Mehmet Çavdaroğlu'nu döven 16 polis, işkence yaptıkları iddiasıyla Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak.
11 Mayıs 2008'de aracını park ettikten sonra kendisinden para isteyen kişilerle tartışan Çavdaroğlu, şikayet için gittiği Taksim Polis Merkezi'nde ayak ayak üstüne attığı gerekçesiyle polisler tarafından sert şekilde uyarılmış, şikayetçi olma talebi kabul edilmeyince cep telefonunun kamerasıyla polisleri kaydetmiş, bunun üstüne nezarethaneye alınarak cop ve yumruklarla darp edilmişti.
Başına aldığı darbelerle bayılan Çavdaroğlu, ayıldıktan sonra polislerin hakaretlerine maruz kalmış, şikayet etmesi durumunda başına çok daha kötü şeylerin geleceği yönünde tehdit edilerek karakoldan atılmıştı.
Yaralama değil işkence
Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne giden Çavdaroğlu, buradan aldığı iki darp raporuyla Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı'nda suç duyurusunda bulunmuştu.
Başkomiser hakkında "görevi kötüye kullanmak" suçundan altı aydan iki yıla kadar, 15 polis memuru hakkında ise "görevi kötüye kullanmak ve yaralama" suçundan bir yıldan iki buçuk yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
Davaya bakan Asliye Ceza Mahkemesi, suçun "işkence" olduğu kanaatine vararak "görevsizlik" kararı verdi ve davayı, Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
"Ben bunları yaşıyorsam, garibanların başına neler geliyor?"
bianet'e konuşan Mehmet Çavdaroğlu, polislerin Aralık ayından itibaren Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başlayacaklarını söyledi.
Kendisi karakolda dövülmeden birkaç ay önce aynı yerde Festus Okey'in öldürüldüğünü söyleyen Çavdaroğlu, kendisinin de o gece orada ölebileceğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
* Beni döven polisler, beni neden dövdüklerini bile bilmiyorlardı. Bu sistem böyle devam ettiği sürece başkaları da karakollarda dövülmeye, öldürülmeye devam edecek.
* Yargı sürecinde doğru düzgün bir sonuç alınırsa diğer davalara da emsal oluşturabileceği düşüncesindeyim. Bu nedenle davaya sadece benim dayak yememle ilgili bir dava olarak bakmıyorum.
* Toplum içinde belli bir noktaya gelmiş, 43 yaşında bir diş hekimiyim. Buna rağmen, bir hiç uğruna bunlar benim başıma geliyorsa, hakkını arayamayan garibanların başına kim bilir neler geliyor?
* Sürecin sonuna kadar takipçisi olacağım. Olumlu sonuç alacağımı düşünüyorum. Eğer maruz kaldığım işkence cezasız kalırsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuracağım ve o zaman Türkiye yargılanacak.
"Milliyetçi ve polis dostuydum"
Karakolda yaşadığı olaya kadar kendisini "milliyetçi" ve "polis dostu" biri olarak tanımladığını söyleyen Çavdaroğlu, kendisi gibi siyasetle hiç alakası olmayan birinin başına böyle şeyler geliyorsa Güneydoğu'da insanların başına neler geldiğini, garibanların neler yaşadığını merak ettiğini söyledi.
"Ben bu sistemin kolay kolay değişmeyeceğini düşünüyorum. O nedenle daha zekice yöntemler bulunması gerekiyor. Belki polis şiddetini çarpıcı şekilde anlatan romanlar yazılması, filmler çekilmesi insanların bu konudaki duyarlılığını arttırır" diyen Çavdaroğlu, eline silah alanın kafasına göre insanları dövmeye, öldürmeye hakkı olamayacağını, sonuçta bu kişilerin maaşının bizim vergilerimizle ödendiğini söyledi. (EKN)