Midyat’ta yaşayan ve Kasım 2007’de fidyecilerin kaçırdığı Midyat Süryani Rahiplerinden Edip Daniel Savcı, “kaldığım yerden devam” diyerek ilçedeki faaliyet ve çalışmalarını sürdürüyor.
İlçenin Barıştepe Köyü’nde bulunan Mor Yakup Manastırı Rahibi Savcı, köyün Müslüman sakinleriyle çok iyi ilişki içinde olduklarını belirterek, dinler arası diyalogun geliştirilmesinde farklılıkların barış içinde bir arada yaşamasının önemli olduğunu ifade etti.
Müslümanların mezarlığına fidan diken, köy halkının ve ilköğretim okulunun bütün kaynak, elektrik ve su tesisatı işlerini gönüllü olarak yapan Savcı, dinler arası diyaloğun ve gerçek kardeşliğin insanların birbirine hoşgörüsü ve yardımlaşmasıyla olabileceğini söyledi.
Midyat Alagöz köyü doğumlu 42 yaşındaki Rahip Savcı, 1980'den bu yana Mor Yakup Manastırında din insanı görevinde bulunuyor. Manastıra ait harabe görünümündeki yıkık dökük evin yerine günün şartlarına cevap verebilecek Midyat’ın Nahit işlemeli taşlarından örülü modern bir bina kazandırdı.
Tadilat işlerinde bizzat yer alıyor
Binanın projesini kendisinin çizdiğini söyleyen Rahip, yapılmasına ön ayak olduğu pek çok işi kendi elleriyle yapıyor. Dini kıyafetler içinde mezarlıklara fidanları kendi elleriyle diken Rahip, onarım ve tadilat işlerinde köylü ve işçilerle birlikte kollarını sıvayıp bizzat yer alıyor.
Eğitimi kutsal bir görev olarak gördüğünü ifade eden Savcı, "Köyün okulunda bakım-onarım ve tamirat işleri olduğunda akıllara ilk gelen kişi ben oluyorum. Yeryüzünün en değerli görevinin yapıldığı mekana hizmet etmek beni mutlu ediyor" diyor:
"Köy halkı ile iç içeyiz ve birbirimizi seviyoruz. Onlar Müslüman veya biz Süryani’yiz diye bir ayırım yapılmıyor aramızda. Birbirimizden uzak durmuyoruz ve bu yönüyle de örnek bir yaşantı içindeyiz. Dinler arası diyalog, kardeşlik ancak birbirini sevmekle ve yardımlaşmakla olur. Yaptığımız işler maddiyat olarak küçüktür ama biz insanlar arasındaki samimiyet, dürüstlüktür çok önemlidir. Kim kapımızı çalmışsa imkanlar dahilinde onun işini yapmaya çalışıyoruz. İnsan gücü ihtiyacımız olduğunda köylüler de bize yardımcı oluyor. İnsanların isteklerine cevap vererek yüzlerini güldürebiliyorsak bu bizleri sevindiriyor. İnsana değer verdiğiniz zaman onun kalbini kazanıyorsunuz."
"Müslüman mezarlığında ağaç yoktu, diktik"
Savcı konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Manastırın karşısında ki Müslümanlara ait mezarlıkta ağaç bulunmuyordu bende mezarlığa ağaç ektim ve damıtma yöntemiyle sulamasını gerçekleştiriyoruz. İlk zamanlarda köydeki insanlar mezarlığa ağaç ekmiyorlardı. Benim ektiğimi görünce onlar da ekmeye başladı. Ağaç sevgisi insanlara verilmelidir. Ağaç ekim işi önemli bir çalışma çünkü doğanın, hayvanların ve en önemlisi de biz insanların ağaçlardan faydası var." (MHİ/GG)