Fotoğraf: Ali Balıkçı / AA
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, TRT Haber, CNN Türk, A Haber, A Para ortak yayınında muhalefetin Merkez Bankası rezervlerinden 128 milyar dolar eksildiği yönündeki iddiaları hakkında konuştu.
Kavcıoğlu özetle şunları dedi:
“Geriye bakmalıyız”
"2020, 2019, 2018 yılında geriye doğru gittiğimizde, Türkiye'nin yaşadıklarına baktığımızda, bu tartışmalar daha bir anlam kazanıyor. Bugün rezerv konusu tartışılırken, o günkü şartları göz önüne getirmemiz ve o günkü şartlara bakmamız gerekir.
“2020'ye girdiğimizde, dünyaya baktığımız zaman, gelişmiş ülkelerde ve gelişmekte olan ülkelerde doğrudan yatırımların ve portföy yatırımlarının azaldığını görüyoruz. Türkiye bu global dünya içerisinde, buradan aldığı pay ister istemez azalıyor.
“2020 pandemi krizi gerçekten dünyayı çok kötü şekilde etkileyen bir kriz. Diğerlerinden ayıran en önemli şey bence daha önceki krizlerin bir alt yapısı vardı. 2020'deki kriz birden ortaya çıkan bir kriz, bir hastalığın birden ortalığı kasıp kavurduğu, ülkelerin kapandığı, en önemli gelirlerinin tamamen bittiği bir dönemi yaşadık. Bu ortamda Türkiye'ye baktığımız zaman biz biraz iyi daha ayrışıyoruz.
“Talepleri karşılamak lazım”
“2018'in ağustos ayında başlayan kur ataklarının bertaraf edilmesi için çalışıldı. Bu sürecin hatırlanması, 2020'yi ve yapılanların neler olduğunu anlamamız için çok önemli.
“O günlerde hatırlayın, 'IMF'ye gidilecek' mesajları verildi, IMF'ye gitmek zorunda olduğumuz haberleri hep yapıldı ama Türkiye diğer ülkelerden farklı olarak, bu süreci hem sağlık açısından çok iyi yönetti, hem de para ve mali politikalar açısından çok iyi şekilde yönetti.
“Şimdi kur baskılaması için neler yapıldığı, kredi imkanları gibi konularda eleştirildiği noktalar var ama bunların hepsini kendi şartları, kendi dönemi içinde değerlendirmemiz lazım.
"2020 sonu itibarıyla reel sektörün döviz pozisyon açığı 208 milyar dolardan 157 milyar dolara indi. Bu, rezervlerden ya da Merkez Bankası'nın yaptığı bu işlemlerden karşılandı. Sizin bu talepleri bir şekilde karşılamanız lazım. Karşılamazsanız, o zaman oluşacak şeylerle Türkiye yüzleşecektir, karşı karşıya kalacaktır.
“Talepler karşılanmasa ne olurdu?”
"Bu sürecin sağlıklı işlediğini şuradan görebiliriz, daha sonra faiz yükseldiğinde yabancılar yine gelmiştir. Başkan değişikliğinden sonra alıp geri gitmiştir. Türkiye'de bazı şeyleri tartışabiliriz ama insanlar Türkiye'ye istediği zaman parasını getirip istediği zaman parasını alıp gideceği bir ortamın olduğunu çok net biliyorlar ve yaşıyorlar.
“Döviz talebi karşılanmasaydı ne olurdu? Merkez Bankası piyasaya bırakabilirdi. Hatırlayın 2000'de Merkez Bankası, 'Piyasaya para vermiyorum' dedi, sonuçlarını hepimiz hatırlıyoruz.
“Merkez Bankası piyasaya bıraksaydı o gün, bu kadar döviz talebini, piyasadaki faiz ve kuru... Televizyonlardan arkadaşları dinliyorum, söyledikleri şu; 'kur bir yere giderdi, oradan gelirdi.' O iş öyle değil. Pandemi şartlarını dünyada göz ardı etmememiz gerekir. Bu taleplerin karşılanması için Merkez Bankası, Hazine ile beraber oluşturulan protokoller dahilinde yapılan işlemler var.
“Denge olmazsa TCMB devreye giriyor”
“Rezervler Türkiye'de 1980'lerden sonra oluştu ve o dönemlerde hiçbir şeyi karşılayamayacak seviyelerdeydi.
"Daha sonra sermaye hareketlerinin, döviz girişlerinin artmasıyla, Türkiye'de kurun da baskılanması döneminde, ona rağmen düşük kurdan oluşturulan rezerv var, 130 milyara kadar oluşan rezerv var.
“Kurun daha sağlıklı bir şekilde yönetilmesi için de yapılan işlemler var. Ama esas onun arkasında oluşan bir talep var. Gerçek kişilerden, reel sektörlerden, bankalardan talep karşılanmıyorsa ya fiyatlar yukarı gidecek, ya faizi yükselteceksiniz. Kendi içerisinde dengeye gelmezse Merkez Bankası orada piyasaya giriyor.
“Gizlenen bir şey yok”
“Bu işlemler gizli yapıldı, protokol açıklanmadı, rakamlar verilmiyor. Peki siz bu rakamları nereden biliyorsunuz? Biz bu rakamları açıklamadık… Dünyada en şeffaf veri açıklayan merkez bankalarından biri TCMB'dir. Günlük olarak açıklanır.
"Analitik bilanço okumasını bilen herkes buradan bu rakamları alır. Bizim analitik bilançomuzda o veriler günlük yayınladığı için zaten orada var. Gizlenen saklanan bir şey yok.
“Algı operasyonu”
“Bilançodan görüldüğü kabul edildiği zaman bu sefer kimlere satıldı demeye başladılar. Dünyada bu şekilde bir veri açıklama söz konusu değil.
"Merkez Bankası bireylere döviz satmıyor. İnsanların kafasını karıştırmak için 128, o kur 6.85. Belirli rakamlarla insanları bir yere götürmek için algı operasyonu. Böyle bir şey yoktur.
“Rezervler yer değiştirdi”
“(…) Bankaların, piyasaların ihtiyacı olan TL'yi Merkez Bankası karşıladı. ' Merkez Bankası'nın kaybolan rezervleri' diyorsunuz ya, o rezervler sadece yer değiştirdi.
“Benim rezervlerimden çıkıp banka hesaplarına döviz olarak giden parayı ben o parayı tekrar alıyorum döviz olarak, piyasaya TL veriyorum.
“Bir rezerv kaybı, para kaybı, birilerine para verilmesi söz konusu değil. Giden paranın gittiği yer bankadaki döviz hesapları.
“İş dünyası taraf olsun”
“(…)İş dünyasına da bir mesaj vereyim. Rezervler konusunda da iş dünyasının taraf olması gerekiyor bence. 2020'de bu talepleri karşılanmasa borçları kapatılmazdı, o varlıklara sahip olamazlardı.
“Türkiye'yi, TCMB'yi yıpratmamamız lazım. Olmayan bir şeyi rakamlarla süsleyerek yıpratmanın kimseye bir faydası yok. Bunların zararını Türkiye görüyor. Sonuçta dönüyor iş dünyası, sokaktaki vatandaş ve devlet görüyor zararını.” (EKN)