*Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) grup toplantısında konuştu.
Sancar, geçen hafta muhalefet partilerinin oylarıyla reddedilen Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi'nin bugün tekrar Meclis'te görüşüleceğini hatırlatıp "'Fişleme Yasası' toplumla mücadele yasasıdır. İşsizliğe, yoksulluğa çare aramazlar, yapmaya çalıştıkları şey korku salarak iktidarlarını devam ettirme çabasıdır. Ama biliyorsunuz korkunun ecele faydası yok!" dedi.
TIKLAYIN - AKP'nin "Güvenlik soruşturması" teklifi muhalefetin oylarıyla reddedildi
Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi'nin Türkiye'de derinleşen ekonomik krizin kontrol edilmesi için kullanılacağını söyleyen Sancar, "Asgari ücretliden vergi alınmasın' diye kanun teklifi veriyoruz, bunu reddedip yerine fişleme yasası getiriyorlar. Niye? Eğer açlığı yok edemiyorlarsa açları kontrol etmek zorundalar! Açlıkla mücadele etmiyorlarsa açlarla mücadele etmek zorundalar" diye konuştu.
TIKLAYIN - Gergerlioğlu: Dimdik ayaktayım
"Gergerlioğlu halkın vekilidir"
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesi ve tutuklanmasıyla ilgili de "Gergerlioğlu halkın vekilidir, halkın vicdanıdır, HDP'nin mücadelesinin sembollerindendir. Zulüm uyguladılar ama hiçbir şekilde boyun eğmedi, başını dik tuttu. Bu onlara büyük bir dertti" diyen Sancar, sözlerini "HDP budur! HDP, onuru ayakta tutmanın adıdır. O nedenle onlara dert olmaya devam edecektir" diye sürdürdü.
Aslı Özkısırlar'ın ölümü
Sancar, Türkiye'de koronavirüs salgınının kontrolden çıktığına dikkati çekip "Sağlık sistemi bir müşteri sistemine dönüştürülmüştür. İşte geçen gün yaşadığımız o acı olay tüylerimizi ürperten o acı olay... Aslı Özkısırlar kardeşimizin hastane bulamadığı için hayatını kaybetmesi. Bir yandan Aslı gibi insanlar hastane bulamadıkları için, doktora gidemedikleri için hayatlarını kaybediyor. Bir yandan yandaşa, Londra'ya ambulans helikopter gönderilebiliyor. Kimin parasıyla kime hizmet ediyorsunuz? Bu, halkın parasıyla yandaşa hizmettir. Bu halkın geliriyle, bu halkın ürettiği kaynaklarla halkın hayatını yok saymak, ama yandaşı el üstünde tutmaktır" dedi.
Eş Genel Başkanımız Mithat Sancar, Meclis Grup Toplantımızda konuşuyor - CANLI https://t.co/7cIEDsaVQQ
— HDP (@HDPgenelmerkezi) April 6, 2021
"Ülkedeki en örgütlü güç kadınlar"
Sancar, İstanbul Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle "bir gecede" çıkılmasıyla ilgili de "Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)-Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) iktidarı bilsin ki kadınlar çaresiz, alternatifsiz değildir. Aksine bu ülkedeki en güçlü, örgütlü güç kadınlardır. En büyük muhalefet gücü kadınlardır. Kadınların mücadele, direniş ve inşa hattı bu ülkeyi özgürlüğe götürecek en sağlam yoldur" diye konuştu.
TIKLAYIN - Erkekler Mart'ta 36 kadını öldürdü
TIKLAYIN - "Vicdan mı İstanbul Sözleşmesi mi?"
"Bu iktidar sorun kaynağı"
Sancar, emekli amirallerin yayımladığı "Montrö bildirisi" ile ilgili de şöyle konuştu:
"Bu iktidar çözüm gücü değildir. Bu iktidar sorun kaynağıdır, kriz üretme merkezidir. Ellerinde hiçbir şey kalmayınca mağduriyet siyasetine sarılıyorlar. İktidar, her zaman yaptığı gibi fırsatları büyük bir kurnazlıkla değerlendiriyor.
"Emekli amirallerin yayımladığı bir bildiri var. İktidar her zaman yaptığı gibi siyasi kurnazlık ve fırsatçılıkla bu bildiriden darbe tehdidi üretme ve bunu kullanma telaşına kapıldı. Yani yine mağduriyet edebiyatına sarıldı.
TIKLAYIN - Montrö Anlaşması nedir, neden gündeme geldi?
"19 yıldır iktidardalar, 19 yıldır mağdurlar. Eğer gerçekten mağduriyetten kurtulmak istiyorlarsa iktidarı bıraksınlar. Çünkü iktidarda kaldıkları sürece mağdur oluyorlar. Bir iktidar bunca zaman nasıl sürekli mağdur oluyor bunu çözmek için büyük dehalar gerekiyor. Ya da durum çok farklı. Halkın rızasını kaybedince yapabilecekleri tek şey bu tür siyasi fırsatçılık ve kurnazlıklardır.
"Darbeler bu ülkede büyük yıkımlara ve tahribatlara neden olmuştur. Askeri ya da sivil bütün darbelere karşı her zaman en açık tutumu alan ve her türlü darbeci zihniyetle mücadele eden bir siyasi geleneğe sahibiz. Buradan bir kez daha hatırlatalım; tüm sorunların çözüm yolu demokrasidir, siyasettir.
"Kapatma davası, darbe girişimi değil mi?"
"Bunun dışındaki her yaklaşıma ve uygulamaya karşı bizim tutumumuz nettir. Ama bir bildiriden bir darbe tehdidi üretmeye çalışan iktidara da şunları hatırlatalım. Eş genel başkanlarımızdan belediye eşbaşkanlarımıza kadar binlerce arkadaşımızın haksız, hukuksuz bir şekilde tutuklanmasının adı nedir, darbe değil midir?
"Milyonlarca oy alan partimiz hakkında kapatma davası açtırmak demokratik siyasete darbe girişimi değil midir? Ömer Faruk Gergerlioğlu, Leyla Güven ve Musa Farisoğulları'nın vekilliğini haksızca ve hukuksuzca düşürmek halk iradesine bir darbe değil midir?"
(DŞ)