"Hem büyük haksızlığa uğramış olan biz maktüllerin aileleri için, hem de suçsuz kanı dökerek Türkiye'ye verilen kötü imajı silmek için adaletin sağlanmasını özlemle bekliyoruz."
18 Nisan 2007'de Malatya'da öldürülen Necati Aydın'ın eşi Şemse Aydın "Gerçeğe Doğru" dergisine verdiği röportajda böyle diyor. Zirve Yayınevi'nde gerçekleşen katliamda Necati Aydın'la beraber, Uğur Yüksel ve Almanya uyruklu Tilman Ekkehart Geske de hayatını kaybetmişti.
Bu cinayet Protestanlara yönelik geçen yıl gerçekleştirilen 19 olaydan yalnızca biri...
"Gerçek tabloya zor ulaşacağız"
Cinayetin 15 Nisan 2008'de görülen beşinci duruşmasında tutuklu sanıklar Abuzer Yıldırım, Cumali Özdemir ve Salih Gürler, sorgularında vazgeçmeleri halinde kendilerini tehdit ettiğini söyledikleri Emre Günaydın'ı suçlamışlardı. Bir sonraki duruşmada Günaydın'ın sorgulanması bekleniyor.
Yargılamada gelinen aşamayı bianet'e değerlendiren müdahil avukatlardan Tahir Elçi "Salt öldürenler ortada. Onlara bu ortamı hazırlayanlara, azmetterinlere ve örgütlerine ulaşılamıyor. Tüm sorumlularıyla olayın arkasındaki gerçek tabloya zor ulaşacağız" demişti.
"Devletten destek alamadık"
Necati ve Şemse Aydın çiftinin iki çocuğu var. 2003'ten beri Malatya'da yaşıyorlardı, cinayetten sonra Aydın çocuklarıyla birlikte bir başka şehre taşındı. Şemse Aydın "Gerçeğe Doğru" dergisinde olaya kadar Malatya'da kendilerine karşı görünür bir olumsuz tepki olmadığını söylüyor:
"Olaydan sonra devlet yetkililerinden hiçbir destek alamadık, Malatya Valisi, belediye başkanı, emniyet müdürlüğü ve mezarlar müdürlüğü bana bir başsağlığı bile dilemediler. Yalnızca mezarlar müdürlüğü bize Necati'nin tabutunu morgtan havaalanına taşıyacak bir ambulans sağladı."
"OIayı asıl planlayanlar bulunmak istenmiyor"
Üç çocuk annesi Tilman Ekkehart Geste'nin eşi Susanne Geske 2003'ten beri Malatya'da yaşıyor, olaydan sonra da şehirden ayrılmamışlar. Olayın yaşanmasından önce hiç tehdit almadıklarını anlatan Geske'ye göre "bu olayı asıl planlayanların bulunmaya çalışılmadı."
"Sanıkların adil bir şekilde yargılandıklarına ve adil bir karar çıkacağına pek inanmıyorum."
1975 Diyarbakır doğumlu Uğur Yüksel'in adını açıklamak istemeyen bir arkadaşıysa Yüksel'in başına gelenleri "Gerçeğe Doğru" dergisi okurlarına anlatıyor:
"Uğur Zirve'de bir yılını bitirdikten sonra bu vahşetle dünyaya gözlerini kapattı. Onu tanıyan biri olarak, ona en çok acı veren şeyin, kardeşlerinin kendi gözleri önünde öldürülmesi olduğunu söyleyebilirim." (GG)
* Bu yazıyı "Gerçeğe Doğru" dergisinin Nisan 2008 tarihli 20. sayısında yayınlanan söyleşilerden derledik.