Nefret Suçları Mağduru Trans Bireyleri Anma Buluşması'nın dün (27 Kasım) gerçekleşen son oturumunda sanatçılar transfobi ve nefreti tartıştı.
Pembe Hayat'tan Serra Can'ın moderatörlüğünü yaptığı oturumun ilk konuşmacısı fotoğrafçı Diana Blok idi. 2009 senesinde İstanbul ve Ankara'daki LGBTT bireylerin hayatını araştırmaya, fotoğraflamaya geldiğini anlatan sanatçının burada çektiği fotoğraflar şu anda Ankara'da sergileniyor.
Sanatçı ve aktivist Gabrielle Le Roux, Afrikalı translarla gerçekleştirdiği resim projesini anlattı. "Afrikalı trans cinsiyetli aktivistler, portreleri burada sergileneceği ve hikayeleri burada da duyulacağı için çok mutlu. Sanat bazı sorunların görünürlüğünü arttırmak için iyi bir yol."
"Nefreti anlamıyorum"
Şarkıcı İlkay Akkaya, "nefrete karşı bir toplumsal hareket yürütülecekse eğer merhamet için de yürütülmeli. Merhametin içinde bir üstten bakma, hoşgörünün içinde bir horgörü olduğunu görüyoruz. Birbirimize değebilecek mesafede durmalıyız, birbirimizi ancak o zaman anlayabiliriz" diye konuştu.
Temsiliyet filmi oyuncularından Ayta Sözeri, "Varoluşumuzdan, bizi görmekten nefret etmelerini anlayamıyorum. O yüzden inadına metroya biniyorum, otobüse biniyorum. Şu anda diğer sanatçı arkadaşlarımla sahnede olmak çok güzel. Sokakta dışlasınlar, sahnede alkışlasınlar" dedi.
Oyuncu Görkem Kanbolat Arslan, insanların birbirini tanımaya çalıştıkça, nefretten uzak kalacağını düşündüğünü ifade etti.
Modacı Barbaros Şansal, eşcinselliğin bir cinsel tercih değil, yönelim olduğunu hatırlattı. "Benim iki bayrağım var, biri yünlü dokuma Türk bayrağım, diğeri gökkuşağı bayrağı" diye konuştu. (ÇT/EÖ)