Mardin'in Midyat ilçesinde hekimlik yapan Sadık Çayan Mulamahmutoğlu'nun Üçlü Protokol'ün "hekimlerin tutuklu ve hükümlüleri muayenelerinde hasta ve hekimin yalnız kalmasını önleyen" maddesine uymadığı gerekçesiyle yargılandığı davanın bugün (27 Temmuz) ilk duruşması görüldü; dava 2 Kasım 2011'e ertelendi.
29 Aralık 2010'de Midyat M Tipi Kapalı Cezaevinde hükümlü bulunan bir kişi rahatsızlığı nedeniyle Midyat Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Dâhiliye polikliniğinde görevli olan Dr. Sadık Çayan Mulamahmutoğlu, hükümlüyü muayene etmek istediği sırada jandarma görevlilerinin muayene odasından çıkmasını istedi.
Görevliler de, mahkûmun suçunun niteliği gereği, Üçlü Protokol uyarınca muayene esnasında dışarı çıkmayacaklarını belirtince doktor Mulamahmutoğlu da hastayı muayene etmedi.
"Hasta mahremiyetine uydum"
Midyat Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü ilk duruşmasında Mulamahmutoğlu, savunmasında, aldığı tıp eğitimine göre hasta hakları çerçevesinde hasta mahremiyetine uygun davrandığını söyledi.
"Mahkûmun makattan kanaması olduğu için görevlilerin muayene odasından çıkmasını istedim. Mahkûmun suçunun niteliği gereği üçlü protokol uyarınca dışarı çıkmayacaklarını söylediler.
Görevliler bu protokolden söz edinceye kadar böyle bir protokolden haberim yoktu. Böyle bir protokolü de hasta mahremiyetine engel olmayacağını düşünüyorum. Jandarma görevlileri dışarı çıkmak istemeyince, hasta ile görüştüm. Durumun acil olmaması nedeniyle başhekimle görüşerek tutanak tuttum ve hastayı muayene etmedim. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum."
"Protokolle mücadeleye devam"
Duruşmanın ardından adliye önünde "Üçlü protokol kaldırılsın", "İnsan hakları temel değerleri ve meslek etik kuralları yargılanamaz" ve "Sağlık hakkı yargılanamaz" pankartlarının asıldığı bir basın açıklaması yapıldı.
Açıklamada konuşan eski TTB Genel Başkanı Gençay Gürsoy, meslektaşının binlerce yıllık tıp etiğine uyduğu için yargılandığını söyledi.
"Uluslararası standartlarda bireyi önemseyen, devlet karşısında üç yürütme organı mensubunun ne olduğu belirsiz bir protokolü ile insan haklarının çiğnenmeyeceğini kanıtlamak üzere mücadelemize devam edeceğiz."
"İçerideki insanların da hakları var"
Sanık avukatı ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise, mahkûmların sağlık hakkına kavuşması için daha fazla duyarlılık gerektiğini söyledi.
"Doktor arkadaşımız insan onurunu gözeterek, meslek etiğine uygun davrandı. Şimdi görevini kötüye kullanmaktan yargılanıyor. Trajikomik bir durumla karşı karşıyayız. İçerideki insanlarında hakları ve onurları vardır. Ve onların da sağlık hakkına kavuşması için daha fazla duyarlılık gerekiyor."
Duruşmayı Sağlık ve Sosyal Hizmet Elemanları SEndikası (SES), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) temsilcileriyle birlikte Adana, İstanbul, Denizli, Muğla, Kocaeli, Şanlıurfa, Batman, Siirt, Diyarbakır, Şırnak ve Ağrı illerinden yaklaşık 150 kişi izledi. (MHİ/NV/ŞA)