Küçükçekmece Belediyesi'nin Kadın Sığınma Evi, 1996 yılında kuruldu. Bugüne dek bin 400 civarında kadına ve çocuğa ev sahipliği yaptı. 800 ev kuruldu, 39 bebek dünyaya geldi.
Kadın Sığınma Evi'ne akli dengesi yerinde, çalışabilecek durumdaki kadınlar kabul ediliyor. Erkek çocukların ise anneleriyle eve girebilmek için 10 yaşından küçük olmaları gerekiyor.
Tek koşul: Çalışabilecek durumda olmak
Çiğdem Morgil, kabul için "çalışabilecek durumda olmak" koşulunun aranmasının nedenini şöyle açıklıyor:
"Çünkü biz, kadınları belli bir süre misafir edip daha sonra kendilerine iş buluyor, sonunda da kendi ayaklarının üzerinde durarak kendi evlerine çıkmalarını sağlamaya çalışıyoruz.
"Fakat zihinsel engelli veya çalışamayacak derecede bedensel engeli olan bir kadının çalışması ve kendi evini kurması çok zor oluyor. Biz de kadına 'Hadi, süren doldu, git' diyemiyoruz. Bu nedenle, çalışamayacak durumdaki kadınları kuruma kabul edemiyoruz."
Çiğdem Morgil, devletin çalışamayacak durumdaki mağdur kadınlar için de bir yer temin etmesi gerektiğini de sözlerine ekliyor.
Psikolojik tedavi
Sığınma Evi'ne gelen kadının ilk olarak ihtiyaçları temin ediliyor, hemen ardından psikoterapiye başlanıyor. Bireysel terapi ve grup terapisiyle kadının psikolojik durumu iyileştirilmeye çalışılıyor. Bu süreç bir ay sürüyor. Sonrasını Morgil şöyle anlatıyor:
"Terapilerin ardından, kadını -eğer istiyorsa- belediyemizin konfeksiyon kursuna gönderiyoruz. Kurs 21 gün sürüyor ve ardından kadın bir işe yerleştiriliyor.
"Eğer okuma-yazma bilmiyorsa okuma yazma kursuna gönderiyoruz. İlköğretim, lise veya üniversiteye gitmek istiyorsa açık ilköğretim, açık lise veya üniversite kursuna göndererek sınava girmesini sağlıyoruz. Bunun için dershanelerden ücretsiz destek alıyoruz."
Morgil, kadınların bu tür kurslara gönderilmesinin eğitime teşvik anlamına geldiğinin, kadınların eğitiminin büyük önem taşıdığının da altını çiziyor:
"Bir kadın, eğer eğitim aldıysa veya bir meslek edinmişse bir başkasına bağımlı olmaktan kurtuluyor, kendi ayakları üzerinde durabiliyor."
Kadın Sığınma Evi bünyesinde İngilizce, bilgisayar, okuma-yazma kursları da veriliyor. Kadınlar aerobik gibi spor etkinliklerine de katılabiliyor.
İstanbul Barosu hukuksal destek veriyor
Kadınların sorunlarıyla ilgili olarak gereksinim duydukları hukuksal destek de yine Sığınma Evi uzmanlarının çabalarıyla, İstanbul Barosu'nun tayin ettiği avukatlar aracılığıyla ücretsiz olarak sağlanıyor.
Sığınma Evi'nde kalan kadınlar, gerekli eğitimleri alıp iş bulduktan sonra kendi evlerini kurmaya başlıyor. Maddi-manevi güçlenen ve kendi ayakları üzerinde durabilen kadınlar, gönüllü destekçilerin katkılarıyla edindikleri ikinci el eşyalarla kendi evlerini hazırlıyor.
Kadınların bazısı altı ayda, bazısı da 14 ayda bu süreci tamamlayıp kendi evine çıkıyor. Evini kuran kadın, Sığınma Evi ile ilişkisini sürdürüyor.
Çiğdem Morgil, "Sürekli ziyaretimize geliyorlar; kendilerine maddi ve manevi her konuda destek olmaya devam ediyoruz. Gönüllü dostlarımız, evden ayrılan çocukların eğitim giderlerinin karşılanmasında da yardım oluyor" diyor.
Küçükçekmece Belediyesi Kadın Sığınma Evi'nde şu an 13 kadın ve 17 çocuk barınıyor. Kapasitenin talebi karşılamaya yetmediğini söyleyen Çiğdem Morgil, yakında yapılacak bir ek binayla kapasitenin 45'e çıkarılacağını belirtiyor. (SD/AD)
Küçükçekmece Belediyesi Kadın Sığınma Evi irtibat telefonu: 0 212 411 07 77