"Terörle mücadele yasaları terörü önlemez, daha da azgınlaştırır; masum insanları terör saflarına doğru iter" diyen örgütler, Türkiye'nin TMY'ye değil, hukukun üstünlüğüne ihtiyacı olduğunu vurguladı.
"Terörle mücadele kanunlarının yöntemi, cezai müeyyidelerin ağırlaştırılması, baskının artırılması, özgürlük ve haklarınsa olabildiğince kısıtlanmasıdır.
"Hakkın üstün tutulduğu ve sahibine teslim edildiği adalet üzerine kurulu düzenlerde bu tür kanunlara ihtiyaç duyulmaz."
"TMY niyetleri cezalandırıyor"
17 örgütün, tasarının nitelikleriyle ilgili saptamaları şöyle:
* İnsanların filleri ile birlikte niyetlerini de cezalandırmayı hedefliyor. Hiçbir hukuk sisteminde niyet cezalandırılmaz.
* TMY olmasa cezalandırılmayacak bir suç yoktur. TMY'de bulunan bütün suçlar Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) da vardır ve cezalandırılmaktadır.
* Tasarı yurttaşları terörist olarak görüyor.
STK'ler, tasarının yasalaşması halinde nelerin olacağını da şöyle sıraladı:
* İfade özgürlüğü kısıtlanacak.
* Gösteri ve protesto hakkı kısıtlanacak.
* Basının özgürlüğü hapis cezası tehdidi ile kısıtlanacak.
* Sivil toplum kuruluşları "silahsız terör örgütü" muamelesi görebilecek.
* Haber alma ve verme özgürlüğü ciddi anlamda kısıtlanacak.
* Bir protesto esnasındaki bir işaret nedeniyle en azından örgüt üyesi iddiası ile 15 yıl hapis cezası ile yargılanmanın önü açılacak.
* Yapılmak istenen masum bir yardım nedeniyle, teröre finansman sağlama iddiası ile insanların yargılanması söz konusu olabilecek.
* Savunma makamı iyice zayıflatılacak.
* Para ödülü nedeniyle birçok masum insanın canını yanıp yargılanmasına sebep olabilecek. Hukuk devleti açısından böyle bir hüküm acziyetin ifadesi ve utanç verici.
Hukukçular Derneği: Tasarı belirsizliklerle dolu
Açıklamaya imza atan örgütler arasındaki Hukukçular Derneği de, TMY tasarısıyla ilgili bir değerlendirme raporu açıkladı. Rapor, böyle bir tasarıya gerek olmadığını belirtiyor.
Rapor, terör eyleminin "çağdaş yasalarda ve uluslararası belgelerde tanımlanmış olmadığına, bu kapsamdaki hukuka aykırı bir eylemin terör niteliğinde olup olmadığının da, hukuksal olmaktan çok siyasal bir tespit olduğuna" dikkat çekiyor.
"Yasal tanımı belli olmayan bir 'terör suçu' kavramı oluşturulmuştur" diyen Hukukçular Derneği, tasarıdaki sözcük ve terimlerin de, "muğlak, kapsamı ve yasal/hukuksal çerçevesinin belli olmadığını", böylece bilimsel ve hukuksal olarak 'terör' kavramı ile ilgisiz ve herhangi bir 'suç tipine' uygun bulunmayan eylemlerin de "terör suçu" sayılabileceğini vurguluyor.
Bugün ortak açıklama yapan 17 STK şöyle:
Akabe Kültür ve Eğitim Vakfı, Akder Araştırma Kültür Vakfı, Askon İş Adamları Derneği, Eğitim Bir-Sen, Ensar Vakfı, Gaye Vakfı, Günışığı Derneği, Hikmet Vakfı, Hukukçular Derneği, İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlumder) İstanbul Şubesi, Tüm İlahiyat Fakülteleri ve Yüksek İslam Enstitüleri Mezunları Derneği( TİYEMDER), Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV), Tüketiciler Birliği, Toplum Ve Hukuk Araştırmaları Derneği, Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TK/AD)
* Hukukçular Derneği'nin TMY değişiklik tasarısıyla ilgili raporunun tam metnine ulaşmak için tıklayın. (MS Word belgesi, 410 K)