ABD Başkanı Barack Obama Suriye’nin Rakka kentindeki İslam Devleti (İD/IŞİD) hedeflerine yapılan hava operasyonuyla ilgili açıklama yaptı.
Obama, koalisyonun “Bu sadece ABD’nin savaşı değil” şeklindeki düşüncesini aktardı, şöyle devam etti:
“Bundan sonra da kongredeki iki partiyle çalışarak ilerleyeceğiz. Her iki partiden destek var. Irak ordusu ve Suriye muhalefetini daha da destekleyeceğiz.”
“40 ülkeyle birlikte terör tehdidine karşı duracağız.”
“Sınırlardan militan akışını da önleyeceğiz.”
“Suriye’de Horasan örgütü de hedef alındı.”
Başbakan Ahmet Davutoğlu da Obama’dan hemen sonra yaptığı basın açıklamasında tezkerenin 2 Ekim’de Meclis açıldığında görüşüleceğini söyledi.
Dempsey: Amacımıza ulaştık
ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey de operasyonla ilgili açıklama yaptı, “IŞİD'in güvenli liman olmadığını bildiklerinden emin olmak istedik ve kesinlikle amacımıza ulaştık" dedi.
Dempsey, ABD operasyonuna diğer devletlerden gelen destekle ilgili olarak da, "Biri katıldığında diğerleri de hızla onu izledi. Şimdi IŞİD'e karşı ortakların koalisyonunu da içeren güvenilir bir mücadelemiz var" diye konuştu.
ABD Dışişleri: Rejimi bilgilendirdik
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jen Spaki'nin açıklaması da şöyle:
“ABD Başkanı, 10 Eylül'de ulusa seslenişte ABD'nin IŞİD'e ve Suriye'nin içinde ABD'ye tehdit oluşturan teröristlere karşı doğrudan eyleme geçmekte tereddüt etmeyeceğini açıkça belirtmişti. O konuşmadan sonra, harekete geçme niyetimizle ilgili olarak Suriye rejimini doğrudan, BM temsilcimiz aracılığıyla bilgilendirdik.”
“Suriye'yi ABD savaş uçaklarına müdahale etmemesi konusunda uyardık. Suriye rejiminin iznini istemedik. Eylemlerimizi Suriye hükümetiyle koordine etmedik.”
“Suriyelilere askeri seviyede önceden tebligat vermedik veya belirlenen hedeflerle ilgili zamanlama konusunda bilgilendirmedik. ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Suriye rejimine bir mektup göndermedi.”
70 IŞİD militanı öldü
Londra merkezli Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü, Suriye'deki hava saldırılarında en az 70 IŞİD militanının öldüğünü açıkladı.
BBC’nin haberine göre, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Başkanı Rami Abdülrahman, ABD ve müttefiklerinin şimdiye kadar Suriye sınırları içerisinde 50 hedefi vurduğunu ileri sürdü.
Bu hedefler arasında Suriye'nin kuzeybatısı İdlib ve Halep'te etkili olan, El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi de bulunuyor.
El Nusra mensupları da Twitter’dan bir komutanlarının ve 10 militanın öldüğünü duyurdu.
BM: Tüm Kobane gelebilir
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) IŞİD’in Kobane saldırısının ardından Türkiye’ye kaçanlarla ilgili açıklama yaptı.
“Cuma gününden bu yana tahminen 130 bin Suriyeli Kürt Türkiye tarafına geçti. UNHCR bununla ilgili olarak Türkiye'ye yardım etti.”
Açıklamada hem UNCHR hem de Türkiye'nin önümüzdeki günlerde yüz binlerce Kürt'ün daha sınırı geçme olasılığı karşısında hazırlık yaptığı da aktarıldı.
UNHCR, Kobane'nin tüm nüfusunun 400 bin olduğunu ve tüm Kobane sakinlerinin Türkiye'ye geçmelerinin de gelişmelerle bağlantılı olarak ihtimal dahilinde olduğunu aktardı.
İsrail Suriye uçağını düşürdü
İsrail hükümeti Suriye ordusuna ait bir savaş uçağını düşürdüğünü açıkladı. Rus yapımı Sukhoi savaş uçağı Golan tepeleri üzerinde vuruldu.
Suriye'nin de doğruladığı olay için Şam, “saldırı eylemi” ifadesini kullandı.
İsrail ordusu da “Hava sahasını ihlal eden uçak hava savunma sistemimiz tarafından başarıyla düşürülmüştür” açıklamasını yaptı.
Almanya’dan nükleer iddiası
Almanya’da yayın yapan Die Welt, “Türkiye gizli bir nükleer silah programı yürütüyor” iddiasında bulundu.
Hans Rühle’nin haberinde, Türkiye'nin atom bombası yapabilmek için gerekli teknik bilgileri Pakistan'dan almış olabileceği, İran’ı da model aldığı belirtiliyor.
“Almanya Haber Alma Teşkilatı'nın Türkiye'yi dinlemesi için Türkiye üzerinden Irak ve Suriye'ye giden radikal İslamcı militanları, uyuşturucu kaçakçılığını ve Kürt militanları gerekçeler arasında gösterdiği bilinir. Ancak çok az bilinen ve dinlemeler için daha iyi bir gerekçe var. O da bir süreden beri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın işaretlerini verdiği nükleer silah sahibi olma isteği.” (AS)