Sosyal medyanın dünya çapında ve Türkiye'de ne kadar çok kullanıldığı, nasıl kullanıldığı malumunuz. Bazı verileri tekrarlayarak bu konunun önemine dair büyük iddialar öne sürmek ve yazının amacını saptırmak istemiyorum. Çatışmalı bir atmosferde oluşumuz, sosyal medyada veya sosyal medya için üretilen içeriğin her zamankinden daha çok dezenformasyona açık hale gelmesine sebep oluyor.
Twitter başta olmak üzere sosyal medyadan bilgi toplayan gazeteciler için (eğer bilgiyi "sosyal medyadan toplamıyorlarsa" veya" toplayamıyorlarsa" noktasına dair düşüncelerimi ve örnekleri bu yazının kapsamı dışında bırakarak daha acil olduğunu düşündüğüm konuya dönme mecburiyeti hissediyorum) bilginin doğrulanması ile ilgili bir kaç yazı paylaşmayı düşünüyorum. Bunların ilki fotoğraflara ilişkin olacak. Bazı örnekler üzerinden doğrulama araçlarından bahsedeceğim.
Söylenmesi gereken ilk şey sosyal medyadaki tüm içeriğe kuşkuyla bakılması gerektiği. Bir bilginin çok fazla paylaşılıyor olması bize onun kesinlikle doğru olduğunu düşündürmemeli. Her bilgi her fotoğraf her videoyu "yanlış bilgi" olarak okuyup doğrulamaya çalışmalıyız. Peki nasıl yapacağız?
"Yukarıdaki fotoğraf 13 Mart'ta Okmeydanı'nda Burakcan'ın vefatını protesto eden eli sopalı kişileri gösteriyor." Gerçekten öyle mi? Bu fotoğrafa dair 13 Mart'ta sosyal medyadaki paylaşım tümden yanlıştı. Hafızası kuvvetli olanlar Gezi eylemleri sırasında sivil polis olduğu iddia edilen bu kişilere ilişkin fotoğrafın haber sitelerinde yer bulduğunu hatırlayacaktır. Bunu hatırlayamayanlar için ise fotoğrafı doğrulamanın yolu her gün en az bir kez ziyaret ettiğimiz arama motorundan geçiyor: Google. Anahtar sözcüklerle fotoğraf veya resim aradığımız Google Görseller bundan daha fazlasını da yapabiliyor, Google görseli "tersten arama" hizmeti veriyor.
Yani yüklediğiniz fotoğrafın farklı boyutlarını ve daha önce başka yerde yayınlanıp yayınlanmadığını, benzer renk skalası üzerinden aradığınız fotoğrafa yakın sonuçları da size gösteriyor. Yukarıdaki fotoğrafı Google Görseller'de arattığımızda karşımıza çıkan sonuç aşağıda.
Google'ın gazetecilerin elini oldukça kolaylaştıran bu özelliğine rağmen kendi içinde sınırlılık taşıdığını belirtmek gerekiyor. Bir fotoğrafın yalnızca böylesi bir aramayla doğru olup olmadığını ortaya koymak da her zaman bu denli kolay olmayabilir. Dolayısıyla bir başka yöntemi devreye sokmak gerekebilir. Fotoğraftaki bilgiyi süzmek için ayrıntısına inelim.
Yukarıda bahsi geçen fotoğraftaki eli sopalı kişilerin kısa kollu t-shirtlerle yürüdükleri görünüyor. Şu kuşkuyu duymalıyız, hava o kadar sıcak mı? Kontrol etmek için herhangi bir tarih, saatte herhangi bir bölgenin hava durumunu gösteren Wolfram Alpha en uygun araçlardan biri. (Fotoğrafı Twitter'da gördüğüm saatlerde İstanbul'un hava durumu 7 dereceydi.) Hava durumu bilgisi de bizi bu fotoğraf özelinde gerçeğe bir adım daha yaklaştırıyor.
Elimize ulaşan fotoğrafa dair bilgimiz ve zamanımız her zaman bu örnekteki kadar geniş olmayabilir. Çekilen her fotoğrafın arkasında bir iz bırakır. Foto Forensics ile oluşturacağımız aramalarla bu bilgiyi ortaya çıkarabiliriz.
Yukarıdaki fotoğrafı 12 Mart'ta Ankara Güvenpark'taki eylemler sırasında bölgeyi gören bir terastan telefonumla çektim. Foto Forensics ile fotoğrafın arkasında yatan veriyi, metadata'yı incelediğimizde aşağıdaki sonuçlara ulaşabiliyoruz.
Görüldüğü gibi fotoğrafın çekildiği cihaz, fotoğrafın oluşturulma tarihi ve saati, ışık değerleri ve fotoğrafa dair diğer teknik detaylar açığa çıkıyor.
Foto Forensics analizine ilişkin eklenmesi gereken önemli nokta ise Twitter ve Facebook'ta paylaşılan fotoğrafların bu siteler tarafından belli bir kodlama mekanizmasına tabi tutulması ve verilerin silinmesi. Aşağıda aynı fotoğrafın Twitter'da paylaşıldıktan sonraki analizi yer alıyor. (Telefonun ayarlarında Kamera’nın konum bilgime erişmesine izin vermediğim için Foto Forensics konumla alakalı detaylara ulaşamadı. Konum paylaşımı açık olan akıllı telefonlardan çekilen fotoğrafların koordinatları da bu analizde yer bulabiliyor.)
Fotoğraf size ulaşana dek ne kadar çok platform değiştirdiyse arkasında yatan veri de o oranda kayboluyor. Bu yüzden sosyal medyada önemli bir fotoğrafla karşılaştığımızda onu doğrulamanın en iyi ve güvenli yolu, fotoğrafın kaynağına, fotoğrafı çeken kişiye dek inerek, mümkünse elden (flash disk, kart okuyucu aracılığıyla) mümkün değilse mail yoluyla orjinaline ulaşmak. (MAF/AS)