* Fotoğraf: Müslüm Etgü / AA
Türkiye’ye sınır 60 kadar köyde kontrolü ele geçirdiği ifade edilen İslam Devleti (IŞİD), Irak ve Suriye’deki etkisini kırmak için çalışan uluslararası ittifaka bağlı ülkelerin yurttaşları için öldürme emri çıkardı.
Örgütün elemanlarına yaptığı çağrı, bu durumda, iki gazetecisi (James Foley ve Steven Sotloff) başı kesilen Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile geçen hafta örgüte karşı hava saldırıları başlatarak ABD ile ittifak kuran Fransa’yı ilgilendiriyor.
Britanyalı bir yardım görevlisi benzer şekilde infaz eden IŞİD, son olarak da yayımladığı bir videoda bu ülkede gazeteci John Cantlie’yi yakında öldüreceği yönünde tehdit etmişti.
Ölüm emri birçok dilden
Le Monde gazetesine göre çağrı, sözcü Ebu Muhammed El Adnani’nin hem sesli hem yazılı olarak birçok dilden yaygınlaştırıldı.
Mesajda, hangi yolla olursa olsun “kafir” Amerikalı ve Avrupalı, “zalim ve pis” Fransız, veya kendilerine karşı ittifak kurmuş Avustralyalı veya Kanadalı kişilerin öldürülmesi isteniyor.
Kurtulmuş: 130 bin Suriyeli sığındı
Bu arada Türkiye, Suriye’deki Kobane kentinde çatışmaların sivilleri de tehdit etmeye başlamasıyla 18 Eylül’de yollara düşen halkı ertesi gün kabul etmeye başlamıştı.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, IŞİD’in ele geçirmek için ağır saldırıya geçtiği, Halk Savunma Güçleri’nin (Yekîneyên Parastina Gel- YPG) direnişte olduğu Kobane’den 130 bin kişinin Türkiye’ye sığındığını bildirdi.
Kurtulmuş, “IŞİD’in saldırısı devam ederse Türkiye gelişler söz konusu olabilir. Hazırlıklarımız devam ediyor. Gerekirse buradaki insanların daha uzak yerlere nakil edilmesi ile ilgili çalışmalar tamamlanmıştır. Net sayı 130 bini aştı diyebiliriz” dedi.
FT rehinelerin izini sürmeye ısrarlı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, kurtarılan Musul Başkonsolosluğu personelini kabul ederken, rehinelerin MİT’in başırılı bir operasyonuyla kurtarıldıkları ifade etmişti.
Erdoğan, “içeride ve dışarıda maalesef bazı siyasetçiler ve bazı medya kuruluşları bilerek ya da durumun nezaketini bilmeden oldukça sorumsuz tavırlar sergilediler. Bu oyuna da gelebilirdik. Ama gelmedik” demişti. "Konuştuklarımız, konuşacaklarımız bir de konuşamayacaklarımız var. Çünkü devlet yönetmek bakkal işletmeye benzemez... Velev ki takas dahi olmuş olsa, ben cumhurbaşkanı olarak şuna bakarım; benim 49 vatandaşımın karşılığı hiçbir şeyle değişilmez. Onlar artık ülkeme geldi”.
Uluslararası medya organlarından Financial Times (FT) gazetesi, rehineler hangi şartlarda kurtarıldıklarını araştırmaya devam ediyor.
“Türkiye IŞİD’e karşı sertleşir mi?”
FT yazarı Piotr Zalewski, operasyonu yürüten MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın operasyonun ayrıntılarını aktarırkenki tutumunu “oldukça ketum” buldu; Fidan'ın personelin serbest bırakılmasıyla ilgili, "Sabırla, cesaret ve istihbaratla yürütülen bir çalışma. Başka da bir şey söylenemez" sözlerine yer verdi.
Erdoğan’ın rehinelerin serbest bırakılmasını ilk olarak “önceden planlanmış bir kurtarma operasyonu” olarak değerlendirdiği, ardından ise buna “siyasi ve diplomatik müzakereler” ile yol açıldığını açıkladığını duyuran gazete, rehineler nedeniyle pasif bir tutum sergileyen Ankara’nın bundan sonra IŞİD’e karşı tavrının sertleşip sertleşmeyeceğinin merak edildiğini yazdı. (EÖ/AS)