İstanbul’da Ugandalı Jesca Nankabirwa’yı camdan atarak öldüren E.D., 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
E.D.’ya kasten öldürme (TCK 81) suçundan müebbet hapis cezası veren mahkeme, iyi halden ceza indirimi uyguladı. Ceza indiriminin “sanığın daha önce sabıkası olmaması, yargılama sürecindeki davranışları ve suç işlemiş olmaktan duyduğu pişmanlık” nedeniyle uygulandığı belirtildi.
Avukat Perihan Meşeli, E.D.’nin suçu işlediğini kabul etmediğini, dolayısıyla herhangi bir pişmanlık ifadesinde bulunmadığını vurgularken, avukat Meriç Eyüboğlu da E.D.’nin duruşmadaki tavırlarının iyi hal koşullarını oluşturmadığını söyledi ve E.D.’nin yakınlarının her celsede kadın avukatlar ve aktivistlere saldırdığını hatırlattı. Avukatlar, hakimlerin takdiri ceza indirimlerini ezbere verdiklerini vurguladı.
Her duruşmada gerginlik
Davanın ikinci duruşmasında, tutuklu sanık E.D.’nin avukatı, kadın avukatları ve davayı takip eden kadın aktivistleri görünce “Her duruşma böyle mi olacak, sayıları artacak mı hakim bey” derken, duruşmanın ardından bir sanık yakını gazeteci Burcu Karakaş’ın üzerine yürümüştü.
Bir başka celsede ise E.D.’nin annesi ve kız kardeşi, bir kadın avukatın saçını çekmiş ve tokat atmıştı. Kadın avukatlar ve davayı takip eden aktivistler, “Bunun hesabını size soracağız” diye tehdit edilmişti.
Ayrıca cinayete ilişkin keşif esnasında, E.D.’nin erkek kardeşi, kadın avukatların üzerine yürümüştü. Aynı kişi, duruşmalarda da kadın avukatlara ve aktivistlere küfür etmişti.
Karar açıklandı, avukatlar adliyede 1,5 saat mahsur kaldı
Bugünkü karar duruşmasında da gerginlik yaşandı. Kararın açıklanmasının ardından salondan alkışlar yükselince E.D.’nin yakınları bağırarak avukatlar ve aktivistlerin üzerine yürüdü. Avukat Eyüboğlu yaşananları şöyle anlattı:
“Özel güvenlik ve polis araya girdiği halde aileyi zor tuttular. Fiziksel bir temas olmadı ama küfürler hakaretler havada uçuştu. Fiziksel saldırı ise deneme aşamasında kaldı.
“Özel güvenlik ve polis, güvenlik nedeniyle dışarı çıkmamamızı önerdi. Biz de Jesca’nın arkadaşlarıyla bir süre oturup bekledik. Sonra herkesi farklı kapılardan çıkarıp araçlara bindirdik ama adliyede 1,5 saat mahsur kaldık.
“Baştan sona karşı tarafın saldırgan olduğu bir davaydı. Yine de sanığa iyi hal indirimi uygulandı. İndirim nedeniyle kararı temyiz etmek için gerekçeli kararın açıklanmasını bekliyoruz.”
Sanık avukatı: Müvekkilimde erkeklik gururu var
Dava boyunca yaptığı savunmalarla gündeme gelen E.D.’nin avukatı, bugünkü karar duruşmasında da “Kör ölür badem gözlü olur”, “Biz yaratılanı yaratandan dolayı seviyoruz, siyah olmuş bizim için önemli değil”, “Asıl bunların yurtdışından gelmesine yardımcı olanlar tutuklanır”, "Niye tasarlayarak öldürsün, sevgilisi değil sonuçta" gibi cümleler kurdu.
Avukatı E.D.’nin Jesca Nankabirwa’yı balkondan itmesinin mümkün olmadığını çünkü “siyahların dünyanın en güçlü insanları” olduğunu söylerken; kadının neden kapıdan çıkmak yerine balkondan atladığı sorusuna “Tabii ki müvekkilimde erkeklik gururu var” cümlesiyle cevap verdi.
E.D. ise “istese Nankabirwa’yı balkondan atabileceğini ama atmadığını” söyledi.
Karardan önce son sözleri sorulan E.D. şöyle cevap verdi: “Şimdi bunlar (kadın avukatlar ve aktivistler) buradan gülerek çıkacak ama ben ceza alacağım.”
“Cinsiyetçiliği ve ırkçılığıyla tarihe geçecek bir savunmaydı”
Avukat Eyüboğlu, sanık avukatının dava boyunca cinsiyetçi ve ırkçı argümanlarla konuştuğunu söylerken şöyle konuştu:
“E.D.’nin bize saldıran yakınları hakkında suç duyurusunda bulunduk. Meslektaşımızla ilgili de gereğini yapacağız. Tüm savunmasını bizim söylediklerimiz üzerine kurmuştu, saygısızca bir savunma yaptı. Nitekim onun bu tutumu kaç celsedir bize yönelik devam eden saldırıları güçlendiriyor. Avukat bizi hedef gösteriyor. Aile de biz kalabalık geliyoruz, savunuculuk yapıyoruz, o yüzden böyle oluyor diye düşünüyor.
“Haksız tahrik indiriminin koşulları yoktu, uygulanmadı. İyi hal koşulları da yoktu ama ezberden uygulandı. Sanık Jesca’yı öldürmeden önce şiddet uygulamış ve bu da raporlarla belgelendi. Duruşmadaki tutumu da ortada. Tüm savunman Jesca’nın hayatını nasıl kazandığı, seks işçiliği yapıp yapmadığı üzerine kuruluydu. Diyelim ki seks işçisi, bunun öldürülmesiyle ne ilgilisi var? Hiçbir şey Jesca’nın öldürülmesini haklı çıkarmaz. Cinsiyetçiliği ve ırkçılığıyla tarihe geçecek bir savunmaydı.”
Ne olmuştu?
Ugandalı Jesca Nankabirwa yaklaşık bir yıldır Türkiye'de yaşıyordu. Sultangazi'de bir tekstil fabrikasında aylık 900 liraya çalışarak memleketindeki iki çocuğunun masraflarını karşılıyordu.
Nankabirwa, 6 Eylül 2014 Cumartesi günü kaybolduktan dört gün sonra arkadaşlarının çabaları ile Yenibosna Hastanesi'nin morgunda bulundu.
Nankabirwa’nın camdan atılarak öldürüldüğü iddia edildi. Nankabirwa’nın ölümü sırasında evde bulunan ve apartman görevlisine “Tartıştık, atıp öldürdüm” diyen E.D. tutuklandı. (ÇT)