Açlık grevinin 146. günündeki tutuklu eğitimciler Nuriye Gülmen ile Semih Özakça dört gündür Sincan Cezaevi Kampusu Devlet Hastanesi’nde tutuluyor. Özakça, hapishaneden hastaneye nasıl götürüldüklerini yazdı.
Tıklayın - Zorla Hastaneye Götürülen Gülmen ve Özakça: Ya Tahliye Edin Ya Hapishaneye Geri Gönderin
Semih Özakça, hapishaneden zorla çıkartıldığını, direndiğini, buna karşın sırt üstü sedyeye bağlanarak götürüldüğünü yazdı:
“Ambulans için birçok asker aralarında konuşuyor, beni getirdiklerindeki gibi dirensem [hastaneye] ‘nasıl götürürüz’ diye birbirlerine soruyorlardı. Birisi ‘ben kafasına bastırırım hareket edemez’ derken bir diğeri de ‘bir kadını daha almaya gideceğiz’ dedi.”
“Hücre arkadaşım çayımı hazırlar, ihtiyaçlarımı karşılardı”
Özakça, hastanedeki koşullarını da şöyle anlattı:
“Yalnız başıma yaşamımızı idame ettiremeyeceğimiz gerekçesiyle getirildiğimiz hastanede daha yalnızım. Hücre arkadaşım çayımı hazırlar, ihtiyaçlarımı karşılardı. Şimdi ise her şeyi kendim yapmak zorunda kalıyorum.
“Hücremi bastıklarında kıyafetlerim üzerimdeydi, ancak çorapsız ve terlikleydim. Beni zorla götürdüklerinde terliklerim ve gözlüklerim düşmüştü. Kişisel eşyalarım, B1 vitamin haplarım, suyum, şekerim, kıyafetlerim olmadan hastaneye getirildiğimde her yanım ağrı içindeydi ve saat 02.00 olmuştu.”
Günaydın, Semih hastaneye götürülme işkencesinin her aşamasını anlatmış! 'Haklılığım bana büyük bir güç ve direnme azmi veriyordu' diyor! pic.twitter.com/oDOVHPZw8S
— Semih-Esra Özakça (@SemihOzakca) 1 Ağustos 2017
“Parmaklıklar ve teller arasından görüştük, hala refakatçileri yok”
Özakça’nın eşi Esra Özakça da dün Sincan Cezaevi Hastanesi’nde gerçekleşen görüşün nasıl geçtiğini yazdı. Esra Özakça da 71 gündür açlık grevinde.
Esra Özakça, hastanede görüşün hapishane koşullarından da zorlu olduğunu anlattı:
“Semih ile görüşümüzü yaptık. Hastanede görüş alanı yok! Koridorda parmaklıklar ve yoğun tel ile çevrili kapı arasında görüştük. Neredeyse yüzünü seçmemiz imkansızdı. Nuriye hocanın ailesi de aynı şartlarda görüş yaptı.
“Üstelik her ikimizin de açık görüş haftasıydı. Fakat açık görüşümüz sağlanmadı.
“Semih hastaneye işkence edilerek getirildiğini anlattı. Açık görüşlerde sarılmaya kıyamazken yapılan bu işkence kabul edilemez, unutmayacaklarımız arasında.
“Kendi tercih etmedikleri bir yer de olsa [hapishanedeki] yaşam alanlarından koparılmalarını kabul etmiyorlar. Yaşadığı işkence ve insanlık dışı muameleden dolayı çok öfkeli. Her ikisinin de refakatçısı yok. İçeceklerini ve ihtiyaçları kendileri karşılamaya çalışıyorlar.”
“Açlık grevinde biber gazına maruz kalmaktan alerjik reaksiyon”
Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri Benan Koyuncu, Onur Karahancı, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi Yöneticisi Hilal Karahancı ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı Genel Sekreteri Metin Bakkalcı da Ankara’da, 71 gündür açlık grevinde olan Esra Özakça’nın sağlık durumuna ilişkin basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, Esra Özakça’nın 56 kilodan 49 kiloya düştüğü, açlık grevi süresince sadece su, şeker, tuz ve B1 vitamini aldığı ifade edildi:
“Açlık grevinin ikinci haftasında muhtemelen Yüksel Caddesi’nde kullanılan kimyasal gazlara bağlı gelişen alerjik reaksiyona bağlı cildinde döküntüler, sindirim sistemine ait sorunlar görüldü. Kas-protein yıkımına bağlı özellikle bacak kaslarında güçsüzlük bulunuyor. Açlık grevinin başından beri olan ishal şikayeti nedeniyle sodyum ve potasyum değerleri bazal değerlerin altında. Esra Özakça’nın açlık grevi artık kritik günler içerisinde.” (AS)