Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin Eskişehir yolunu rahatlatmak amacıyla ODTÜ'den yol geçirilmesi projesi ve Eymir Gölü'nün halka açılması konularında basın toplantısı düzenledi.
Belediyenin 2008'de ''ODTÜ binalarının kaçak olduğu'' iddiasıyla, 45 bina grubunun yıkılmasına ve üniversiteye 1.8 milyon TL ceza kesilmesine karar verdiğini belirten Acar, ODTÜ Rektörlüğü'nün bu tarihte yıkım ve ceza kararlarını mahkemeye götürdüğünü ve açtığı 45 ayrı davaya bakan farklı mahkemelerin hepsinin, yıkım ve ceza kararlarının yasal dayanağı olmadığını ve kamu yararına aykırı olduğunu hükme bağladığını ifade etti.
Acar toplantıda, basında yer alan "ODTÜ'nün imar planı yok" iddialarını yalanlarken üniversitenin 1994'te Ankara Büyükşehir Belediyesi'nce onaylanmış 1/5.000'lik ve 2008'de Çankaya Belediyesi'nce onaylanmış 1/1.000'lik imar planlarının bulunduğunu söyledi.
Ancak, Büyükşehir Belediyesi'nin Eylül 2008'de aldığı bir kararla bu planları reddettiğini ve yeniden ''Koruma Amaçlı İmar Planı'' yapılmasını talep ettiğini belirten Acar, Koruma Amaçlı 1/5.000'lik İmar Planı çalışmasının, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin de dahil olduğu yasal aşamalar izlenerek yürütüldüğünü ifade etti.
Üniversite rektörü "Büyükşehir tarafından talep edilen Koruma Amaçlı İmar Planı, onay için Büyükşehir Belediyesi'ne sunulma aşamasına gelmiştir. Tahmin ediyoruz ki bayram sonrasında bu plan sunulacaktır'' dedi.
Can tehlikesi oluşturur
''Ankara Büyükşehir Belediyesince yapılan 1/25000 ölçekli planda bulunan Bilkent Yolu ile Anadolu Bulvarı arasında ve Eskişehir Yolu'na paralel olarak önerilen yol'' planının tekrar gündeme getirildiğini belirten Acar, ''ODTÜ'nün eğitim binaları arasından geçmesi planlanan bu yol, şehircilik ilkeleriyle bağdaşmadığı, üniversitenin bütünlüğünü bozacağı, can tehlikesi oluşturacağı ve kamu yararına aykırı olduğu gerekçeleriyle mahkemelerce uygun görülmedi'' şeklinde konuştu.
Kamuoyunda tartışmaya açılan yollardan birinin, ''Anadolu Bulvarı'nı Konya Yolu'na bağlayan yol projesi'' olduğunu anlatan Acar, ODTÜ'nün Anadolu Bulvarı'nı Konya Yolu'na bağlayacak güzergah üzerindeki araziyi 1993 yılında Karayollarına terk ettiğini açıkladı.
Kampüsteki doğal sit alanlarına ve arkeolojik sit alanlarına zarar vermeyecek bir projenin düşünülebileceği, bunun tüp geçitle sağlanabileceği ancak kendilerine böyle bir projeyle gelinmediğini belirten Acar, kampüsün ortasından şehirlerarası yol geçmesinin imkansız olduğunu, ODTÜ kampüsünün ikiye bölünmesine izin vermeyeceklerini açıkladı.
"Eymir Gölü halka açık"
ODTÜ arazisinin çok sayıda doğal sit alanını ve tarihi sit alanını bünyesinde barındırdığına işaret eden Acar, ODTÜ arazisinin bugün Türkiye'de ve dünyada nadir bulunan çok sayıda canlının, çiçek, bitki, kelebek, kuş ve diğer yabani hayvanın yaşadığı bir bölge olduğuna dikkati çekti.
''ODTÜ, yıllardır kendi olanaklarıyla Eymir Gölü'nün çevresini ağaçlandırmış, doğal çevresini kirliliğe ve çarpık yapılaşmaya karşı korumuş ve hep Ankaralıların kullanımına sunmuştur. Eymir Gölü'ne yaya girişlerde bir kısıtlama veya ücret söz konusu değildir. Sadece doğal çevreyi ve kullanıcıları aşırı araç trafiğinden korumak amacıyla özel araç girişleri için Göl Kartı istenmektedir. Kıyı Kanunu su havzalarında kıyıdan itibaren 100 metrelik bandın kamuya açılmasını emreder. Tüm göl bölgesi, Or-An Bölgesindeki ODTÜ Ormanı kamuya açıktır. Eymir Gölü bugün halkın rekreasyon ihtiyacına cevap verdiği gibi eğitim ve bilimsel araştırma amaçlarıyla da yoğun olarak kullanılmaktadır.''
ODTÜ içerisinden yol geçirilmesine dair tartışmalar Temmuz sonunda Sabah Gazetesi Ankara ekinin peş peşe yaptığı haberlerle tekrar gündeme gelmiş, bunun üzerine internette başlatılan "ODTÜ Yol Olmasın" imza kampanyasında toplanan yirmi bin imza Cumhurbaşkanlığı'na gönderilmişti. (MAF/AS)