Uluslararası Kamusal Hizmetler Sendikası (PSI) Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Merkez Yönetim Kurulu üyesi Meryem Özsöğüt için uluslararası imza kampanyası başlattı.
Kampanyada toplanacak imzalar Avrupa Komisyonu'na ve Başbakana gönderilecek.
“Evinde bulunan kitapların fazlalığı ‘suç’ sayıldı”
Görüşlerine başvurduğumuz SES Ankara Şube Başkanı İbrahim Kara bianet’e Özsöğüt’ün yaşadıklarını anlattı:
“Ankara’da yapılan Kevser Mızrak’la ilgili bir basın açıklamasına katıldığı için 8 Ocak sabahı saat 06:00 civarında evinden gözaltına alındı. Gözaltı süresiyle birlikte tutukluluk hali başlatıldı.
Basın açıklamasına katılmak ve evinde bulunan kitapların “fazlalığı” göz önüne alınarak tutukluluk hali sürdürülüyor. Bir sendika yöneticisinin evinde bulunan kitap sayısının fazlalığının ‘suç’ olması nasıl bir durumdur anlamak güç.”
“Duruşmalara girişler engellendi”
“Özsöğüt’ün duruşmalarına girişlerin engellendiğini” söyleyen Kara “Sadece soyadları aynı olan insanlara giriş izni verildiğini” belirtti.
“Uluslararası bir kampanya yürütülüyor şu an itibariyle. Uluslararası sendikalar Meryem’in davalarını izlemişlerdi. Şimdi PSI ve SES işbirliğiyle Başbakana gönderilmek üzere bir imza kampanyası başlatıldı.”
“SES olarak Özsöğüt’ün evinde bulunan ve ‘suç’ olarak gösterilen kitaplardan biri olan Mahir Çayan’ın ‘Toplu Yazılar’ adlı kitabını topluca satın aldıklarını” belirten Kara ‘Biz de aynı suçu işliyoruz’ diyerek kendilerini ihbar ettiklerini ve bir basın açıklamasıyla Özsöğüt’ün cezaevinde tutulmasını protesto ettiklerini” söyledi.
Özsöğüt: Önce "suç üretip" sonra sakıncalı kişilerin üzerine giydiriliyor
İlk duruşması 22 Şubat’ta görülen Özsöğüt yazdığı mektupla yaşadıklarını kamuoyuyla paylaştı:
“Merhaba.
...Önce "suç üretip" sonra sakıncalı kişilerin üzerine giydiriliyor. Böylesi bir suçlama nedeniyle bir aydır hücrede tutuluyorum.
Tutuklanmamın gerekçesi; polise verilen yetkilerle sayısı her geçen gün artan yargısız infazlardan sonuncusu olan Kevser Mızrak'ın canlı yakalanabilecekken, infaz edilmesini protesto eden basın açıklamasına insani duyarlılığını ve değerlerini kaybetmemiş bir sendikacı olarak katılmamdır.
İşte bu büyük "suç"umdan dolayı bir sabah yumruklanan kapının sesiyle uyandım. Açar açmaz üzerime doğrultulan silahların eşliğinde sivil giyimli bir ekip evimin her köşesine dağıldı (...) Evimde bulunan 700 kitabın içerisinden toplatma kararı olduğu söylenen 4 kitaba el konuldu. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne götürüldüm. 4 günlük gözaltı süresinin ardından mahkemeye çıkarıldım ve 12 kişiyle birlikte tutuklandım (...) Bir basın açıklamasına katılmam ve evimden 4 kitabın çıkması, beni bir anda "örgüt üyesi olmak", "örgüt propagandası yapmak" vb iddialarla tutuklanmamı beraberinde getirmiş durumda...”
9 Temmuz'da dördüncü duruşması görülen Özsöğüt'ün davası 5 Eylül'e ertelendi.(BÇ/EZÖ)