hayatlarında en önemli haklardan biri olan oyun hakkına yönelik eşitsizliklere ve hak kayıplarına dair kamu otoritelerine sorumluluklarını hatırlatmak için baskı yaratması gerektiği sonucuna varıldı.
(BD/AÖ)