* Çizim: Murat Başol
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu’ndan (HHB) altısı tutuklu 20 avukatın yargılandığı davanın üçüncü sıralı duruşmalarının ikincisi bugün Silivri Kampusundaki İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Sanık avukatlar, taleplerinin henüz alınmadan reddedildiğini belirterek ve gerekçelerini açıklayarak reddi hakim talebinde bulundu.
Sanık avukat Selçuk Kozağaçlı mahkeme heyetine “Devletin erklerinden birine mensup olduğunuzu görüyorum. Sadece sizi değil, temsil ettiğiniz her şeyi reddediyorum” deyince mikrofonu kapatılıp dışarı çıkarılmasına karar verildi. Kozağaçlı’nın koluna giren jandarma onu ve diğer tutuklu sanıkları dışarı çıkarırken salonda “ÇHD susmadı susmayacak” sloganı atıldı. Bu slogan da ara karara geçildi.
Mahkeme, sanıkların ardından avukatlarının da dışarı çıkarılarak salonun boşaltılmasına hükmetti.
Salonda tutuklu sanıklar ve avukatlar olmadan kararını açıklayan mahkeme, yarın devam edecek olan duruşmada esas hakkındaki savunmanın alınacağını ifade etti.
Kozağaçlı hakkında da beyanları nedeniyle suç duyurusunda bulunulmasına karar veren mahkeme, reddi hakim talebini davanın uzatılmasına dönük olduğu gerekçesiyle reddetti.
Ayrıca avukat Bahattin Özdemir hakkında mahkeme başkanına hakaret ettiği gerekçesiyle suç duyurusu yapılmasına hükmedildi.
Savcı mütalaa vermişti
Mahkeme, sanık avukatlarının kovuşturmanın genişletilmesi taleplerini gözardı ederek mütalaayı kabul etmiş ve bugün sanıkların esas hakkındaki savunmalarını yapmaya başlamalarına hükmetmişti.
Mahkeme heyeti: Başkan: Akın Gürlek, üyeler: Ferhat Gülbağça ve Ferhat Şahin; savcı: Alaattin Çolak
İlk duruşması 10 Eylül 2018’de görülen davada savcı 21 Şubat’ta esas hakkındaki mütalaasını vererek tüm sanıkların “silahlı terör örgütü üyeliğinden” cezalandırılmaları istemişti.
TIKLAYIN - 20 Sanıklı, 70 Klasörlü Avukat Davasının 6. Ayında 4 Sayfalık Mütalaa Verildi
Avukatlar 55 gündür açlık grevinde
Tutuklu avukatlardan beşi, yargılamadaki hukuksuzluklara dikkat çekmek için 55 gündür açlık grevinde. Açlık grevindeki avukatlar ve tutuklu bulundukları hapishaneler şöyle: Aycan Çiçek (Düzce), Aytaç Ünsal (Burhaniye), Behiç Aşçı ve Selçuk Kozağaçlı (Silivri), Engin Gökoğlu (Tekirdağ).
Bugünkü duruşmaya açlık grevindeki tutuklu avukatlar ile 1 Mart’ta tutuklanan Barkın Timtik ve tutuksuz yargılanan avukatlardan Yaprak Türkmen, Ahmet Mandacı ve Zehra Özdemir katıldı.
Avrupa Demokrat Avukatlar Birliği (AED) ve Dünyada İnsan Hakları ve Demokrasi İçin Avrupalı Avukatlar Birliği'nden (ELDH) avukatlar ile İtalya, Belçika, Almanya, Fransa ve Yunanistan'dan avukatlar ve HDP Milletvekilli Musa Piroğlu da duruşmayı izlemek üzere Silivri'de.
“Soma patronlarıyla bir ilişkiniz var mı?”
Duruşmada ilk olarak söz alan yargılanan avukat Behiç Aşçı, mahkemenin tarafsızlığını kaybettiğini belirterek reddi hakim talebinde bulunacaklarını söyledi:
“İhsası rey yaptığınız anda artık duruşmaya devam edemezsiniz. Çünkü kararı açıkladınız, bu kötü bir hakimlik pratiğidir.
“Soma katliamını tanık B.E.’ye sordunuz. Evet Soma katliamı davasına müdahale var. Davaya Erdoğan müdahale etti. Bizim de bir müdahalemiz olmuşsa bundan gurur duyarız. Ama B.E.’ye neden Soma’yı sordunuz? Patronlarıyla bir ilişkiniz var mı?”
“Savunma hakkımızı yargılama tamamlandığında kullanacağız, sizin takviminizde değil. Dosya savunma aşamasına gelmedi, size bugün savunma yok.”
Ardından söz alan sanık avukat Barkın Timtik de “Hangi kararı vereceği baştan belli olan bir mahkemeyi reddediyorum” dedi.
“Dosyada firari olduğum yazıyor, tutukluyum”
Avukat Aytaç Ünsal da reddi hakim talebinde bulundu, “Tanıklar müzik kutusu gibi, parayı atıyorsunuz istediğiniz müziği çalıyor” dedi.
Engin Gökoğlu da “İnanmadığınız bir yargılamayı yapıyorsunuz” derken, Aycan Çiçek de “Dosyada benim firari olduğum yazıyor, tutukluyum, buradayım” dedi.
“En az 20 dokümanda evrakta sahtecilik var”
Kozağaçlı, bugünkü beyanında mahkeme heyetine yönelik şunları söyledi:
“Şahsınızı tanımıyorum fakat sizi ceza kanunundaki suçlarla itham edeceğim. Savcı ayırt edebilirse bu suçlarla ilgili bağlı bulunduğu büroya başvuru yapmalı.
“Burada olanları gözümle görmesem inanmazdım, ilk kez bir karara ‘Hazırlık soruşturmasında her şey tamamlandı’ yazdıran bir yargıç gördüm. Bana ihtiyaç yok dediniz, sizi reddediyorum.
“Sizin şu yaptığınızı ne Cemil Çiçek ne Bekir Bozdağ yaptı. Onlar da bu kadarını yapmanızı istemez. Siz talebi almadan reddediyorsunuz, talebi alıp sonra reddetmeniz lazım.
Kozağaçlı, hakime “Sizin örgüt üyesi olduğunuzu düşünüyorum” deyince mahkeme başkanı mikrofonu kapatacağını söyledi.
Kozağaçlı, “Hükmü kafanızda kurdunuz, ilan ettiniz. Biz artık sonuçlarla toto oynuyoruz, kime 11 yıl verilecek diye…” diye konuştu.
“Hazırlık soruşturmasında tüm delillerin toplandığını düşünüyorsanız bile bunu tutanağa yazdıramazsınız. En az 20 dokümanda evrakta sahtecilik olduğunu söylüyoruz, bunu açıklığa kavuşturmadan davada hüküm kuramazsınız.
Mikrofon kapatıldı, sanıklar ve avukatları dışarı çıkarıldı
Kozağaçlı sözlerine şöyle devam etti:
“Devletin erklerinden birine mensup olduğunuzu görüyorum. Sadece sizi değil temsil ettiğiniz her şeyi reddediyorum.”
Bu sözler üzerine Kozağaçlı’nın mikrofonu kapatıldı ve salondan çıkarılmasına karar verildi. Bunu protesto eden diğer sanıklar ve tüm avukatlar da dışarı çıkartıldı ve duruşmaya ara verildi.
Aranın ardından iki tutuksuz sanık Ahmet Mandacı ve Zehra Özdemir beyanda bulundu.
Bu sırada duruşmanın sanıkların tümü ve avukatları olmadan devam etmesine sanık yakınları tepki gösterdi.
Heyet başkanı Gürlek bu kez de sanık yakınlarının ve izleyicilerin dışarı çıkarılmasına karar vererek duruşmaya bir saat ara verdi.
Ara karar avukatsız ve sanıksız okundu
Verilen aranın ardından salona yalnızca tutuksuz avukatlar Ahmet Madacı ve Zehra Özdemir alındı.
Mandacı ve Özdemir avukatları salonda olmadığı için esasa ilişkin savunma yapamayacaklarını söyleyerek haklarındaki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını istediler. Mandacı ev hapsinde, Özdemir ise haftada iki gün karakola imza atma şartı var.
Aranın ardından duruşmanın avukatsız devam etmesine avukatlar salonun kapısına dışarıdan vurarak tepki gösterdi. Sanık yakınları da avukatsız yargılama yapılamayacağını söyleyince de mahkeme onların da dışarı çıkarılmasına hükmedip ardından boş salona ara kararı okudu.
Duruşmanın yarın devam etmesine karar verildi.
Ne olmuştu?
Avukatlar, 12 Eylül 2017’de bürolarına yapılan polis baskının ardından gözaltına alındı, 20 Eylül’de tutuklandı. Selçuk Kozağaçlı da 13 Kasım 2017’de tutuklandı.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 Eylül 2018’de görülen duruşmada tutuklu avukatlar Ahmet Mandacı, Aycan Çiçek, Ayşegül Çağatay, Aytaç Ünsal, Barkın Timtik, Behiç Aşçı, Didem Baydar Ünsal, Ebru Timtik, Engin Gökoğlu, Naciye Demir, Özgür Yılmaz, Selçuk Kozağaçlı, Süleyman Gökten, Şükriye Erden, Yağmur Ererken, Yaprak Türkmen, Zehra Özdemir’in tahliyesine hükmetti.
TIKLAYIN - Tutuklu Avukat Behiç Aşçı: 6 Saatte Ne Değişti?
Ancak kararın uygulanmasının üzerinden 24 saat geçmeden savcı tahliye kararına itiraz etti. Bu kez mahkeme tahliye edilen avukatların tekrar tutuklanmasına karar verdi. Beş avukat, bir gün dışarıda kaldıktan sonra tekrar tutuklanarak ayrı kentlerdeki hapishanelere gönderildiler. Bu arada mahkeme heyeti de değiştirildi.
Davada firari sanık olarak yer alan avukatlar Günay Dağ ve Oya Aslan hakkındaki yakalama kararı devam ediyor. (AS)