TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda salı günü görüşülmesine başlanan Gençlik ve Spor Bakanlığı (bütçe + kesin hesap + sayıştay raporu) ve Spor Toto Teşkilat başkanlığı (sayıştay raporu) görüşmeleri öncesinde muhalefet "kayyım atamaları" ve DEM Partili ve CHP'li seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınmaları konusunda iktidar partilerine sert eleşitriler yöneltti.
Bakan Osman Aşkın Bak'ın sunumu öncesinde usul üzerine söz alan CHP milletvekilleri Rahmi Aşkın Türeli ve Veli Ağbaba ile DEM Partili Saruhan Oluç Esenyurt'tan başlayarak süren kayyım atamalarının demokrasi, yerel yönetimler ve seçme ve seçilme hakkı karşısında kabul edilemezliğini sergilediler.
CHP'li Türeli: "Belediye başkanlarının görevden alınması bütçe hakkının ihlalidir"
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli "TBMM ve Sayıştay bütçesinin görüşüldüğü gün İstanbul Esenyurt Belediye Başkanımızın önce gözaltına alınması, sonra tutuklanması ve yerine kayyum atanması" dolayısıyla Plan ve Bütçe Komisyonundaki toplantılara katılamadıklarını açıkladı.
"Sonuçta, Esenyurt’ta yaşayan seçmenlerin, vatandaşların oylarıyla seçilmiş bir kişinin görevden alınmasını, kayyum atamalarını hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Hemen arkasından da zaten Mardin’de, Batman’da ve Halfeti’de de gene Belediye Başkanlarının görevden alındığını ve yerlerine kayyum atandığını gördük; bu uygulamaları protesto ediyoruz, bunlar son derece yanlıştır." dedi.
Türeli yerel yöneticilerin görevden alınmasının bütçe hakkının ihlali olduğunu anlattı: "[...] Bütçe hakkı ile demokrasi kavramı çok yakın ilişki içindedir; demokratik bir sistemde bütçe hakkı, kamu gelirinin kaynağının nasıl elde edileceğinin ve harcandığı yerin bilinmesi ve onun yanında, bütçeyi meydana getirecek ve kullanacak makam ve kişilerin seçim yoluyla belirlenmesi demektir. [...] O kişiyi görevden aldığınız zaman aslında bütçe hakkına aykırı davranmış oluyorsunuz çünkü sonuç itibarıyla, belediye başkanlarının yaptıkları bütün uygulamalar devletin merkezî hükûmetinde vesayet denetimi altındadır, Sayıştay denetimi altındadır. Varsa eğer herhangi bir biçimde hukuka aykırılık zaten bunun içindedir, denetim kapsamındadır." dedi.
Türeli, "Esenyurt Belediye Başkanımızın usulsüz, düzmece birtakım iddialarla tutuklanmış olmasını, cezaevinde olması ve sadece bizim belediyemiz değil diğer belediyelere de kayyum atanmasını protesto ediyoruz. Son derece yanlıştır, bütçe hakkına aykırıdır. Bu şekilde demokrasi olmaz, bu son derece antidemokratik bir uygulamadır. Bu uygulamalardan bir an önce vazgeçilmesi gerekiyor." dedi.
Türeli, "[...] Demokrasinin olmadığı yerde, millî irade gasbının olduğu yerde hangi bütçeyi konuşacağız?" diye sordu. "Bizler nasıl seçilmişsek belediye başkanları da yine seçilmiş kişilerdir. Yani biz bir taraftan yasamanın, seçilmiş olan insanların görevlerini yapmalarını -tabii ki kuralları içinde- savunurken öbür taraftan belediye başkanlarımızın, yerel yönetimlerin bu şekilde bir baskı altında olmasını hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Tekrarlıyorum: Son derece antidemokratik uygulamalardır." dedi ve hükümete seslendi: "Bu yanlış uygulamalardan derhâl vazgeçilmelidir."
Veli Ağbaba: "10 yıl geriye gidersek 'fetöcülükten' geriye bir AKP grubu kalmaz
CHP Malatya Milletvekili, Veli Ağbaba sözlerine "Aslında, burada yapılan uygulamayla sadece üç-dört belediye başkanlığına kayyum atanmasının dışında Türkiye ayağına sıkıyor. Yani fakir fukaranın inim inim inlediği, kadın cinayetlerinin, çocuk cinayetlerinin olduğu bir ortamda hem gündem saptırılıyor hem de maalesef, seçimlerin sonuçlarını hazmedemeyen iktidar kayyum atayarak kendi iktidarını sürdürmeye çalışıyor." diyerek başladı.
"Keşke dört belediye başkanının görevden alınması sadece o dört belediye başkanlığını ya da o beldeleri etkilese" diyen Ağbaba bu uygulamayla "Türkiye ekonomisinin yok edi[ldiğini]" söyledi. "Hiç kimse bu koşullarda gelip hukukun olmadığı, demokrasinin olmadığı yerde yatırım yapmaz."
Ağbaba Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in on yıl önceki soruşturmadan tutuklanmasını ele alarak" Ya, on yıl geriye gidilerse vallahi burada AK PARTİ Grubu kalmaz. FETÖ’ye selamı olmayan, FETÖ’nün eteğini tutmayan, FETÖ’nün etkinliklerine katılmayan, FETÖ’ye övgü düzmeyen milletvekili, bakan yok neredeyse. Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Osman Aşkın Bak’ın da mutlaka resimleri vardır, Bakan kalmaz." dedi.
Ahmet Özer'in evinin kapısı kırılarak eşi darp edilerek gözaltına alınmasını kınayan Ağbaba, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'e yapılanları da sergiledi: "[...] Bir aşiret devletinde yaşıyoruz, onu da eleştireceğim, aşiret devletinde yaşıyoruz. 4 kişi ölmüş, barış yemeği yapılıyor, cezaevinden çıkarılıyor… Aşiret devleti mi bu? Ahmet Türk ile Cevdet Yılmaz el sıkışıyorlar, barış yemeği yapıyorlar, bir hafta sonra Ahmet Türk’e kayyum atanıyor. Siz de biliyorsunuz, Ahmet Türk’e, Ahmet Türk gibi birine kayyum atanması bizim iç barışımıza da kayyum atanması demek." dedi.
Kayyım atamalarındaki çifte standartı da eleştiren Ağbaba görevden alınan AKP'li belediye başkanlarının yerine kayyım atanmayıp belediye Meclis üyeleri arasından seçim yapılmasını ele aldı: “Bizde FETÖ’cü yok.” diyorsunuz ya, bakın, uygulamaya bakın. 4 belediyeniz var sizin Giresun Çamoluk Belediyesi Başkanı Savaş Akarçeşme’ye FETÖ’den soruşturma açılıyor, görevden alınıyor, cezaevine atılıyor; yerine kim atanıyor, biliyor musunuz? Kayyum mayyum atanmıyor, kim atanıyor? Belediye Meclisinden Musa Varıcı seçiliyor. AK PARTİ Konya Ilgın eski Belediye Başkanı Halil İbrahim Oral görevden alınıyor FETÖ’den dolayı, yerine ne yapılıyor? Kayyum atanmıyor, ne yapılıyor? Belediye meclisinden biri seçiliyor. Erzurum Aşkale eski Başkanı Enver Başaran FETÖ soruşturmasından cezaevine atılıyor, yerine meclisten bir başkan seçiliyor. Yine, Adana Pozantı Belediyesine -MHP’de- FETÖ’den soruşturma açılıyor, görevden alınıyor ama yerine atanan kim? Yerine kayyum atanmıyor, belediye meclisinden seçiliyor." dedi.
Ağbaba sözlerini "Demokrasi sadece seçim kazandığınız zaman sandığa saygı göstermek değildir. “Sandık, sandık, sandık.” diyordunuz ya, işte sandıkta dersinizi aldınız. Bunu hazmedemediğiniz için çeşitli vesilelerle belediye başkanlıklarına kayyum atıyorsunuz." diyrek bitirdi.
"Tekrar söylüyorum: Bu, maalesef, Türkiye yoksulluk çekerken gündem değiştirmek için… Birazdan konuşacağız uyuşturucunun oransal olarak çok arttığı, fuhuşun arttığı bir dönemde maalesef, kayyum atayarak demokrasiyi yok ediyorsunuz, hukuku askıya almış durumdasınız. Bakın, bütçe kimin için yapılıyor? Orada yaşayan insanlar için yapılıyor ve maalesef, insanların iradesine ket vuruyorsunuz. Bu işi de temizleyecek şey derhâl bir erken seçimin olmasıdır."
DEM partili Oluç: "Kürtlere 'sizin seçtiklerinizi yönetici kabul etmiyoruz' diyorsunuz"
Sözlerine "Kayyım atamak demokrasiye darbe yapmak demektir sayın vekiller," diyerek başlayan DEM Parti Antalya Milletvekili Saruhan Oluç, yerel yönetimlere kayyım atanmasını seçme ve seçilme hakkının ihlali açısından değerlendirdi.
"Nereye atıyorsunuz kayyımı?" diye soran Oluç, "seçilmiş belediye başkanı"nın görevden alınmasından sonra "seçilmiş olan belediye meclisini[n] feshedi[ldiğini]" söyledi. "Yani o belediye meclisinde sadece bizim partimizden belediye meclis üyeleri yok, bütün partilerden belediye meclis üyeleri var, herkes kendi oranında belediye meclisine seçilmiş, belediye meclislerini işlemez hâle getiriyorsunuz, feshediyorsunuz yani." dedi. "Siz, aslında, açıkça demokrasiye darbe yapıyorsunuz, darbeci bir iktidar olarak tarihe geçtiniz ya! Bunu kaç defa daha yapacaksınız?"
AKP'li vekillere "Bunu kendi içinizden sorgulama siyasi cesaretiniz ve ferasetiniz yok mu Allah aşkına ya?" diyen Oluç "Neden darbe yapıyorsunuz?" diye sordu: "Bakın, sandık hukukuyla, seçim hukukuyla seçilmiş olanı görevden alıyorsunuz, halkın iradesine darbe yapıyorsunuz, halkın iradesini gasbediyorsunuz, siyasi hırsızlıktır bu ya!" AKP'nin tarihe “siyasi darbeler iktidarı” diye geçtiğini" söyleyen Oluç AKP'li vekillere "Ben gerçekten sizler için de üzülüyorum." dedi.
Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk'e kayyım atanmasına da değinen Oluç, "Hepimize her kutuplaşma döneminde itidal tavsiye eden, sorunlarımızın çözümünü sağlamak için uzlaşmayla, müzakereyle, diyalogla çaba sarf eden bir kişi; siz buna 3’üncü defa kayyım atıyorsunuz ya. Yani gerçekten bu da tarihe geçti, bunu da tarih yazacak." dedi.
Oluç, yapılanların "bir mesaj vermek"le ilgili olduğunu belirten Saruhan Oluç, "O mesaj şu" dedi: Siz Kürt nüfusunun ağırlıklı olarak yaşadığı belediyelere kayyım atayarak diyorsunuz ki Kürt halkına “Ya, siz seçimlere katılabilir, seçebilirsiniz de biz sizin seçtiklerinizi yönetici olarak kabul etmiyoruz, sizin seçtiklerinize sizi yönettirmeyeceğiz ancak bize biat eden kaymakam, vali varsa onlara yönettireceğiz.”
AKP'nin bu siyasetini "bölücülük" olarak niteleyen Oluç, "Biz bütünlüğü sağlamaya çalışırken, birliği sağlamaya çalışırken farklılıkların, özgünlüklerin eşitliği içinde, eşit koşullarda ortak vatanda birlikte yaşayalım diye uğraşırken siz bölmek için uğraşıyorsunuz. Yapmayın sayın vekiller, bunları gerçekten bir kez daha düşünün, vicdanınıza ve fikrinize, aklınıza hitap etmek için bunları söylüyorum." dedi ve sözlerini AKP'lilere "Kürte 'Biz size yönettirmeyeceğiz, Türke yönettireceğiz burayı' [diyorsunuz] bunu söylüyorsunuz, resmen 2016’dan beri, sekiz senedir bu bölücülüğü yapıyorsunuz, yapmayın." diyerek bitirdi.
(AEK)