Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye-Suriye sınırında askerin açtığı ateşle vurularak öldürülen Kader Ortakaya’yla ilgili Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruda, savcılığın soruşturmayı sürüncemede bıraktığı ifade edildi:
“Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından dosyaya gönderilen gizli ibareli istihbari bilgi notunda olay tarihi olan 6 Kasım 2014'te DEAŞ [IŞİD] ve PYD/YPG arasında düşük yoğunluklu çatışmaların ve karşılıklı havan saldırılarının olduğu bildirilmiştir.
“Savcılık, görüntü ve otopsi incelemesi yapmadan doğruluğu teyit edilmeyen bu istihbari bilgi ile daimi arama kararı vermiştir. Zamanaşımı süresi de 15 yıl olarak belirlenmiştir.”
TIKLAYIN - Adli Tıp’ın “silahla vuruldu” kararına rağmen askerlerin ifadesi alınmadı
"Valilik, savcılık, askeriye olayın üstünü örttü"
28 yaşındaki Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi Ortakaya’yla ilgili 6 Kasım 2014'teki ölümünden 6 yıl sonra hazırlanan Adli Tıp raporuyla, silahla vurulduğu kesinleşti.
Ağabeyi Celal Ortakaya’nın avukatı Müslüm Baran imzalı AYM başvurusunda, dosyadaki bilgiler dikkate alındığında Kader Ortakaya’nın askerlerce hedef gözetilerek öldürüldüğü tartışmasızken Şanlıurfa Valiliğince olayın üstünün örtüldüğü, savcılıkça da fail belirtilmeden daimi arama kararı verilerek zamanaşımının dolmasının beklendiği ifade edildi.
Savcılığın yapması gereken otopsi de dahil birçok işlem ise Orkaya ailesince gerçekleştirilmesine rağmen etkili soruşturma yapılmadığı belirtildi.
Başvuruda neden etkili soruşturma yapılmadığı şöyle açıklandı:
Olay yeri incelenmedi, deliller toplanmadı
“Savcılık tarafından tarafımızca olaydan hemen sonra talep edilmesine rağmen olay yeri incelemesi yapılmadığı gibi buna dönük bir işlem yapılması talimatı da olmamıştır. Bu nedenle olay yerinden mermi ya da diğer deliller toplanmamıştır.”
Şüphelilerin ifadesini şüpheliler aldı
“Öldürme olayı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı 3.Hudut Alayı 3.Hudut Tabur Komutanlığı 7. Hudut Bölüğü Kapı Hudut Karakolu Komutanlığı sorumluluk bölgesi olan Yumurtalık köyünde meydana gelmiş olup bu köy Mürşitpınar Karakol Komutanlığına bağlıdır.
“Tanık askerlerin ifadeleri ise aynı matbu ifadelerle Mürşitpınar Karakol Komutanlığı'nda alınmıştır. Oysa ki şüpheli de olabilecek bu askerlerin ifadeleri bizzat savcılık tarafından alınmalıdır.”
İfadeler olay tutanağına göre yazıldı
“Alınan ifadeler incelendiğinde ifadelerin aynı şekilde yazıldığı, tutanağa bağlı olarak ifadelerin yazıldığı anlaşılacaktır.
“Olaydan 1 yıl sonra Suruç Cumhuriyet Başsavcılığı, hiçbir askerin "tanık olarak bile" ifadesini almadan dosyada görevsizlik kararı verilerek Diyarbakır Askeri Savcılığına göndermiştir. 1 yıl sonra ilk kez askeri savcılık, olayda görev alan askerlerin tanık olarak ifadesinin alınmasını istemiştir.
“Tanık olarak ifadesi alınan tanıkların birçoğunun (matbu alınan ifadeler hariç) ifadesinde çelişki bulunması, kimisinin sadece gaz atıldığı kimisinin ise gaz atılmadığı, sadece uyarı yapıldığı beyanları karşısında savcılıkça bu çelişkileri gidermeye dönük hiçbir işlem yapılmamıştır.”
Otopsi bile yapılmadan defnedildi
“Olayı bizzat gören sivil tanıklardan Cahit Uçar’ın ‘Sınırdan ilk geçenler arasında ben vardım ve yaklaşık olarak 40 kişi civarındaydık. Bu sırada Kader benim arkamdan gelen grup içerisinde bulunuyordu. Bir anda askeriyeye ait olan zırhlı araçlardan bir tanesinin kapısının açılmasının sesini duydum ve ardından hatırlayamadığım miktarda çok sayıda silah sesi duydum ve bu silahı askerler ateşliyordu. Askerler Türkiye sınırında bulunuyordu’ beyanı karşısında savcılıkça ceset üzerinde otopsi yapılmaması hukuka aykırıdır.”
Savcılık Adli Tıp raporuna rağmen işlem yapmadı
Ailenin başvuruları sonrasında Adli Tıp Kurumu, olaydan 6 yıl sonra Kader Ortakaya otopsi yapılmadan gömülmesi karşısında yeniden otopsi için mezarın açılması gerektiğine hükmetmiş, mezar açılarak otopsi tamamlanmıştı.
Ortakaya’nın “yükske kinetik enerjili” silahla vurularak öldürüldüğünü ifade eden Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu mütalaası, soruşturmanın yürütüldüğü Suruç Cumhuriyet Başsavcılığına sunuldu.
Ancak savcılık bu raporu ardından da bir işlem yapmadı. (AS)