Sabah 9:30'da başlayan Malatya'da Zirve Yayınevi'nde Almanya uyruklu Tilman Ekkehart Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel'in 18 Nisan 2007'de öldürülmesiyle ilgili davanın beşinci duruşması yaklaşık 12 saat sürdü.
Dün (14 Nisan) görülen davada müdahil avukatlar, İçişleri Bakanlığı'ndan olayla ilgili idari soruşturma sürecinde emniyet görevlilerinin disiplin suçuna ilişkin eylemleri bulunup bulunmadığı yönünde rapor istenmesini talep etti. Mahkeme bu talebi "yargılama konusu ve sanıklarla ilgisi bulunmaması" gerekçesiyle reddetti.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi sanıkların kullandığı telefonların olaydan geriye dönük olarak bir yıllık kayıtlarının istenmesi talebini anak "dava dışı kişilerin özel yaşamlarını ihlal edebileceği için, ayrıntılı ve gerekçeli talepte bulunulması halinde" değerlendirmeye alabileceğini bildirdi.
"Gerçek tabloya zor ulaşacağız"
Yargılamada gelinen aşamayı bianet'e değerlendiren müdahil avukatlardan Tahir Elçi şöyle konuştu:
"Salt öldürenler ortada. Onlara bu ortamı hazırlayanlara, azmetterinlere ve örgütlerine ulaşılamıyor. Bu yol kapatılmış. Emre Günaydın'ın sorgusunda, belki bir ölçüde daha fazla bilgi edinebiliriz. Ama tüm sorumlularıyla olayın arkasındaki gerçek tabloya zor ulaşacağız."
Mahkeme katliamın önemli sanığı Günaydın'ın kemik yaşının tespiti yönünde avukatının yaptığı başvuruyu kabul ederek aile nüfus kayıt tablosunun, varsa kanıt niteliğindeki belgelerin istenmesine karar verdi. Tutuklu sanıklar Abuzer Yıldırım, Cumali Özdemir ve Salih Gürler, sorgularında vazgeçmeleri halinde kendilerini tehdit ettiğini söyledikleri Emre Günaydın'ı suçladılar.
"Bıçaklamadık" dediler ama elbiselerde kan izi var
Cinayetlerin kendilerine hakaret edilmesi üzerine yaşandığını ileri süren üç sanık da, kimseye bıçak saplamadıklarını savundu. Müdahil avukatları ve mahkeme üyeleri, buna karşın sanıkların elbiselerinde tespit edilen kan lekelerini sordular. Üç sanık soruları sık sık "hatırlamıyorum" diyerek yanıtsız bıraktılar.
Bu ifadelerle birlikte 12 Mayıs'ta sürecek yargılamada tutuklu sanık Günaydın'ın yapacağı açıklamalar daha da önemli hale geldi.
SİM kartlarını onlarca cep telefonunda kullandılar
Müdahil avukatlar ve mahkeme üyeleri Yıldırım'ın cinayetten hemen önce 16 hatlı cep telefonu kullanmasının hangi gerekçeye dayandığını sordular. Yıldırım da "Boş zamanlarımda ikinci el cep telefonu satışı yapıyordum" şeklinde yanıt verdi. Aynı durum SİM kartını 40 değişik cep telefonunda kullandığı tespit edilen Gürler'e sordular. Gürler de, cep telefonunu satınca yurt ve dersanedeki arkaşlarının telefonlarını kullandığını ileri sürdü.
Özdemir ve Yıldırım katliam günü maktüllerin ellerinin bağlanması ve bıçaklanması gibi eylemlerde yer almadıklarını ileri sürdüler. Müdahil avukatlarsa kullanılan bıçaklarda ve sanıklara ait giysilerde kan izleri bulunduğu yönünde tespitlerle bu iddialara karşı çıktı.
Duruşmada Malatya E tipi cezaevinde kalan tutuklu sanıklar Emre Günaydın, Cumali Özdemir, Salih Çeker, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker ve tutuksuz sanık Mehmet Gökçe bulunuyor. Tutuklu beş sanık üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanıyor.
Ne olmuştu?
Malatya'da Zirve Yayınevi'nde üç çalışanın 18 Nisan 2007 tarihinde boğazları kesilerek öldürülmüş, sanıklardan Gürler, Yıldırım, Özdemir ve Çeker olay yerinde yakalanmıştı.
Olaydan sonra üçüncü katın penceresinden kaçmak isterken düşerek yaralanan Günaydın tedavi altına alınmış, tedavi bitiminde de tutuklanmıştı. (GG)