Haberin Kürtçesi için tıklayın
Feministler, dün akşam (23 Haziran) Gezi Davası’nda tutuklananların serbest bırakılması için TMOBB tarafından başlatılan ve İstanbul'da Karaköy’deki Mimarlar Odası önünde devam eden Adalet Nöbeti’ne dayanışma ziyaretinde bulundu.
27 Nisan'da başlayan ve 59 gündür devam eden Adalet Nöbeti’ne katılan Feministler, “Hepimiz Gezi’deydik, Gezi davasında verilen hukuksuz kararı, tutuklamaları kabul etmiyoruz”, “Karanlık gider, Gezi kalır", "Hukuksuz tutuklamalara karşı Adalet Nöbeti’ndeyiz”, “Adalet bir gün herkese gerekecek” pankartları ve “Gezi’den bugüne feminist isyan büyüyor”, “Gezi’ye özgürlük” dövizleri taşıdı.
25 Nisan'daki Gezi Davasında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Osman Kavala'ya hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüsten ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi'ye ise bu suça yardımdan 18 yıl hapis cezası verdi. |
"Ses vermek için burdayız"
Feminist kadınlar adına konuşan Feride Eralp, şunları söyledi:
“Sokaklarda, kentlerde, meydanlarda korkmadan var olabilmek için Gezi’de direndik, şimdi de Adalet Nöbeti’nde birlikteyiz. Feminist yoldaşımız olan Mücella Yapıcı’ya, Çiğdem Mater’e, Mine Özerden’e ve tüm Gezi tutsaklarına, cezaevindeki siyasi tutsaklara, bu iktidara muhalefet ettiği için cezalandırılanlara ses vermek için buradayız. Ses vermeye devam edeceğiz.
“Bugün de insanların mahalleleri aynı şekilde gasp edilmeye çalışılıyor. Fetihtepe’de, Tokatköy’de olduğu gibi. Onur Yürüyüşü yasaklanıyor, 8 Mart yasaklanıyor. Mücella, Çiğdem, Mine ve Gezi tutsakları cezaevindeyken, katiller özgür geziyor, haksız tahrik indirimi ile ödüllendiriliyor. Biz bunu asla kabul etmiyoruz. Kadınları, haklarını savunanları, sokağı ve mahallelerini savunanları değil, erkek şiddetini, ayrımcılığı engelleyin diyoruz. Hep birlikte ses çıkarıyoruz: Yaşasın feminist mücadelemiz."
Tutuklu Çiğdem Mater, Mücella Yapıcı ve Mine Özerden'in mektup adresi şöyle: Bakırköy Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Gençler Caddesi, No: 16 34147 Bakırköy, İstanbul
"Yaşanabilir bir ülke için mücadale ediyorlar"
Adalet Nöbeti’nin 59. günü basın açıklamasını İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Füsun Sümer okudu.
Adalet arayışının insanlık tarihi kadar eski olduğunu belirten Sümer, “Adalet eşitlikle, eşitlik toplumsal refahla ve hepsinin toplam demokrasiyle taçlandırılmasıyla anlam kazanır. Biz biliyoruz ki Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mücella Yapıcı Gezi’yi savundukları için değil, yaşanabilir bir ülke yaratma mücadelesini omuzladıları için bugün hapisteler. Adalet kavramı kentsel adaleti de içerir, çalışma hakkının gasp edilmesine karşı mücadeleyi de kapsar. Bir bütün olarak nitelikli bir hayatın kurulmasını amaç edinir” dedi.
"Arkadaşlarımız serbest bırakılmalı"
Sümer, şöyle devam etti:
“Gezi Parkı direnişinin bu kadar geniş alana yayılan anlamı olmasaydı, ne kapsayıcılığı bu kadar olurdu ne de direnişin simgesel isimlerini cezalandırmak için hukuk bu denli ayaklar altına alınırdı.
“Gezi kararı kuvvetler ayrılığına ilişkin tartışmaları sonlandırdı. Yargı bağımsızlığının kalmadığının açık bir örneği olarak tarihte yerini aldı. Bu karar yok hükmündedir. Arkadaşlarımız serbest bırakılmalıdır. Bunun nasıl olacağı elbette hukukçuların ilgi alanına girer. Ancak bizim talep ve çağrımızın dayanağı insanidir, vicdanidir.
“Gezi Parkı direnişinin, Gezi’de sokaklara çıkan milyonların, hayatını kaybeden gençlerin, cezaevindeki arkadaşlarımızın yeri sabittir. Hiçbir güç bu bağlılığı ortadan kaldırmaya muktedir değildir. Adalet Nöbeti’nin 59’uncu gününde arkadaşlarımıza sevgimizi ve desteğimizi iletiyoruz. İnanıyoruz ki bu ses, karanlığım gideceği güne kadar İstanbul semalarında asılı kalacaktır.”
(NÖ)