İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi (ÇOÇA) ve Eğitim Reformu Girişimi’nin (ERG)okullarda demokrasi kültürünün güçlenmesine katkıda bulunmak amacıyla yürüttüğümüz Demokratik Okullara Doğru (DOD): Öğrencileri ve Okulları Güçlendiren Katılım Uygulamaları başlıklı projesinin sonuçları duyuruldu.
Bilgi Üniversitesi’nde dün gerçekleşen sonuç toplantısında konuşmacılar projenin gerçekleştirilme sürecini, varılan noktayı anlattı, sonuçları değerlendirdi.
Toplantıya ÇOÇA ve ERG’den katılımların yanısıra pilot okul Eyüp Merkez Ortaokulu’nun yönetici ve öğretmenleriyle eğitim alanında çalışan sivil toplum kuruluşları katıldı.
ÇOÇA Proje Yöneticisi Gözde Durmuş 15 Ağustos 20132 ile 14 Şubat 2015 arasında gerçekleştirilen projeyi anlattı.
ERG Savunu ve Eğitim Programları Koordinatörü Işık Tüzün ise genel olarak Türkiye’de okullarda çocuk katılımını değerlendirdi. Uluslararası anlaşmalar ve yasalar çerçevesinde çocuk katılımının dayandığı kaynakları vurguladı.
Bütüncül politika yok
Ulusal Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı 2013-2017’de çocuk katılımı ilkelerine atıfta bulunulmadığını ve yapılandırılmış bir izleme çerçevesi sunulmadığını belirtti. Milli eğitim Bakanlığı (MEB) stratejik planlarında çocukların önceliklerine yeterli yerin verilmediğine dikkat çekti.
“Taahhütlerin hedeflerin ve girişimlerin varlığına rağmen uygun mekanizmalar ve kaynaklarla desteklenmiş bir bütüncül politika yok.
“Eğitim sisteminin merkeziyetçi yapısı ve çocukların görüşlerine değer verilmemesi başlıca engeller arasında.
“İyi örnekler sayılı yönetici ve öğretmenin girişimiyle ortaya çıkabiliyor.”
Katılım algısı
ÇOÇA’dan Uzman Araştırmacı Dr. A. Zeynep Kılıç etkin bir çocuk katılımı için çocukları bilgilendirerek katılım sürecine hazırlama ve görüş geliştirmelerini sağlamanın önemine değindi.
Katılımı sürekli kılmanın gerekliliğinden ve yollarından söz ederken yapılan çalışmaların sonrasında çocuklardan alınan görüşleri aktardı.
* “Eskiden sadece siyaset geliyordu aklıma, sınıf başkanını seçmek... şimdi içinde bulunduğumuz her şeyin demokrasiyle alakası olduğunu düşünüyorum.” (7. sınıf)
* “Demokrasi aslında siyasetten daha çok, insanların yaşama biçimi gibi bir şey.” (8. sınıf)
* “Okulda ne yapılacağına okul olarak, öğretmenler olarak, öğrenciler olarak hepimizin birlikte karar vermesi lazım. Tek kişinin kararı olmamalı.” (6. sınıf)
* “(Müdür için) Gücü var, resmiyeti var. bizle birlikte daha çok şey yaparsa etkisi artar, okula yayılır.” (7.sınıf)
ÇOÇA Proje yöneticisi Melda Akbaş da Eyüp Merkez Ortaokulu öğrencilerinin çektiği, okullarında uygulanan proje sürecini, projenin okul, öğretmen, idare ve kendi üzerlerindeki etkisini ve sonuçlarını konu alan belgeseli anlattı:"Katılım: Yalıtım gibi bir şey mi?"
Öğrencilerin kazanımı
DOD Bağımsız Etki Değerlendirme Uzmanı Erhan Okşak da DOD’un etkilerinden söz etti.
“Okulun fiziki koşullarının geliştirilmesi, okulun üzerindeki karamsarlığı dağıtması, öğrencilerin özgüveninde artış, öğrencilerin birlikte çalışma deneyiminin artması, öğrencilerin kendi isteklerini ifade edebilme becerisi kazanmaları...”
İdareciler sık sık değişiyor
ERG Politika Analisti Yaprak Sarıışık da “Türkiye’de Okullarda Çocuk Katılımı: Politika Önerileri” başlıklı sunumunda önce mevcut durumu ortaya koydu.
Sarışık’ın aktardıkları ana hatlarıyla şöyle:
* Katılıma ilişkin olumsuz tutumlar çocukların katılımını engelliyor.
* Eğitim sistemindeki sorunlar çocukların katılımı açısından da sorun oluşturuyor: Seçmeli ders açacak sınıf bulunamıyor, çocukların faaliyetlere ayıracak zamanı yok; öğretmen ve idareciler sık sık değişiyor, vs...
* Çocukların hangi konuda ve ne kadar söz sahibi olacağını yetişkinler belirliyor: “Zorunlu seçmeli” dersler, kulüpler...
* Kurul, okul meclisi gibi ilgili mevcut kurumlar kağıt üzerinde kalıyor.
Politika önerileri
Yaprak Sarıışık çalışma sonrası yapılan analizin sonuçlarını da sundu. Konuyla ilgili politika önerilerinin öne çıkanları şöyle:
* Çocuk Hakları İzleme ve Değerlendirme Kurulu işler hale getirilmeli.
* Çocuk katılımı mevzuatla güvence altına alınmalı.
* Çocukların görüşlerini ifade etmelerinden dolayı başlarına bir şey gelmemesini garanti altına almak gerekiyor.
* Okul müdürlerinin görev sürelerinin uzatılması gibi süreçler ve tüm yapıların tasarlanmasında katılım faktörü gözeltilmeli.
* Çocuklar aktif özneler olarak görülmeli.
Öğrenme-öğretme süreçlerindeki kararlara çocuklar dahil olmalı.
* Ödev politikalarında öğrencilere kulak verilmeli.
* Kurullar çocuk dostu yapılar haline getirilmeli.
* Öğrenci meclislerine okulun yönetiminde ve işleyişinde roller tanınmalı.
Sürdürülebilir bir sistem
Sunumlar sonrası ÇOÇA Koordinatörü Ayşe Beyazova’nın kolaylaştırıcılığında ve dinleyicilerin katkılarıyla şekillenen tartışmada da katıılım konusunda sürdürülebilirliğin önemi ve zorunluluğu dile getirildi.
Bu tip çalışmaların devlet mekanizmasını nasıl etkileyebilecek hale getirilebileceği konuşuldu. Okul aile birliği gibi yapıların dönüştürülmesi ve çocuklara açılmasının gerekliliği ifade edildi. (YY)