Elazığ’da zorunlu askerlik yaparken intihar ettiği ileri sürülen Mazlum Aksu’nun ağabeyi Mecnun Aksu, basın metniyle olayın arkasındaki soru işaretlerine dikkat çekti.
Kardeşinin ölümünü “şüpheli” olarak değerlendiren Aksu, aile olarak intikam, kin gibi duygularla hareket etmediklerini, tersine olayın adil bir şekilde çözüme kavuşturulmasını istediklerini ve başkalarının böylesi acıları yaşamamalarını umduklarını ifade etti.
“Irkçı asker komutanın sağ kolu oldu”
Emek Partisi (EMEP) Darıca ilçe yöneticisi olan Mazlum Aksu’nun, terhisine beş ay kala izinden döneli daha bir ay bile olmadan askerde intihar süsü verilerek öldürüldüğünü ileri süren ağabey Aksu, kardeşinin ölümündeki şüpheler şöyle sıralıyor:
“Ölmeden 25 gün önce biz ailesi ve arkadaşlarıyla beraberdi çok neşeli ve mutluydu. Ölümünden bir gün önce babasıyla telefonda konuşmuştu ve çok iyiydi. İzne geldiğinde karakol komutanının kendisine hangi örgüte bağlısın gibi sorularla sürekli rahatsız ettiğini söylüyordu.
“Mazlum dört ay önce karakollarına psikolojisi bozuk bir askerin sürgüne geldiğini ve haberlerin izlenmesi sırasında Kürt meselesine dair tartışmanın çıktığını ve o askerin Mazlum’a ‘hepiniz teröristsiniz, bu memleket bizim’ gibi ırkçı söylemlerde bulunduğunu söylemişti.
“Mazlum ve arkadaşları olayı karakol komutanına izah ederek ırkçılık yapan genci şikayet etmişlerdir. Fakat olayın hemen ertesinde komutan mazlum ve arkadaşlarının söylemlerinin tam tersine hareket ederek ırkçılık yapan genci kollamış askerlerin ve Mazlum’un tanımlamasıyla sağ kolu gibi yapmıştır.
“Olayı ilk gören asker 24 gün izinde”
“Mazlum sağ elini kullanan birisiydi ama G-3 gibi 6 kiloluk ve 1 metrelik bir silahla sol şakağından vuruluyor.
“Karakoldaki görüştüğümüz tüm asker ve komutanlara olayın ne zaman olduğunu sorduğumuzda ‘19.05’te oldu’ dediler. Hepsinin aynı saat ve dakikayı belirtmesi şüpheyi arttırıyor. Örneğin saat yedi civarı ya da yediyi geçiyordu diyebilirlerdi.
“Tüm asker ve komutanlarla görüşmemize rağmen Mazlum’un en yakın iki arkadaşı ile görüştürülmedik.
“Askerlerin tümü, Mazlum’un üç gün durgunlaştığını, hiç kimseyle sorununu paylaşmadığını belirtmiştir. Bir asker –ki, bu en yakın arkadaşı olduğunu belirten asker- ‘Dört saat uğraştım ancak sorununu anlatmadı’ dedi.
“Karakol komutanına ne gibi sorunları var diye sorduğumuzda ise, ‘Kız meselesinden bahsetti ancak önemli değil dedi’ gibi çok muğlak ve kesinlik ifade etmeyen şeyler söylemesi dikkat çekiciydi.
“Karakol komutanı Mazlum’un kendisine sorunlarını açtığını, kendisiyle son günlerde devamlı suretle konuştuğunu, dertleştiğini iddia etmesi başlı başına çelişkidir. En yakın arkadaşlarından biri dört saat konuşmasına rağmen hiçbir sorununu açmayan biri, neden bazı sorunlar yaşadığı belirtilen komutana derdini açıklasın ki?
“Olay yerine ilk gelip gördüğü iddia edilen kişi, bu kadar önemli bir konuda ifadesi alınmadan 24 gün izne çıkartılmıştır. Olayla ilk temas durumunda olan, bilgisi olan ve gördüğü iddia edilen biri ifade için çağrılmıyor.
“Askerlerden ilk gören kişi her nasılsa kurşunu nereden yediğini görmüş (hangi kısımdan yaralandığını net olarak tarif etti) ancak bırakalım silahın pozisyonunu, silahın nerede olduğunu görmediğini belirtmiştir. G-3 gibi gözden kaçması mümkün olmayan silahı görmemek mümkün müdür?
“İlk askerler içeri girdiğinde ‘nasıl oldu’ diye sorulunca ağlamaları, ikinci asker grubunun ise hazır ol vaziyetinde durmaları, tarafımızdan ikaza rağmen hazır ol vaziyetlerini bozmamaları dikkat çekiciydi." (EKN)