Üniversite öğrencileri yerel hizmetlerden ucuza yaralanmak, yaşadıkları yerin sakinlerince ve yerel yönetimlerince para kaynağı olarak görülmemek, onlar tarafından dışlanmamak istiyor. Daha fazla sosyal tesis, daha çok yurt, ücretsiz ulaşım talep ediyorlar.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencisi Ozan Ersan'a göre Ankara'da öğrencilerin biran önce çözülmesi gerekilen sorunu ulaşım.
"Mesela Hacettepe Üniversitesi'nden şehre otobüsler çok kısıtlı. Kimi zaman 300 metreye varan kuyruklarla öğrenciler otobüs bekliyor. Öğrenci bileti 1.40 Ykr iken bile daha yüksek ücretli dolmuş da pahalı bir alternatif."
Ersan'a göre diğer sorun Büyükşehir Belediyesi'nin verdiği burslar:
"Aylık burs 50 YTL. Yetersiz bir para. Diğer yandan CHP üç yıl önce AKP'li belediyenin kendi çevresinden öğrencilere burs verdiğini iddia ederek açtığı davayı kazandı. Ancak karar resmi gazetede yayınlanmadan AKP'li belediye bursları kesti. Hukuk dışı. CHP çözümsüz bırakırken AKP de kararı seçim yatırımı olarak kullandı ve olan öğrenciye oldu."
Barınma ise Ankaralı öğrencilerin de yaşadığı bir başka sorun.
"Devlet yurtları yetersiz. Kiralar 450-500 YTL. Okula yakın yerlerde 600-700 YTL'ye varıyor."
Eskişehir: Yerel yöneticiler gençlik komisyonu oluştursun
Eskişehir, Osmangazi Üniversitesi öğrencisi Sanem Deniz Kuralp "Sorunlar saymakla bitmez" diyor ve sıralıyor:
"Ulaşım, barınma gibi temel ihtiyaçlarımızı karşılamak çok zor. Zaten ekonomik kriz var. Bizler de sonuçları yaşıyoruz. Öğrenci tarifesine göre otobüs biletleri 1.050 Ykr. Bu yüksek bir rakam. Kiralar 450-500 YTL'den başlıyor. Beş kişi aynı evde kalıyoruz. İki kişi aynı odada yaşıyoruz."
Kuralp yerel seçimlerde aday olanların o bölgede yaşayan üniversite öğrencilerine de danışması hatta yerel yöneticilerin gençlik komisyonu oluşturarak onları karar alma süreçlerine katması gerektiğini savunuyor.
Erzurum: Mahalle baskısı
Erzurum, Atatürk Üniversitesi öğrencisi Özlem Şişmanoğlu Erzurum'da en büyük sorunun şehirde yaşayanların öğrencilere olumsuz bakış açısı olduğunu söylüyor. Ve bu durumun barınma, ulaşım, sosyalleşme gibi pek çok ihtiyaçlarını karşılamakta engel teşkil ettiğini aktarıyor:
"Devlet yurtlarının kapasiteleri yetersiz. Özel yurtlar yok. 'Cemaat' evleri var. O nedenle ev tutarken baskıyla karşılaşıyoruz. Eve değil erkek arkadaşlarımız ağabey ve ya kardeşlerimiz bile giremiyor. Biz de erkek arkadaşlarımızın evlerine gidemiyoruz.Eve akşam 21:00'den sonra girersek komşularımızca damgalanıyor, caddelerde kadın başımıza geç saatte yürürsek tacize maruz kalıyoruz."
Nerelerde sosyalleştiklerini sorduğumuz Şişmanoğlu "Ancak sinema ve tiyatroda. O da gündüzleri mümkün. Bunun dışında gidip iki kadeh içebileceğiniz, sohbet edebileceğiniz hiçbir tesis yok. Kütüphane yok. Kitapçılar az, istediğimiz kitapları satmıyorlar" diyor.
Aynı üniversitede öğrenci olan Erdem Çelik'e göre Erzurum'da zihniyet değişikliği için belediyeler toplumla öğrencileri buluşturan, tanıştıran faaliyetler düzenlemeli. (EZÖ)