Kurbanlardan Faysal Demir'in babası ve Kavalcık Köyü Muhtarı İbrahim Demir, "Oğlum keyfinden Irak'a gitmedi. Eşi ve çocukları için ekmeğini sağlamaya çalışıyordu. Ama bunun karşılığını canı ile ödedi. Her gün kan ağlıyorum. Her gün acı çekiyorum. Amerikan askerlerine hizmet verirken ABD askerlerince vurulması beni daha da kahrediyor. Hükümetimize sesleniyorum; Irak yolunu kesin. Vatandaşlarımızın Irak'a gitmesine fırsat vermeyin" dedi.
1980'den sonra Irak, Kuveyt ve Suudi Arabistan bölgesine çalıştığını anlatan 33 yıllık şoför Hüseyin Bereket (52) ise firmaların açık senet aldığını bildirdi. Mart ayında Irak'ın Civaniye kentinde kırmızı ışıkta durduğu sırada direnişçi bir grup tarafından yakalandığını ve 17 gün rehin kaldığını ifade eden 7 çocuk babası Bereket, "Firmalar bu senetle, yaptıkları mukavele kapsamında şoförleri bir yıl süreyle Irak'ta çalışmaya zorluyor" diye konuştu.
Rehin kaldığı dönemde, direnişçilerin kendisine çok iyi davrandıklarını anlatan Bereket şöyle konuştu: "Herkes benim gibi şanslı olmuyor. Arapça bilmem ve daha önce Irak'a yaptığım seferlerde o yöreden tanıdıklarımın olması, beni hayatta bıraktı."
Rehinelik sonrası kısa bir süre daha Irak'a çalıştığını, ama artık Habur Sınır Kapısı'na kadar gittiğini kaydeden Bereket, şöyle devam etti: "Arap plakalı araçlarla çalışmam için aylık 2 bin 500 dolarlık ücret teklif edildi, geri çevirdim. Çünkü ben canımı sokakta bulmadım. Orada durum çok vahim. Her gidişimde yollarda yakılmış, yağmalanmış 8-10 aracı görüyordum. Biz Suriye kadar dahi olamadık. Komşumuz Suriye, aldığı bir kararla Irak'ta çalışmayı yasakladı." (BB)