Fotoğraf: Selin Arutan
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Toplumsal olaylarda gazetecilerin ve yurttaşların video çekmesini engelleyen Emniyet Genel Müdürlüğü genelgesinin yürütmesini durduran Danıştay’ın kararı için "Doğru bir hassasiyet” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun karara itiraz ettiği ortaya çıktı.
Emniyet Genel Müdürlüğü hem de İçişleri Bakanlığı Danıştay’a itiraz dilekçesi verdi.
BirGün’den Uğur Şahin’in haberine göre Emniyet Genel Müdürlüğü, 16 Aralık’ta söz konusu karara itiraz etti. Danıştay İdari Daireleri Kurulu Başkanlığı’na gönderilmek üzere kaleme alınan ve Danıştay 10 Dairesi’ne iletilen dilekçede, kararın kaldırılması talep edildi.
“Basın hürriyetini sınırladığı gerçek değil”
Dilekçede şunlar kaydedildi:
“Genelge ile Anayasa ve haberleşme özgürlüğünü kısıtlayacak hiçbir husus düzenlenmemiştir. Amaçlanan sadece polisin görevini engelleyici şekilde hareket edilmesi halinde personelin yetki ve haklarının bulunduğu ifade edilmesidir. Genelgenin ‘basın hürriyeti’ni sınırlayıcı düzenlemeler içerdiği şeklinde gerekçeler gerçeğe uygun değildir.
“Üçüncü kişilerin olayların yalnızca bir boyutunu kayıt altına alarak ya da değiştirerek, kişisel menfaatlerle sosyal medyada yayınlamalarının gerek personelimiz gerekse vatandaşlarımız için Anayasa ve mevzuatta yer alan tüm bu sınırların ve sorumlulukların ihlali sonucunu doğuracağının belirtilmesi ve personelimize bu ihlaller karşısında yasal haklarının hatırlatılması amacıyla personelimizi bilgilendirir nitelikte ‘ses ve görüntü kaydı alınması’ konulu genelge düzenlenmiştir.
“Çok yakın yerden çekim ile polisi engellemek…”
“Kamuya açık bir yerde bir olaya müdahale eden, yetkisini kullanan polisi engellemek, cep telefonu ile çekim yaparken polise müdahale etmek, çok yakın bir yerden çekim yapmak suretiyle polisin görevini yapmasını engellemek amacını taşıyan çekimler ile ortada toplumsal bir olay veya suça konu olabilecek fiil olmaksızın ses ve görüntü kaydının alınması eylemlerinin ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’ ve ‘kişisel verilerin kaydedilmesi’ suçlarına vücut verdiği tartışmasızdır.
“Polisin müdahalesi orantılı dahi olsa…”
“Polisin müdahale ettiği olaylarda olayın tarafın olmayan 3. şahıslar tarından alınan ses ve görüntü kaydının polisi hedef haline getirebileceği aşikârdır. Modern dünyada, sosyal medya vasıtaları aracılığıyla bilgi paylaşımının artmasının yanında elde edilen verilerin değiştirilerek veya yönlendirilerek suç örgütlerine kolaylıkla servis edilebileceği görülmektedir.
“Bu nedenle görevi gereği olaya müdahale eden bir polisin müdahalesi orantılı dahi olsa, yalnızca silah kullanırken bile görüntü altına alınması toplumsal infial yaratabilecek şekilde kitlelere ulaştırılabilmektedir. Açıklanan nedenlerle genelgenin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin kararın kaldırılması gerekmektedir.”
Bakanlığın dilekçesi, Emniyet’in dilekçesiyle aynı
İçişleri Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nden Danıştay 10.Daire Başkanlığı’na gönderilen dilekçede de, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün sunduğu dilekçeyle neredeyse aynı ifadeler kullanıldı. 17 Aralık’ta gönderilen dilekçede, “yürütülmesinin durdurulmasına” ilişkin kararının kaldırılması talep edildi.
Ne olmuştu?
Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş 27 Nisan’da yayınladığı bir genelgeyle toplumsal ve adli olaylarda görüntü ve ses kaydının alınmasını yasakladı.
Genelge, polislerin görüntülerini ya da seslerini kaydeden kişilerin engellenmesini ve haklarında adli işlem yapılmasına olanak tanıyor, şüphelenilen kişilere müdahale edilmesine izin veriyordu.
Görevli polislerin ve sivillerin ses ve görüntü kayıtlarının sosyal medyada paylaşılmasının gerekçe gösterildiği genelgede bu durumun “özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği” savunulmuştu.
Genelge sonrasında birçok gazetecinin mesleğini yapması keyfi olarak engellenmiş, gözaltına alınanlar olmuştu.
CHP ve Antalya Barosu başta olmak üzere çok sayıda baro ve sivil toplum kuruluşu genelgenin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay'a dava açmıştı.
Danıştay 10. Dairesi de, yasal dayanağı sorgulanan genelge hakkında “yürütmeyi durdurma” kararı vermişti. Daire, Emniyet’in söz konusu genelgeyle basın özgürlüğünü kısıtlayıcı yönde yasa koyucu yerine kural ve sınırlamalar getirmeye çalıştığına vurgu yapmış ve genelgeyi Anayasa’ya aykırı bulmuştu.
Kararda, temel hak ve özgürlüklerin ancak kanunla sınırlandırılabileceği, yasama yetkisinin de Meclis olduğu ifade edilmişti. (HA)