"Eğer ben öyle bir ortamda bulunsaydım asla bir şey yapmazdım. Kendimi öyle bir yerde bile hayal edemiyorum" diyen reklamcı Ezgi Yener'e göre 'polis korkusu' demek 'can korkusu' demek.
Yener, İstanbul, Avcılar'da üç ay önce polis kılığıyla müzikhol basan beş erkeğin bir kadını (25) saçlarından sürükleyerek kaçırıp tecavüz etmesi ve mekanladakilerin olaya müdahale edememesi hakkında konuşuyor.
"Çeker vurur, öldürür. Her gün yaptıkları şey. İnsan, kimlik sormaya cesaret bile edemez. İşte o tecavüzcüler bunu bildiklerinden polis kılığındalar. Suç işlemek için en iyi kılık polis kılığı."
bianet mekan sahiplerinin de fikirlerini sordu: Siz olsaydınız ne yapardınız?
Çiçek Bar'ın sahibi Arif Keskiner "Polis kıyafetleri giymişlerse 'polistirler' zaten. Polis rahatça arama yapabiliyor. Mekan sahipleri bu uygulamalara alışkın. Ancak ortada tutuklama değil kaçırma var. Zor bir durum" diyor.
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın "Halkımız polise kimlik sormalı" önerisini Keskiner "Kimliğini sorsak ne değişir? Polis kıyafetli birisine müdahale etmek mümkün değil ki" diye yorumluyor.
Beyoğlu'nda restoran işleten Meryem Çelik se "O zaman isteyen istediği kılığa girip tecavüz mü edecek?" diye sorarak polis de olsa müdahale edebileceklerini düşünüyor.
Ferda Güneş "O gece orada olsaydım tepki gösterirdim, daha önce de yaptığım gibi" diyor ve yaşadıklarını anlatıyor:"Zabıtaların polisle birlikte tezgahları yıkarak kaldırdığına şahit olduk, tepki gösterdik, 'Yıkmadan da toplayabilirsiniz' diye. Bunun üzerine bize saldırdılar. Sonra benim aslında haklarımı işportacılardan daha iyi bildiğimi fark edip 'İnsanlık bizde kalsın' diyip bıraktılar. Ama biz olayı büyüttük. Tutanak tutturup polisleri şikayet ettik."
Ancak Güneş şikayetinden sonuç alamamış, konu kapanmış.
"Solcuyum ve Avcılar'daki olayı yaşasaydım ilk düşündüğüm polisin 'yine' bir insan kaçırdığı olurdu. Kimlik sormaya çalışırdım, plakalarını alır avukatlara ve belki polise haber verirdim."
Güneş insanların tepki verememesinin ardında "polisin yarattığı şiddet ortamı olduğunu" söylüyor.
"Dur ihtarına uymadığı için insanı hedef alarak vuran, parkta duruşunu beğenmediği için tekme atıp bir insanın ölümüne neden olan, gözaltına alındığınızda karakoldan sağ çıkma ihtimalinizin olmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Dolayısıyla insanlar müdahale etmek konusunda çekingen olabilir, bu yüzden de onları suçlamak doğru değil."
Saldırganlardan üçü hâlâ yakalanmadı
24 Ağustos'ta Esen 2 müzikholüne gelen silahlı saldırganlar, asayiş kontrolü yapacaklarını söyleyip çalışanları dövdüler. Saldırganlar konsomatris olarak çalışan C.K.’yı (25) saçlarından sürükleyerek dışarı çıkardılar.
Ertesi gün polise başvuran C.K., tecavüze uğradığını söyledi. Polis işletmedeki kamera görüntülerinden Yusuf K.(26), Cesim G.(28), Yıldırım A.(19), Mehmet D.(24), Hakan F.(30) gözaltına aldı. Şüpheliler C.K.’yı kaçırdıklarını ancak tecavüz etmediklerini söylediler. Polis üçüncü tecavüzcü ile baskına karışan diğer iki kişiyi arıyor. (EZÖ)