Yeni Medeni Kanun'da yer alan Mal Rejimi'ne ilişkin düzenlemelerin Anayasa Mahkemesi'nce esastan görüşülecek olması, kadın örgütlerinin uzun süredir tartıştığı bir konuydu.
Mal rejimi, Anayasaya ve uluslararası sözleşmelere aykırı
Anayasa Mahkemesi'nin "Medeni Kanunu'nun kabul edilişinin 50. yıldönümüne damgasını vuran bu haberle ilgili olarak KA.DER Başkanı Seyhan Ekşioğlu şöyle diyor:
"Medeni Kanuna geçişin 50. yıldönümünde, 17 Şubat 2006 tarihinde bağımsız yargıdan kadınlara verilen bu müjde önemlidir. Kadınların mal rejimi ile ilgili uğradıkları haksızlığı, sonunda anlatabildik. Sonuçta, Mal rejimi konusu Anayasa Mahkemesine gönderiliyor."
Kadın örgütleri, Yeni Medeni Kanunda yer alan, mal rejimiyle ilgili düzenlemelerin, Anayasanın 'eşitlik' ilkesine aykırı olduğunu söylüyor ve bu aykırılıkları gerekçelendiriyorlardı.
Gülbahar: Ekonomik şiddetin açık biçimi
Yeni Medeni Kanunu'n 'Mal Rejimi'yle ilgili düzenlemelerin; Anayasa'nın 10. ve 90. maddeleri ile; uluslararası sözleşmelere aykırılığı uzun süredir kadın örgütlerinin tartışmaya açtığı bir konuydu.
TCK Platformu'ndan avukat Hülya Gülbahar ise "Mal rejimi" maddesinin, BM sözleşmeleri, AB kriterleri, uluslararası sözleşmeler ve uluslararası kadın hareketinin ortak stratejilerinde, ihmal edilmiş bir konu olduğunu söylüyor:
"Kadın emeğinin/eviçi emeğin değersizleştirildiği, pervasızca sömürüldüğü, ekonomik şiddetin en açık biçimiydi. Bizi mülksüz, parasız, değersiz ve güçsüz kılan en önemli kalelerden biriydi. Anayasa mahkemesinin mal rejimini esastan görüşecek olması çok önemli bir konudur" (AD/KÖ)