*Çizim: Ercan Altuntaş
Kobanî davasının 15'inci duruşması, altıncı gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü.
Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasına çok sayıda avukat, HDP milletvekilleri, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve çok sayıda izleyici katıldı.
Sincan Cezaevi'nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı.
Duruşma kimlik tespitinin ardından gelen evrakların okunmasıyla başladı. Evrakların okunmasının ardından savcılık mütalaasını açıkladı. Savcı, siyasi tutuklularının “Örgüt üyesini olduğu” , “Suç işlediğinin kuvvetli ihtimali olduğu” gerekçesiyle tutukluluk hallerinin devam edilmesini talep etti.
"İftiraların içinden nasıl çıkacaksınız"
Savcılığın mütalaasının ardından duruşma, tutuklu HDP eski MYK üyesi Meryem Adıbelli’nin beyanlarıyla devam etti.
Duruşma periyotlarının kendilerini çok zorladığına değinen Adıbelli, şunları söyledi: “SEGBİS çözümleri de elimize çok geç ulaşıyor. Bazen duruşma esnasında ulaşıyor. Cezaevine döndüğümüzde gece yarılarına kadar onları okumakla uğraşıyoruz. Bu nedenle tanık beyanlarında çelişkileri derinlemesine inceleme fırsatımız olmuyor.
“Gizli tanıkların yalan üstüne yalan söylediklerini siz de gördünüz. Bize atılan iftiraların içinden nasıl çıkacaksınız. Maalesef savcı burada sanki aynı tanıkları dinlememişiz gibi davranıyor. Başka davalara konu olan meseleleri buraya getirmekle yetiniyor.
“Buradaki yanlışlıklara yönelmesi ve argümanlar üretmesi gerekiyor ama sanki başka bir yaşam sürdürüyor gibi. Sanırım savcı bey başka bir gezegende ya da paralel evrende yaşıyor. Buradaki gerçekleri görmesi gerekiyor.”
"Gizli tanık beni tanımadı"
Tanık Keren Gökalp’in ifadelerini hatırlatan Adıbelli, “Sanırım 7 ya da 9 yıl kırsal alanda bulunmuş. Orada Marksist-Leninist bir eğitim aldığını söyledi. Benim de oradaki eğitim komitelerinde yer aldığımı söylemişti ancak duruşmada beni tanımadı. Savcı ise böyle bir şey yaşanmadı. Yalan beyanlar ortaya çıkmamış gibi bu iddiaları yeniden mütalaasına koyuyor. Savcının elinden bir reçete var ve herkese aynı ilacı yazıyor" dedi.
Dinlenen tanık iddialarını kabul etmediğini vurgulayan Adıbelli, konuşmasını şöyle noktaladı: “Açık ve gizli tanıkların hepsi Emniyet’in kadro elemanlarıdır. Bu ifadelerle aslında HDP’yi itibarsızlaştırmak istiyorlar."
"Mahkeme delil üretmeye çalışıyor"
Ardından konuşan HDP eski PM üyesi Pervin Oduncu da, "mahkeme heyetinin delil üretmeye çalıştığını" söyledi: “Biz siyasal iktidarın cezalandırma istemiyle buradayız. Kimlerin cezalandırılmasına karar verildiğinin farkındayız. Hukuk herkese lazım olacak. Bu nedenle bu adaletsizliğin giderilmesini istiyorum. Mahkeme heyetini tarafsız olmaya davet ediyorum."
(RT)