Ortak Geleceğin İnşasında Buluşan Kadınlar toplantısının “Ortak Geleceğimizin İnşasında Kadının Rolü” oturumu, Anadolu Platformu’ndan Gülhan Dinç moderatörlüğünde devam etti.
Çözüme Evet Koalisyonu’ndan Yıldız Önen, Koalisyon’un yarın İstanbul’da düzenleyeceği barış yürüyüşünden ve barış treni projesinden bahsetti, Ortadoğu’da kadınların barış mücadelelerinden örnekler anlattı.
Önen, “Barış süreci, savaş sürecinden daha zor ve uzun. Hepimizin yapabileceği çok şey var, yanımızdaki insana barışın ne olduğunu anlatmamız bile çok önemli” diye konuştu.
Alkan: İdarede yer alıp ‘savaş yaptırmıyoruz’ demek
Barış İçin Kadın Girişimi’nden Hilal Alkan, 1990 - 2002 arasında dünyada 102 barış süreci yaşandığını, buna karşılık 585 barış anlaşması imzalandığını söylerken “Yani süreç başına beş anlaşma bozulmuş. Anlaşmalar yapılsa bile dağılabiliyor. Dağılmamasının tek yolu var, barışın toplumsallaşması” diye konuştu.
“Barış, aynı savaş gibi iktidarların uzlaşması anlamına geliyor. Biz katılmazsak, barış sadece onların arasında yapılan bir şey olursa, kalıcı olamaz. Barışın tarafları olarak birbirimizi dinlemek duymak zorundayız. Savaşın failleri erkekler, barışın failleri kadınlar.
“İdari mekanizmalarda eşit temsil olduğunda, biz savaşa karşı kadınlar olarak, yeni bir savaş olasılığında ‘yaptırmıyorum, ben bu ülkeyi tekrar savaşa sokmuyorum’ deme şansımız olur.”
Alkan, tüm kadınları Barış İçin Kadın Girişimi’nin eylemlerine, ziyaretlerine davet etti.
Çitil: Acılar sözümüzü kesmesin
Genç Siviller’den Şehadet Çitil, Genç Kürt Siviller Rahatsız bildirisinden bahsetti. Barış için birbirimizi tanımamız, anlamamız gerektiğini “İlk yapmamız gereken azıcık Kürtleşmek” diyerek ifade etti.
“Birilerinin kötü şeyler yaptığını söyleyince, doğru pozisyon almış olmuyorsunuz. Sadece tespitte bulunuyorsunuz. Biz ‘illa da birlikte yaşayacağız’ dedik. Herkes sözün bittiği yerdeyiz derken, biz hayır sözün başladığı yerdeyiz dedik. Acıların bizim sözümü kesmesine izin vermemeliyiz. Ama’lar sadece zaman kaybı ve ölüme neden olacak.
“İlk yapmamız gereken azıcık Kürtleşmek. Birbirimizi anlamak için biraz birbirimize benzeyeceğiz. Azıcık Ermeni, azıcık Alevi, azıcık Kürt olacağız ve ortada buluşmuş olacağız.” (ÇT)