17 Eylül'de okullar açılacak. İlköğretime yeni başlayacak çocukları yepyeni bir süreç başlıyor. Çocukluğun görece "kuralsız" dünyasından çıkacaklar, evlerinden başka bir dünyaya giriş yapacaklar.
Şimdiden medyada çocukların okula başladıkları gün içinde bulundukları ruh haline dair haberler çıkmaya başladı.
Psikolog Ceyda Yılmazçetin "Okula başlamak da yaşamın bir parçası. Ebeveynler de bu süreci normalleştirirlerse, "Ah çocuğum okula başlıyor, acaba ne olacak" diye kaygıya kapılmazlarsa çocuk da daha kolay atlatır"dedi.
bianet'in sorularını yanıtlayan Eke "Okula başlarken çok fazla çocuk ayrılma anksiyetesi yaşamaz aslında. Bazen de ebeveynler çocuklardan ayrılmakta güçlük çekerler. Ebeveynin kaygısı çocuğu telaşa sürükler. Çocuklar daha çok yeni birşey yaşamanın getirdiği uyum güçlüğü çekerler" dedi.
"Uyum süreci ilk günler biraz rölantide gidebilir ama büyütülmediği ve uygun açıklamalar yapıldığı sürece kısa sürede atlatılır."
Eke çocuğa okulu bir eğlence parkı gibi anlatılmaması gerektiğini, açıkça, ders yapılacağını ve yalnızca tenefüste dinlenme zamanı olacağını söylemek gerektiğini belirtti.
Eke çocukların ilk birkaç gün oturmak ya da ders dinlemekten sıkılabileceğini söyledi; "anaokulu ya da hazırlık deneyimi olmayan çocukların kuralları hemen anlamakta ve dürtü kontrolü geliştirmekte sıkıntı çekebileceklerini" belirtti.
"Ayrılma anksiyetesi daha çok evebeynlerde olur. Aile çocuğun kendi başına ayakta durabilmesiyle ilgili kaygı taşır, Kontrol kaybı be insiyatif devretmekle ilgili de sıkıntı yaşar." (NZ)