Halkın Hukuk Bürosu'nun düzenlediği uluslararası "Özgürlük Mücadelesi ve Hukuk" sempozyumu, 26-27 Eylül'de, İstanbul Teknik Üniversitesi'nin Taşkışla yerleşkesinde.
Sempozyuma Türkiye'nin yanı sıra, Yunanistan, Filistin, İspanya, Arjantin, Venezüella, Kolombiya, İtalya ve Mısır'dan da hukukçular katılıyor.
İki gün boyunca 10:00-18:00 saatleri arasında gerçekleşecek etkinliğin sonunda, bir de sonuç bildirgesi açıklanması planlanıyor.
Sempozyum, özellikle "antiterör" ya da "terörle mücadele" yasaları olarak adlandırılan yasal düzenlemelere, hapishanelerdeki tecrit uygulamalarına, direnme hakkına, ortak mücadele ve ortak örgütlenme konularına odaklanıyor.
Etkinliğin ana konu başlıkları şöyle:
1. Antiterör Yasaları
2. Kara Listeler
3. Hapishaneler ve Tecrit
4. Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı ve Baskıya Karşı Direnme Hakkı
5. Ortak Mücadele ve Ortak Örgütlenme
"İzin verirsek hukuk emperyalizmin kiralık katili olarak tescil edilecek"
Halkın Hukuk Bürosu, çağrı metninde şöyle diyor:
"Meslekten hukukçuların bir kısmı iktidarların gölgesinde 'terörle savaş' adı altında, yerel ve bölgesel işgalleri, toplama kampı hapishaneleri, ülkeler düzeyinde teknik takibi, kara listeleri, sansürü ve kitle kırımlarını 'hukuksal dayanağa' yaslamak için küresel medyanın tüm imkanlarını kullanıyor. Eğer buna izin verirsek, hukuk, emperyalizmin 'kiralık katili' olarak tescil edilecek."
Fuat Erdoğan'ın anısına
Sempozyum, 28 Eylül 1994'te, bir kafeteryada otururken mühendis İsmet Erdoğan ve sendikacı Elmas Yalçın'la birlikte, polis ateşiyle öldürülen avukat Fuat Erdoğan'ın anısına düzenleniyor.
Bu olayla ilgili yargılanan İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde emniyet amiri olarak görev yapan Şefik Kul, polis memurları Mustafa Karabulut, Ramazan Ayan ve Hilmi Kalaycı hakkında İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi beraat kararı vermişti.
Halkın Hukuk Bürosu, sanık polislerin "çatışma çıktı" ve "uzaktan ateş ettik" diye savunma yaptığını, ancak otopsi raporlarının üç kişinin de yere yatırılıp başlarından aşağıya doğru giren kurşunlarla öldürüldüğünü belgelediğini anımsatıyor. Polis amiri Şefik Kul, daha sonra İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcılığı'na terfi ettirilmişti. (TK)