Fotoğraf: Mehmet Ali Özcan / AA
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sonrası basın toplantısı düzenledi.
Öztrak, Covid-19 salgını, 128 milyar dolar ve çok sayıda kişinin gri pasaportla yurtdışına giderek geri dönmemesiyle ilgili konuştu.
Öztrak’ın açıklamaları Anadolu Ajansı’nın (AA) aktardığına göre özetle şöyle:
“Alarm çalıyor”
“Türkiye, nüfusa oranla yeni vaka sayılarında İsveç'ten sonra ikinci sırada. AKP'nin lebalep kongrelerinin tamamlandığı günden bugüne kadar vaka sayısı 30 binlerden 60 binlere yükseldi. Son 25 günde 5 bin 464 insanımızı yitirdik.
“Türk Tabipleri Birliği (TTB), salgın nedeniyle gerçekleşen ölüm sayılarının, açıklananın üç katı olduğunu söyledi, hala ders alınmadı. Salgını önlemek yerine, vefat sayılarını karartmanın kime ne faydası var?
“Ağır hasta sayıları hızla yükseliyor. Şubat ve Mart’ta binli sayılara düşen ağır hasta sayısı bu ay 3 binlere yükseldi, yoğun bakımlarda kırmızı alarm çalıyor.
“Esnafa destek verilmiyor”
“Hükümet, geçen hafta yeni kısmi kapanma kararlarını açıkladı. Esnafa doğru düzgün destek verilmiyor.
“Lokantalar, sadece gel-al ve paket servisiyle ayakta duramıyor, garsonlar evlerine gönderildi, çoğu 1500 liralık ücretsiz izin aylığına mahkum edildi. Bu parayla ramazan ayında, kira, fatura mı ödenecek? Mutfakta tencere mi kaynayacak?
“Merkez Bankası topu Hazine’ye attı”
“CHP'nin ‘128 milyar dolar nerede?’ sorusunun sonucunda ortaya itiraflar çıkmaya başladı.
“Geçen cuma Merkez Bankası Başkanına açıklama yaptırıldı. Yeni gelen başkan da yaptığı açıklamayla iddialarımızın bir kısmını ilk ağızdan doğruladı, itiraf etti. Çeşitli gerekçeler ileri sürse de kasada kendisine ait döviz kalmadığını söyledi.
“Demek ki döviz rezervleri, Erdoğan şahsım hükümetinin ve şürekasının iddia ettiği gibi kasada değilmiş. Merkez Bankası, kasadaki kendi rezervlerini arka kapıdan Hazine'ye vermiş, kimse fark etmesin diye aynı gün emaneten aldığı dövizleri kasasına koymuş. Merkez Bankası döviz rezervlerini vermiş, kasasındaki dövizlerin emanetçisi olmuş. Mızrak çuvala sığmayacak kadar büyük. Net rezervler uzunca süredir alarm veriyor.
“Resmi döviz rezervlerinden kısa vadeli döviz yükümlülüklerini düşersek, kasa 43 milyar dolar açık veriyor. Yani, alacaklılar kapıya dayansa, kasada para yok. Bu kasa, iki yıl önce şubat ayında 54 milyar dolar fazla veriyordu.
“Merkez Bankası Başkanı, yaptığı açıklamada, rezervlerin normal yollardan Merkez Bankası’nın doğrudan müdahaleleriyle ya da ihaleyle satılmadığının altını çizdi.
"Merkez Bankası’nın döviz rezervleri, bizim bu işin başından beri iddia ettiğimiz gibi, bankanın arka kapısından, damadın yönetimindeki Hazine ve Maliye Bakanlığı’na aktarılmış. Yine damada bağlı kamu bankaları da bu rezervleri, siyasete rant devşireceğim diye, afiyetle yemiş, bitirmiş. Merkez Bankası yaptığı bu açıklamayla, topu Hazine’ye attı. 'Döviz rezervlerini biz değil, Hazine buharlaştırdı' dedi.
“Hazine de ‘Merkez Bankası sorumlu’ dedi”
“Herhalde bu açıklama, Hazine ve Maliye Bakanı’nda rahatsızlık yaratmış olacak ki, bugün televizyona çıktı. 'Sorumlu Hazine değil, Merkez Bankası' dedi.
“Anlaşılan 128 milyar dolar, yakar top oldu. Kimse elinde tutmak istemiyor. Ama ne mevcut bakan ne de Merkez Bankası Başkanı, rezervlerin, döviz piyasalarına müdahale yetkisiyle beraber, Hazine’ye neden devredildiğini ya da Hazine’nin bu işlemlere neden ortak edildiğini açıklıyor.
"Bize göre yarından tezi yok, Hazine ve Maliye Bakanı’nın söylediği gibi Merkez Bankası, gün gün, kime, ne kadar döviz satıldığını kamuoyuna açıklamalıdır. Yetki onlardaymış.
“Sayın Bakan da bugün bu talepte bulundu. Eğer Merkez Bankası bunu açıklamazsa protokolün tarafı olan Hazine ve Maliye Bakanlığı bunu açıklamalıdır.
“Erdoğan için çarçur edildi”
"Döviz rezervlerini yok yere eriten arka kapı operasyonu siyasi... Erdoğan siyasetinin finansmanında kullanılmıştır.
“Erdoğan şahsım hükümeti, 2019'un Mart ve Mayıs aylarında, Mahalli İdare Seçimi ve yenilenen İstanbul seçimi öncesinde Merkez Bankası kasasına girmesi gereken yaklaşık 25 milyar dolarlık döviz rezervini, arka kapı operasyonlarıyla buharlaştırmış, siyasi ikbali için çarçur etmiştir.
“Rezervlerdeki erime salgından önce başladı”
“Merkez Bankası Başkanı, açıklamasında arka kapı operasyonlarının, 2017'den bu yana yapıldığını da itiraf etti. Rezervlerdeki erimenin salgından çok önce başladığını öne sürdü.
"Gerçekler ortadadır. Erdoğan şahsım hükümeti milletin dövizlerini, tek adam vesayet rejimi inşa sürecinde kullanmış, salgın ise rezervlerdeki erimeyi hızlandırmış ve görünür kılmıştır. Milli rezervlerimiz, tek bir kişinin siyasi hırs ve ikbali için kullanılmıştır. Bu, ne iktisadidir, ne hukukidir, ne vicdanidir, ne de ahlakidir.
“5 milyar doların hesabı soruldu”
“AKP kendisinden önceki iktidarın dalgalı kur rejimine geçmeden önce sattığı 5 milyar dolar rezervin hesabını soracağını vadederek iktidara geldi. Bu amaçla da Meclis'te Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu kuruldu ve satılan 5 milyar dolar rezervin hesabı soruldu.
“Komisyona 2001 krizinde hangi bankaya, ne kadar döviz satıldığı bilgisi verildi. Şimdi bunun 26 katını buharlaştıran Erdoğan şahsım hükümeti, 'ben hesap vermem' demektedir. O zaman bu hesabı sandıkta ödeyecektir. Bunu bildiği için de tüm gücüyle bizi susturmak amacıyla üzerimize gelmektedir.
“Türkiye dünya üzerinde, en yüksek enflasyona sahip 14, en yüksek politika faizine sahip 7. Ekonomi. 128 milyar dolarlık rezervin eritilmesine rağmen Türkiye, akran ekonomiler içerisinde parası en çok değer kaybeden ekonomi. Yine akranları içerisinde, risk primi açık ara en yüksek ekonomidir.
“Gri pasaportları veren İçişleri Bakanı”
“Diyanetin, belediyelerin yurtdışına gönderdiği insanlar yurda dönmedi. Devletin hizmet pasaportunu şebekeler satışa çıkardı, yurtdışına insan kaçırıldı.
“Peki, bu insanlar kaçırılırken, gri pasaportları veren sarayın atadığı İçişleri Bakanı ne yapıyor? O, emekli amirallere kumpas kurmakla, amirallerin ayaklarına elektronik kelepçe takmakla, bir de şehit evinde verilen namaz pozlarını servis ettirmekle meşgul.”
TIKLAYIN - Gri pasaportla “insan kaçakçılığı” mı yapılıyor?
(EKN)