Ankara’da Anadolu Bulvarı-Konya Yolu arasındaki bağlantı yolu inşaatının ODTÜ ormanına yaklaşması üzerine ODTÜ’de başlayan direniş ve söz konusu proje hakkında ODTÜ öğretim üyelerinden Doç. Dr. Teoman Pamukçu, Prof. Dr. İnci Gökmen ve direnişçilere destek veren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ile konuştuk.
Prof. Dr. Gökmen, söz konusu yolun Eskişehir Yolu’nda trafiği hafifleteceği gerekçesiyle yapılmak istendiğini hatırlatırken, iki ay sonra açılacak olan ve günde 400 bin kişinin taşınacağı Çayyolu-Söğütözü ve Sincan metrolarına dikkat çekiyor ve bu metroların trafiği hafifleteceğini ifade ediyor.
Doç. Dr. Pamukçu ise meselenin sadece ağaç olmadığının altını çizerken, yolun ardından çoğu ormanlık olan ODTÜ arazisine başka projelerin de sokulabileceğinden endişe duyduğunu dile getiriyor.
Nazlıaka ise ODTÜ’nün içinden yol geçirmenin trafiği rahatlatmayacağını, trafik sorununu başka bölgelere de kaydıracağını ifade ediyor ve ekliyor: “Eskişehir Yolu’nda yaşanan ve giderek artan trafik sorunu Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin hatası. Belediye Başkanı Melih Gökçek Ankaralılara ölümü gösterip sıtmaya razı ediyor.”
Pamukçu: Amaç tüm ODTÜ’yü metalaştırmak
“Anadolu Bulvarı’nı Konya Yolu’na bağlaması planlanan ve ODTÜ yönetiminin 1980’lerde kabul ettiği bir proje var. Bunun için ormanın bir kısmından yol geçirmeyi planlıyorlar.
“Anlaşma yapıldığı zaman küçük bir yol yapılması ve 500 ağacın kesilmesi çerçevesinde proje geliştirilmiş. Şimdi ise dört şerit geliş, dört şerit gidiş devasa bir yol projesi var. Ankara’da orman namına kalan tek yer ODTÜ.
“Bu yolun yapılması durumunda ODTÜ arazisinin başka yerlerine de zarar verilebilir diye bir kaygı var insanlarda.
“Ayrıca bu bölgede 100. Yıl ve Çiğdem Mahalleleri var. Yapılacak yol bu iki mahalleyi birbirinden ayıracak. Yani oradaki mahalle ortamını da olumsuz etkileyecek.
“Mesele tabii ki sadece ağaç değil. Belediyenin tüm mekanı meta haline getirmek gibi bir hedefi var. AOÇ’ta da aynı şeyi yaptılar. ODTÜ’nün çok büyük bir arazisi var. Buraya yol yaptıktan sonra belediye başka bahanelerle başka şeyler de yapmak isteyecek. ODTÜ çok ciddi tehdit altında ve Ankara’ya da zarar verecek bir projeyle karşı karşıyayız.
“Bu kesinlikle tek başına bir yol projesi değil. Ayrıca Ankara’nın trafik sorununa da çözüm olmayacak.”
Nazlıaka: Sadece trafik yer değiştirir
Dünden beri çevreye doğaya, üniversitesine kentine sahip çıkan insanlar bir direniş sergiliyorlar. Bu direnişe 100.Yıl ve Çiğdem Mahallelerinden gelen halk da destek veriyor.
“Söz konusu bölge birinci derece sit alanı. Onun için oradan yol geçirilmesi usulsüz bir uygulama. Ayrıca ciddi bir ağaç katliamı olacak. Bugün sabah saatlerinde kadın arkadaşlarımız tek tek ağaçları sayıp etiketlediler. Buna göre 7146 ağacı kesmeyi planlıyorlar.
“Melih Gökçek bir anket yaptırdığını ve buna göre ODTÜ öğrencilerinin yüzde 90’ının ODTÜ içinden yol geçmesini istediğini iddia ediyor. Anketi hangi firmaya yaptırdığı ve ne gibi sorular sordurttuğu önemli. Ankette kişilere Eskişehir yolundaki trafiğin rahatlamasını ister misiniz diye sordurttuysa buna elbette herkes evet der.
“Yeni yol çalışmasıyla trafik azalmayacak. Sadece Ankara’da trafik sorunu yer değiştirecek. Onun için ODTÜ’yü kullanarak yol da yolsuzluk da yapmayın diyoruz.
“Gökçek’in yaptığı Ankara halkına ölümü gösterip sıtmaya razı etmekten başka bir şey değil. Eskişehir Yolu’nda bunca yıldır trafiğin giderek artması Belediye’nin kötü yönetimidir. O sorunu çözmek için söz vermişti ama ODTÜ’den yol geçirmek sorunun çözümü değil, sadece başka hastalıklar yaratmak. Eskişehir Yolu araçların ilerleyemediği adeta açık otoparka dönüştü.
“Direnen arkadaşlarımıza karşı polis varlığını hissettirmek amacıyla belli aralıklarla gelip gidiyor. Bugün son olarak 13.30 sularında geldiler. Şu ana kadar herhangi bir polis saldırısı olmamakla birlikte gençler de son derece uzlaşmacı bir tavır içindeler. Gençler şu an polisin saldırmasına meydan vermiyorlar. Ancak yapılanlar ciddi anlamda keyfi uygulamalar.
“Bugün saat 20.00’de direnişçi arkadaşlarımız kamuoyu oluşturmak amacıyla bir konser düzenleyecekler.”
Gökmen: 100. Yıl ve Çiğdem Mahalleleri de etkilenecek
“Söğütözü-Çayyolu metrosu ve Sincan metrosunun 29 Ekim’de açılacağını duyurdular. 29 Ekim’e de 2 ay kaldı. Dolayısıyla bu metrolarla günde 300-400 bin kişinin taşınacağı beyanı var.
“Bu da o yolun yükünü büyük ölçüde hafifletecek. Ben bu kararların metro yapıldıktan sonra gözden geçirilmesi gerektiğini savunuyorum.”
Gökmen’in, sosyal medyada yer alan çalışmasından notlar ise şöyle:
“Ormana giren yol 40 metre genişlikle başlıyor, sonra 70-100 metreye kadar çıkıyor. Bu kısımda yol şerit sayısı 12’ye yükseliyor. Yani 1980’lerde üst ölçek planında öngörülen dar bir şerit değil.
“Biz bir grup gönüllü ile 2 uçta 30+30 m boyutunda yol koridoruna tekabül eden bir alanda sayım yaptık 500 ağaç tespit etik. Zaman darlığından 1,5 metre üzerindeki ağaçları sayabildik. Ve ancak alanın 10’da birinde sayım yapabildik. Tabii küçük ağaçlar da sayılmalı. Üst kısımda çoğu çam, A1'e yakın olan alanda ise ahlat çok. Çamların çoğunluğu 30 yaşın üzerinde.
“Sanırım ilk planlarda yol için ayrılan alan çok ince bir şerit olarak düşünüldüğünden o alanın büyük bir kısmında dikim yapılmış. 200 ağaç taşınacağı söyleniyor, bu ağaçların götürüldüğü yerlerde tutma şansları çok az.
“Çalı turu çok sayıda bitkiyi ise saymaya vaktimiz olamadı maalesef. 7000 ağaç bana (çalılar hariç) doğru bir sayı gibi geliyor.
“ODTÜ Ormanı adeta Ankara’nın ciğerleri gibi. Tüm Ankara farkında olmalı ve sahip çıkmalı. Bu planların yapıldığı tarihten bu seneye geçen süreçte o bölge orman olmuş, çamların etrafı yavru dolu. Bunları bir kısmi 10-15 yasında görünüyor. Bu orman dikkate alınmalı, korunmalı. Buradan delinen orman daha sonra başka alanlardan da delinmeye açılacaktır.
“Yol ODTU çıkısındaki evlere adeta teğet geçiyor. Yol bir duvar gibi olacak, altı kapalı, 100. Yıl ve Çiğdem’i birbirinden ayıracak. Tek bir noktadan geçiş mümkün olabilecek.
“Oysa 100. Yıl’da belki binlerce ODTÜ çalışanı ve öğrencisi yasıyor. Çiğdem mahallesinin pazar yeri 100. Yıl’da. Burada çok sayıda okul da var. Yolun getireceği çevre ve gürültü kirliliği ise katlanılamaz boyutta olacak.
“Günde 40 bin araç geçecek. Oysa metronun bir hattında bir saatte 70 bin yolcu taşınıyor. 29 Ekime yetiştirileceği söylenen metroya toplu tasıma bağlantıları yapıldığında aslında trafik çözülecek.” (EKN)