*Fotoğraf: AA
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Balıkesir milletvekili ve Avrupa Birliği Uyum Komisyon Üyesi Op. Dr. Fikret Şahin, Sağlık Bakanlığı'nın yayınladığı Ağustos ayı mali tablolarında Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle yapılan şehir hastaneleri için ödenen kira ve hizmet bedellerine dikkat çekerek, konuyu değerlendirdi.
Şahin yazılı açıklamasında, 2020 yılının başından Ağustos ayına kadar şehir hastaneleri için 5 milyar 133 milyon lira kira ve hizmet bedeli ödemesi yapıldığını belirtti.
"Kamunun yükü milyarlarca lirayı bulacak"
12 Şubat 2020 tarihinde yayınlanan Cumhurbaşkanlığı 2020 Yatırım Programı’nda genel bütçeden yapılacak 10 yeni şehir hastanesi için 10 milyar 95 milyon lira bütçe ayrıldığını vurgulayan Şahin, "Sağlık Bakanlığı henüz yıl bitmeden, sadece ilk sekiz ayda şirketlere 5 milyar 133 milyon lira kira ve hizmet bedeli ödemesi yapmış" dedi ve şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı’nda genel bütçeden yapılacak 10 yeni şehir hastanesi için 10 milyar 95 milyon lira bütçe ayrılırken, hizmetteki 10 şehir hastanesinin sadece kira ve hizmet bedelleri için 5 milyar liradan fazla ödeme yapılması rant düzeninin en açık göstergesidir.
"Şehir hastaneleri için kira ve hizmet ödemelerinin sözleşmeler kapsamında en 25 yıl süreceği düşünüldüğünde kamu üzerindeki yük milyarlarca lirayı bulacaktır. Buradan da net bir şekilde anlıyoruz ki Ocak-Ağustos aylarında şehir hastanelerinin kira ve hizmet bedelleri için ödenen miktarla tam teşekküllü 1050 yataklı en az 5 şehir hastanesi yada 500 yataklı en az 17 devlet hastanesi yapabilir."
Yatak başı maliyetler artıyor
2020 yılı yatırım programında KÖİ modeli dışında yapılan devlet hastanelerinin yatak başına maliyetlerinin ortalama 600 bin lira olarak belirtildiğini ifade eden Şahin, Bakanlığın genel bütçeden yapacağı toplam 10 bin 300 yataklı 10 şehir hastanesinin yatak başı maliyetinin ise 980 bin 125 liraya mal olacağını belirtti.
Şahin şöyle devam etti:
"Her ne kadar Sağlık Bakanlığı, KÖİ modeliyle bazı şehir hastanelerinin yapımından vazgeçmiş olsa da genel bütçeden yapılacak şehir hastanelerinin dahi yatak başına maliyetleri, bir devlet hastanesinin yatak başı maliyetinden en az 1.6 kat daha fazla.
"Yani bu şehir hastaneleri modeli neresinden bakarsanız bakın kamuya ciddi bir yük oluşturmakta, kamu maliyesini ve yönetimini ciddi anlamda bozmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi İktidarında, şehir hastaneleri, inşaat bedelleri şirketlere ödenerek derhal kamulaştırılacak ve devlet hastanelerine dönüştürülecektir."
Şehir hastaneleri nedir? Nasıl işler? Türk Tabipleri Birliği'nin, Şehir Hastaneleri ile ilgili hazırladığı bilgilendirmede şöyle açıklanıyor: Şehir hastaneleri, devlet hastanesi değildir. Bedelsiz olarak şirketlere tahsis edilen Hazine arazileri üzerine şirketler tarafından yapılır. Bu hastanelerde Sağlık Bakanlığı kiracıdır. Mülkün sahibi olan şirketlere Sağlık Bakanlığı en az 25 yıl boyunca kira ve bina bakım parası öder. Şehir Hastanelerinin kiraları, döner sermayeden ödenir. Şehir hastanelerinin kendi özel kanunu vardır. 6428 sayılı Kanuna göre şehir hastanelerinin kiraları döner sermayeden ödenir. Hastanenin döner sermayesi yetmezse merkeze ayrılan döner sermaye paylarından ödenir; bu da yetmezse Sağlık Bakanlığı bütçesinden ödenir. Kanuna göre döner sermayeden yapılacak ödemelerde öncelik bu kiranın karşılanmasıdır. Yani sağlık çalışanlarına eğer para kalırsa, ödeme yapılır. Kaldı ki, Döner Sermaye Yönetmeliği “sağlık çalışanlarına döner sermaye ek ödemesi yapılabilir” demektedir. Yani, para kalmazsa ek ödeme yapılmayabilir. Diğer yandan, “beş yıldızlı otel konforunda” olacağı söylenen bu hastanelerde, SGK sadece “tek yıldız” oda bedelini ödediği için yüksek katkı/katılım payları ve ek ücretler çıkacaktır. Şehir hastaneleri kamu özel ortaklığı olarak bilinen bir finansman modeliyle yapılır. Bu yöntemle yapılan yatırımlarda verilen kamu hizmeti mecburen kısmen ya da tamamen özelleştirilir. Çünkü, ihaleyi alan şirketler aslında inşaat karşılığı aldıkları kiradan değil verdikleri hizmetten para kazanırlar. Üstelik bu hastanelerin mimari |
(SO)