Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Adli İstatistik verilerine göre 2008 – 2016 yılları arasında tam 104 bin 531 çocuk kayboldu.
2016-2023 yılları arasında kaç çocuğun kaybolduğu ve/veya bu çocukların kaçının bulunabildiğine dair herhangi bir istatistik bulunmuyor.
TÜİK 2016’dan itibaren kayıp çocuklara ilişkin verileri açıklamıyor.
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı avukat Müjde Tozbey ve gönüllü avukatları bugün, 21 Ağustos’tan bu yana kendisinden haber alınamayan 8 yaşında kız çocuğu Narin Güran'ın Diyarbakır’daki ailesini ziyaret etti.
Narin’in kaybolmasının yalnızca bireysel bir trajedi olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Tozbey, bu olayın Türkiye’deki çocukların sistematik olarak maruz kaldığı ihmal, istismar ve güvencesizlik ortamının bir yansıması olduğunu belirtti ve "Bugün Narin, yarın başka bir çocuk” dedi.
“9 gündür bir çocuk bulunamıyor, kabul etmek mümkün değil”
Ayrıca Tozbey, Devletin kayıp çocukları bulma konusunda yetersiz kalışına da dikkat çekti ve Leyla Aydemir örneğini hatırlattı.
Narin’in kaybolduğu ilk andan itibaren kapsamlı bir arama operasyonunun hemen başlatılmamasının sorgulanması gerektiğini ifade eden Tozbey, Diyarbakır gibi güvenliğin yoğun olduğu bir kentte bir çocuğun dokuz gündür bulunamamasını kabul etmenin mümkün olmadığını belirtti.
"Suç duyuruları takipsizlikle sonuçlanıyor"
Tozbey’in verdiği bilgilere göre, 2016 ile 2018 yılları arasında en az 104.000 çocuğun kayıp. Ancak 2016’dan bu yana bu konuda herhangi bir veri açıklanmadı.
Tozbey, bu durumun kasıtlı olduğu ve kayıp çocukların sistematik bir şekilde izlenmediği ve ihmal edildiği görüşünü paylaştı. “TÜİK 2016’dan bu yana kayıp çocuk sayısını neden açıklamıyor?” diye sordu.
Deprem döneminde tarikatlar tarafından kaçırılan çocukları da hatırlatan Tozbey, o dönemde 1.100 çocuk için yapılan üç suç duyurusunun her birinin takipsizlikle sonuçlandığını belirtti. "Bu olayların sonuna kadar takipçisi olduğumuzu bir kez daha vurguluyorum," dedi.
Tozbey, Narin’in sağ salim bulunması için yapılan çalışmaların yakından takipçisi olacaklarını ve umutlarını kaybetmediklerini ifade ederek, “Çocuklarımızın güvenliği, toplum olarak en büyük sorumluluğumuzdur ve hiçbir ihmali kabul etmeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz” dedi.
(EMK)